|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Genç Parti'nin 2002 seçimlerinin en önemli fenomenlerinden birisi olduğunu söylemiştik, dün. Bu partinin kamuoyu araştırmalarında ulaştığı oy potansiyeliyle, birkaç ay içinde yüzde 2'lerden yüzde 10'lara hareket etmesiyle, Türkiye'deki yeni toplumsal durumun, yeni toplumsal seyyaliyetin ayrıcalıklı yansıtıcılarından birisi olduğunu vurgulamıştık. Hal böyle olunca "Genç Parti fenomeni"ni anlamak birçok açıdan önem kazanıyor. Çeşitli seçmen davranışı araştırmalarından hareketle Genç Parti'nin tabanına ilişkin bazı bilgilere sahibiz. Bu bilgilere dün etraflıca değinmiştik; anımsatalım: Genç Parti seçmeni diğer partilere oranla: 1. En düşük eğitimlilerden (yüzde 75'i ilk ve orta okul mezunu), 2. En yoksullardan (yüzde 64'ünün gelir düzeyi aylık 300 milyon TL'den az), 3. En gençlerden (yüzde 42'si 30 yaş altı), 4. En taşralılardan (yüzde 75'i yoksulluğun ve dışlanmanın sosyal ya da siyasal muhafazakar değerlerle el ele verdiği metropol dışı alanlarda muhkim) oluşuyor. Bu verilerle bile ortaya çıkan resim az çok net. Genç Parti, bu ülkede yaşanan ekonomik ve siyasi blokajın bir ürünü; başka bir deyişle ağır ekonomik krizin hem yoksul insanların yaşamında hem siyasete olan inancında yol açtığı bir tahribatın sonucu. Kısacası durum anlaşılabilir bir halde… Ama anlamak, özellikle bu tarz bir siyasi partinin temsil dokusunu hissetmek bir açıklama yapmaya, fikir yürütmeye yeterli değil. Zira "siyasi partileri tanımlayan unsur sadece soyal yapıları, sosyolojik tabanları değildir. Bir partinin söylemi, teşkilat yapısı, politik hedefleri de en az bunlar kadar, taşıdığı sorunlar kadar önemlidir." Hele Türkiye siyasi partilerin ana gövdesi ile temsil dokusu arasında ciddi kopuklukların olduğu, bu iki unsur arasındaki bağlantının bir tür içi boş popülizm tarafından kurulduğu Türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsanız, bu önem daha da artar. Genç Parti, içe kapanmacı, sembollere kilitlenmiş milliyetçi diliyle, devleti merkez alan ve siyaseti dışlayan, hatta aşağılayan söylemiyle "popüler faşizan" bir görünüm sunuyor. Televizyonları, popüler araçları, ulufe dağıtmayı içeren seçim kampanyasıyla zaten pek azalmış kural ve değer sayısını iyice dibe vurduruyor. O zaman şunları gözardı etmemek gerek: Bir kere karşımızda yeni bir populizm türü var: Uzan'ın partisi Türkiye'de geleneksel olarak orta sınıflara yönelen populizm bu kez belki de ilk kez en yoksul kesime yöneliyor. Doğallıkla farklı yoksul gruplar arasında yapıştırıcı olarak devlete endeksli siyaseti, siyaset karşıtlığını, içe kapanmacılığı, dış unsurları sömürücü ilan eden ilkeler ve marşlar, meydan okumalarla beslenen simgesel ve ilkel bir milliyetçiliği (milliyetçiliğin ilkelini) kullanıyor. Genç Parti seçmeni itibariyle siyasete yönelik bir tepki ile faydacı bir beklentiyi biraraya getiren bir yapıda. Öte yandan Türkiye açısından yeni olan bir fazişan dil var ortada: Bu açıdan belki de Genç Parti'nin en önemli yönü, "çözümü, sabit ve muhafakar değerlerle maddi güç arayışına ya da maddi güç transferine bağlayan bir kültürü siyasallaştırması." Nitekim Genç Parti seçmeni bölgesindeki milletvekilleri adaylarını tanımama konusunda yüzde 88.8 ile birinci, onu izleyen partiye yüzde 25'lik fark atıyor. Aynı şekilde SAM'ın gerçekleştirdiği araştırması sonrası telefonlarla yapılan doğrulama çalışması sırasında ortaya çıkan özelliklerden birisi Genç Parti'nin AKP'nin de önünde bir lider partisi olması. Ancak burada yanıtların niteliği, liderin temsili cazibe merkezi olmasından çok, güce güveni, güçten meded ummayı ifade etmesi. Çıkar sağlama ile öfkeyi dışı vurmayı bağdaştıracak bir güce tapınma toplumsal hayatında olmasa bile Türk siyasi hayatında yeni bir unsurdur. Evet Genç Parti seçmeni itibariyle ülkenin kanayan yaralarından birkaçına birden işaret ederek aslında sistemi ikaz ediyor. Genç Parti söylemi itibariyle siyaset fikrinin ölümüne, apolitik bir dil ile faşizan bir populizm arasındaki bağlantının ne denli etkin ve tehlikeli olabileceğine işaret ediyor. Açıkçası bu sistem her şeyiyle iflas ediyor. Kendi ürettikleriye kendi zehirini hazırlıyor. Ve milliyetçi söylemde bile zaviye kaybediyor…
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |