T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R
Portakalın tadı kaçtı!

Altın Portakal, yaşanan ekonomik krizin de etkisiyle bu yıl az sayıda filmi ağırladı. Eski festivallerdeki film merkezli günlerin yerini, tv yıldızları ile yapılan etkinlikler aldı.

39. Altın Portakal Film Festivali 5 Ekim'de ödüllerin dağıtılması ile son buldu. Festivalin ardından akıllara takılan bazı sorular, Türk Sineması'nın geleceği açısından önemliydi. Sinemamızın yıldan yıla kan kaybetmesinden etkilenen Altın Portakal'a film katılımı bu yıl biraz daha azalırken Antalya'ya televizyon dünyasının ağırlığını koyması, organizasyona yönelik bazı kaygıların oluşmasına neden oldu. Türk Sinemasının yük akı ve en uzun ömürlü film festivali etrafında yaşanan bu tartışmayı organizatör, sinema eleştirmenleri, oyuncu ve yönetmenlere sorduk. Altın Portakal'ı canlandırmak için neler yapılmalı?

Antalya Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Giray Ercenk Festivale katılımın az olmasını Altın Portakal'ın kan kaybı şeklinde yorumlamamak gerektiğini düşünüyor. Yaşanan ekonomik krizin sinema sektörünü de etkilediğini ancak katılımın az olmasından çok işin niteliği ile ilgilenilmesi gerektiğini söylüyor. "Bu nedenle katılım az olsa da festival nitelikliydi. Önümüzdeki yıllarda sayının yeniden artacağını ve bunun çok önemli olmadığını ifade etmek istiyorum." diyen Ercenk sözlerini şöyle sürdürüyor: "Daha çok görsel sanatlarla ilgili yeni bir yapılanma olabilir. Görsel sanatın her dalının temsilinde fayda var. Televizyon yıldızlarına gösterilen ilginin, bu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Güldürenler de ağlatanlar da bizim sanatçılarımız ama demek ki daha çok gülmeye ihtiyacımız var. Ayrıca etkinlik kapsamında bütün söyleşiler ilgi uyandırdı. Beş gün boyunca her gün 39 ayrı noktada etkinlik yapıldı. Bizi güldürenler adlı etkinlik, bu 195 etkinlikten biriydi ve ilgi odağı olması bizi sevindirir tabi."

ATİLLA DORSAY:

Türk Sineması gelişen bir sinema, çekilmek üzere olan sayısız proje var. Bu yıl Altın Portakal açısından bir kaza yılıydı, arızi bir olaydı. İşler yoluna girinceye kadar, malum maddenin yani "ilk kez bir festivalde yarışma" maddesinin dikkate alınmaması gerektiği kanaatindeyim. Çarklar normal şekilde çalışıncaya kadar bu madde işlerlikten kaldırılmalı.

İZZET GÜNAY:

Fazla film yapılsa Altın Portakal fazla filmli bir festival olacak. Son dönemlerde az sayıda ama iyi filmler yapılıyor. İlk kez bir festivale katılma şartının bu rakamı azalttığı yorumlarına katılmıyorum. Türkiye'de zaten çok fazla festival düzenlenmiyor. Altın Portakal'daki bu şart, filmin taze olması açısından önemlidir. Ama eğer talep ediliyorsa, bu madde yumuşatılabilir diye düşünüyorum.

ALİN TAŞÇIYAN
Film sektörü küçülüyor

Ne kadar film çekildiyse, kaç tanesi hazırsa hepsi katıldı Altın Portakal'a. Televizyon söyleşilerinin ilgi odağı olduğu doğru çünkü Türk Sineması küçük bir sektör. Yılda 15 film çevriliyor ve hepsi festivale denk gelmediğinden katılım az olabiliyor. Festivali yıllardır sinema sektöründen insanlar yerine eski ve yeni oyuncuların iş bulabildiği televizyon sektörü dolduruyor. Türkiye'de sinema sektörü çok küçük, diziler ise patlama halinde. İzleyicinin de sinemaya gittiği yok, rakamlar da ortada. Ama herkes televizyon izliyor ve izledikleri yıldızları görmek istiyor. Bu da sinema adına büyük bir tıkanıklık yaratıyor. İlle de bir festivale herkesi götürmek gerekmiyor, sırf konuk ağırlamış olmak için konuk ağırlamak, dostlar alışverişte görsün durumu yaratıyor.

HANDAN İPEKÇİ
İyi olur inşallah

Bu yıl katılım oldukça azdı, 7 film bir festival için küçük bir rakam. Geçtiğimiz yıl daha çok film katılmıştı. Yapılan filmlerin başarılı olması çok önemli, diğer filmlerin de önünü açması bağlamında. İnşallah daha iyi olur, Türk Sineması'nın gelecek yıllarda daha iyi olmasını umut ediyorum.

NUR SÜRER
İlk kez katılma şartı kaldırılsın

Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne ilginin, yönetmelikte bulunan "İlk kez bir festivalde yarışma" şartının kaldırılması halinde artacağını düşünüyorum. Bu şekilde katılım, yıl içinde diğer bazı yarışmalara katılan filmlerin de katılımıyla artacaktır.

  • HALE KAPLAN ÖZ

  •  
    Bilgi ve Düşünce'ye selam!
    Yayın dünyasına yeni bir soluk getiren Bilgi ve Düşünce, Ali Bulaç'ın yönetmenliğinde çıkıyor.
    Hem kendini, hem bir dönemi yazdı
    Politik ve basın dünyasının saygın isimlerinden Altan Öymen'in Çocukluk ve ilk gençlik yıllarından yola çıkarak yazdığı kitabı "Bir Dönem Bir Çocuk" Doğan Kitap'tan çıktı. Kitap yazarın öyküsünü olduğu kadar Türkiye'nin de yakın tarih öyküsünü içeriyor. Öymen'in anıları, eve radyonun gelişiyle başlıyor. Dönem Atatürk dönemi... Atatürk'ün ölümü, İsmet İnönü'nün "Millî Şef" seçilişi, Altan Öymen'in çocuk olarak izlediği olaylar. Sonra, İkinci Dünya Savaşı dönemi başlıyor. O dönemi, yazar, sadece kendi anılarını değil, savaş öncesinden başlayıp savaş sırasında ve sonrasında geçen olayların gelişmelerini de yazarak anlatıyor. Bu yönüyle İkinci Dünya Savaşı'nın ve savaş çemberindeki Türkiye'nin kronolojik bir öyküsünü ortaya koyuyor. Kitap, komünizm tehlikesi'nin gündeme geldiği, Altan Öymen'in gençlik yılları ile devam ediyor.
    Genç sanatçıdan resme taze soluk
    Tekel Sanat Galerisi, genç ressam Kürşat Zaman'ı konuk ediyor. Zaman'ın ödüllü eserleriyle yeni çalışmalarının yer aldığı sergide sıcak ve soğuk renklerin yumuşak uyumu ve mükemmel derinlik algısı izleyenleri büyülüyor. Katledilen doğa, savaş-ölüm, zaman-mekan ve gölge, sonsuzlukta insan, cennete dönüş gibi konuları kendine özgü çizgilerle resmeden sanatçının eserleri 17 Ekim'e dek gödülebilir.
  • SEMRA BERKE


    Estetikle fikrin denge üstadı
    Prof. Dr. Orhan Okay, büyük üstad, şair Necip Fazıl Kısakürek'in gözünü budaktan sakınmayan bir asabiyet şiiri ustası olduğunu söyledi. Prof. Okay, Fırat Kültür Merkezi'nde devam eden 3. Boğaziçi Kitap Günleri'nde verdiği konferansta Necip Fazıl'ın mısralarının doğruyu bulamayanların kafasına adeta birer yumruk gibi indiğini belirterek, şiirlerin kafiye uyumu ve orijinal ifade bakımından da mükemmel olduğunu söyledi. Okay, daha sonra Ufuk Kitap'tan çıkan "Kendi Sesinin Yankısı" adlı kitabını imzaladı.
  • 10 Ekim 2002
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED