T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Genç Parti'nin işini 'yaşlı medya' kolaylaştırdı

Haberleşme hürriyetinin yüzde 70'ini doğrudan, bilmem ne kadarını dolaylı olarak kontrol eden medya grubunun organlarında ufaktan da olsa nihayet bir kıpırdanma başladığını söyleyebiliriz. Nihayet büyük basının en büyüğü de Genç Parti gibi bu ülkenin siyasi tarihinde bugüne kadar karşılaşılmamış bir "fenomen"i ağızlarına almaya başladı. Dikkat ediyorsanız, erken seçim kararı alındığından bugüne gazetelerinde ve televizyon kanallarında envai çeşit siyasal oluşuma yer verilmesine rağmen "genç führer"in fişek gibi yükselen partisine dair tek bir laf edilmedi. Ne oldu ne bitti de, günün birinde "Oldu olacak bir de partim olsun ve mümkünse seçim sonrasında onsuz koalisyon kurulmasın!" diyen bir iş adamının hayalleri gerçek oldu? Bilmem hatırlıyor musunuz, iki üç yazıdır tekrar ediyorum. 3 kasım seçimlerinin güzel yurdumuza armağanı olan Genç Parti'nin başta sosyal bilimciler olmak üzere bu ülkede "akıl çağı"na ulaşmış her yurttaş açısından bu kısa dönemin en ilginç (ve tehlikeli) olayı olması gerektiğine hep işaret ediyorum. Ama nerdeee…. Ülkedeki haberleşme özgürlüğü üzerine bir kabus gibi çökmüş olan en büyük grup ne yapıp etti ve toplumu bu ilginç olduğu kadar tehlikeli de olan basbayağı anti-politik, açıkça politika düşmanı olan "Genç" hareketi ülkenin başına armağan etti…. Yazının başında söylediğim gibi, şimdi artık bu cenahta da bir yumuşama gözleniyor; tabii ki en başta neredeyse bir tam sayfayı kaplayan paralı ilanlar yoluyla… Zaten artık bana (ve çok daha önemli olarak başta Tarhan Erdem olmak üzere öngörüsüne güvenilir kamuoyu araştırmacılarına) göre iş işten çoktan geçti, "Geçmiş olsun!" diyebiliriz….

Genç Parti'nin bu "önlenemez yükselişi"nin öne çıkan nedenleri arasında ülkenin en büyük medya grubunun sergilediği bu "kayıtsızlık"ı yerleştirmem kimseyi şaşırtmasın. Politikayı her ne sebeple olursa olsun tartışma, bilgilenme ve bunun bir sonucu olan anlama gayretinin dışına taşırsanız, olacağı budur. Ne yani, siz söz konusu "Genç" ile kavgalısınız diye kontrolünüzdeki gazete ve televizyon kanallarının iki ay gibi kısa bir sürede yüzde 13'e varan bir oy oranına oturabilen bir hareket hakkında tek bir laf etmemeleri, aklı başında tek bir yoruma yer vermemeleri kabul edilir bir şey midir? Peki acaba CNN'inden Kanal D'sine, Hürriyet'inden Posta'sına (ve hatta Vatan'ına!) elde bulunan bütün televizyon kanalları ve gazeteler daha ilk günden (ya da hiç değilse "Genç"in Hasan Celal Güzel'in partisine el koymasından) itibaren ülkenin ilk kez karşılaştığı bu hareketi aklı başında bir biçimde izleyici ve okurlarının önüne getirselerdi bugün durum çok mu farklı olurdu? Bana sorarsanız "Evet, çok farklı olurdu" derim. Ancak bu tartışmada işin bu yönü çok da önemli değil; burada önemli olan, ülkenin en büyük medya grubunun tamamen kendi küçük çıkarlarını gözeterek seçmenlerin en "tabii", en "ham" tepkilerini yönlendirmeyi çok iyi bilen bir hareketin sazlı-sözlü-yemekli "şölenler"le fişek gibi yükselmesine göz göre göre kayıtsız kalabilmesidir. Seçmenler Genç Parti ile de, partinin IMF düşmanlığından KDV indirimine, "Üniversite reformu"ndan "Bedava defter kitap"a kadar bütün vadettikleriyle masaya yatırılıp didiklendikten sonra başbaşa bırakılsaydı fena mı olurdu? Doğrusu bu kadar olur! "Basireti bağlanmak" denilen durum bu olsa gerek. İnsan hiç değilse tamamen bencilce de olsa, Weimar Cumhuriyeti'nden sonra insanların başına gelenlerden ders almasını bilir! (Geçen gün bir televizyon kanalının genel yayın yönetmeni ile bu konuyu gözden geçirirken, sözünü ettiğim "kayıtsızlık"ın nedenini şöyle açıkladı: "Çünkü bu hareketin (Genç'in hareketi) söylemi tamamen irrasyonel!" Doğrusu bu cevap beni çok şaşırttı; "Ne yani" dedim kendi kendime, "İrrasyonelse irrasyonel, fikir kulübü işletmiyoruz ya! İzleyici de bunu farkedip bir karar verirdi.")

Şimdi de Tarhan Erdem'in 1 Ekim tarihli Radikal'de Genç parti'ye ilişkin yaptığı açıklamaları gözden geçirelim. Erdem, sonucunu aldıkları son kamuoyu yoklamasının sonuçlarından söz ediyor. Sonuçlara göre, "Eğer 21 Eylül Pazar günü seçim olsaydı", AKP (yüzde 30-34) ve CHP'nin (yüzde 17-21) yanında barajı aşması muhakkak olan üçüncü parti yüzde 10-13 ile Genç Parti'ydi. Yine Erdem'in belirtiğine göre, 22 Temmuz'da, yani aşağı yukarı iki ay önce yapılan araştırmada Genç Parti'nin oyları hepsi hepsi yüzde 4'tü. Siz şu sürate bir bakın! Peki bu son araştırma sonuçlarına göre Genç Parti kimleri kendisine çekiyor? İşte sonuçlar: GP'ye oy vereceğini belirten deneklerin yüzde 67'si "Bir de bunu deneyeyim" diyor; Genç Parti en çok sırasıyla, geçen seçimde ANAP, DSP, DYP ve MHP'ye oy verenler için bir vazibe merkezi olmuş; GP seçmenlerinin yüzde 63'ü kadın (sadece bu sonuç üzerine bile on tane sosyal bilim tezi yazılır!); GP'ye oy vereceğini söyleyenlerin yüzde 47'sinin yaşı 27'nin altında; GP, yüksek öğrenim görmüş olanların sadece yüzde 2.7'sinin oyunu almakta... Erdem'in açıkladığı sonuçlar içinde beni en çok düşündürenlerden birisi de şu sonuç oldu: "Anket yapıldığı gün oyunu GP'ye vereceğini söyleyenlerin yüzde 20'sinin ikinci tercihi AKP, yüzde 14'ünün ise CHP'dir. Bu bulgu, AKP ve CHP'nin niçin daha çok yükselmediğini açıklamaktadır."

Ülkemizde adına "siyaset" denilen faaliyetlerin seçmenin düşünce ve psikolojisini ne derece tahrip ettiğine bir bakın... Genç Parti, olmadı AKP! Genç Parti, olmadı CHP! Ya da tersi: AKP, olmadı Genç Parti! CHP, olmadı Genç Parti! Seçmen bu akıl almaz rotayı niçin, nasıl çizmiş, anlayan varsa anlatsın! Durun bakalım, seçime kadar önümüzde daha bir ay var. Bu bir ay içinde bakalım Genç Parti daha kaç gencin ve kadının gönlünü fethedecek? Baksanıza, barajı aşmak için yapmadığını bırakmayan CHP ile arasında hepsi hepsi 8-10 puan kalmış... İster misiniz, Genç Parti hızını alamayıp bir de hükümeti kuruyormuş! Ne yapalım, bize göre hava hoş, onu da Doğan Grubu düşünsün!


7 Ekim 2002
Pazartesi
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED