T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Gül bitiyor

Aydın Doğan Cem Uzan ile kavgaya tutuştu; gazetelerinde, ona ağır ithamlar yöneltti. Baksanıza Cem Uzan, halkın desteği ile barajı aşan üçüncü parti haline geldi.

Doğan'ın vurduğu yerde "gül bitiyor". Şimdi de, Aydın Doğan, Biryay isimli dağıtım kuruluşundan ayrılarak müstakil bir dağıtım şirketi kuran, bir başka ifadeyle Kartel'i bozan Sabah ve Akşam'ı hedef aldı. Sadece dağıtımdaki değil, Show TV, ATV ve Kanal D'de reklam yerlerini satan Bimaş'daki ortaklık da bitti. Bunun yerine, şimdi Show TV-ATV ortaklığı ile kurulan Zedpaş var.

* * *

Aydın Doğan Cem Uzan ile kavgalı; Mehmet Emin Karamehmet ile kavgalı; Turgay Ciner ve Dinç Bilgin ile kavgalı; Albayraklarla kavgalı.

Bu tablo karşısında kavganın sorumlusu kim dersiniz?

Bir insan, Babıâli'deki bütün patronlarla da kavgalı olmaz ki! Böyle de yapılmaz ki!

Yetim hakkı

Belki diyeceksiniz ki, adam, yetim hakkını koruyor: Öyle ya, Turgay Ciner, BDDK'nın ihtiyati tedbir koyduğu Sabah gazetesine ait tesislerin üzerine oturmuş; reklam gelirleri ve satış gelirlerini kendi kurduğu şirkete aktarmak suretiyle basın-yayın faaliyetini sürdürüyor. Hem sonra bir lider, batık bankaların sahipleriyle görüşür müymüş? Acaba onlara gizlice kurtarma sözü mü vermiş?

Aydın Doğan, bu haksızlıkların üzerine yürüyor diye düşünebilirsiniz. Ama olayların geçmişini bilenler, bu iddiayı pek inandırıcı bulmuyorlar.

Dinç Bilgin, Aydın Doğan'ın himayesi altında ve ondan destek alarak, Sabah ile ATV'nin yayınına devam ederken, acaba neden Hürriyet'i, Milliyet'i, Radikal'i, Posta'yı yönetenlerin aklına, BDDK'dan hesap sormak gelmedi?

Biz bu konuların üzerine giderken, Aydın Doğan'ın gazeteleri susuyor hatta bize saldırıyordu. Kartel çözülüp de karşılarına Ciner-Bilgin-Karamehmet ekibi farklı bir güç odağı olarak çıkınca, "yetimin hakkını" hatırladılar! Aydın Doğan, kendisi için demediğini bırakmayan Halis Toprak ile Tayyip Erdoğan'ın görüşmesini içine sindiremedi.

* * *

Fazla eskiye gitmeye bile gerek yok.

Meclis Basın Araştırma Komisyonu'nun toplanması dolayısıyla, birçok soruyu, 13 Haziran 2002 tarihli yazımda, yeniden gündeme getirmiştim:

"Araştırma Komisyonu ilk gün beni dinledi. Onlara Dinç Bilgin'in Kanlıca'daki yalısı üzerindeki Halk Bankası'nın ipoteğinin kalktığını, bu yalının satıldığını söyledim. Öğleden sonra Basın Araştırma Komisyonu tarafından dinlenen Dinç Bilgin "Evet satıldı; parasını da BDDK aldı" demiş. Komisyon üyeleri bu cevaptan tatmin olmuşlar. Oysa Halk Bankası Dinç Bilgin'den alacağına mukabil yalısına ipotek koymuştu. İpotek çözüldü, yalı satıldı. BDDK parasını tahsil etti. Peki Halk Bankası'nın alacağı ne olacak?

Bilgin, bu borçlarla, halâ işinin başında nasıl olabiliyor?

Söylenildiği gibi borç donduruldu ve faiz işlemiyor mu? Dolar borcu TL'ye mi çevrildi? Satış ve reklam gelirine BDDK ilişmiyor mu? (13 Haziran 2002 Yeni Şafak)

İpoteğin kalktığı tarihte Halk Bankası'na, şimdi, Aydın Doğan'a ait Dışbank'ın Yönetim Kurulu'nda olan Vural Akışık'ın baktığını hatırlatalım.

* * *

TBMM Araştırma Komisyonu'na bilgi verirken, Turgay Ciner'in ATV ve Sabah'ı alıp almadığının sorulmasını da istemiştim. Dinç Bilgin'e bu soruyu sormuşlar, Bilgin, Ciner ile hem Sabah'ta hem ATV'de ortak olduğunu söylemişti.

13 Haziran 2002 tarihli yazıda, Dinç Bilgin'in açıklamalarından tatmin olmadığımı da belirtiyordum: "Üzerinde tedbir bulunan hisseler nasıl el değiştirdi? Kaç para tahsil edildi? BDDK bundan haberdar mı? O para BDDK'nın kasasına girdi mi? BDDK, Sabah ve ATV'nin gelir giderini denetliyor mu?

Dinç Bilgin BDDK ile anlaştığını söylemiş Komisyon'a. O borç anlaşmasında, Sabah gazetesinin İstanbul Samandıra'daki tesisi ile, Güneşli-İkitelli ve Küçükçekmece-Halkalı'daki binaları da teminat olarak gösterilmişti. Bu tesisler imar açısından davalı değil mi? Bugüne kadar BDDK, Bilgin'den kaç para tahsil etti? Sabah ve ATV kâr mı yoksa zarar mı ediyor? Kâr ediyorsa para BDDK'ya intikal ediyor mu? Eğer bilançolar zararla kapanıyorsa, BDDK zararın sebeplerini araştırıp, kaçak bulunup bulunmadığını denetliyor mu? (13 Haziran 2002 Yeni Şafak)

Doğan'ın tavrı

Ben, Dolmabahçe Sarayı'nda toplanan Basın Araştırma Komisyonu'na, yukarıdaki bilgileri verip, makalelerimle de, konuyu irdelerken, Aydın Doğan aynı Komisyon'a, Star Grubu'nu ve bendenizi çekiştirmekle yetindi. (Bak-Basın Araştırma Komisyonu zabıtları)

Hazır milletvekillerini buldunuz, toplu halde karşınızda duruyorlar. Beni çekiştirmek yerine, "yetimin hakkını korumak" için Sabah ve ATV'yi gündeme getirseydiniz ya.

* * *

Doğan Grubu, banka borçlarını, Çukurova Grubu'na ait Pamukbank'a el konulduktan sonra, yazmaya başladı. Bu hususa 21 Haziran 2002 tarihli makalemde temas ettim: "Aylardır aynı soruyu sorup duruyorum. El konulan bankalar dolayısıyla uğranılan zararın ne kadarı eski sahiplerinden tahsil edildi? Milliyet gazetesinde Mehmet Yılmaz'ın sütununda benzer bir soruyla karşılaşınca sevindim."

Aydın Doğan'a ait gazeteler, BDDK ile batık bankalar ilişkisini, Pamukbank'tan sonra kurcalamaya başladılar.

Bilgin-Doğan ortaklığı

Zaten, Ocak 2001'de, Dinç Bilgin'in yeniden Sabah'ın başına gelmesine, Aydın Doğan'ın, kuvvetli bir rakip olarak gördüğü Karamehmet'i bertaraf etme arzusu yol açmıştı.

İşte o tarihte Y.Şafak'ta yazılanlar: "Aydın Doğan, Sabah Grubu'nun harcamalarını karşılayacağını açıkladı. 9-15 Kasım 2000 tarihli Tempo'da, Dinç Bilgin'in ipliğini pazara çıkaran ve Bilgin'in, Etibank'ın içini nasıl boşalttığını anlatan bir haber yayınlanmıştı. Bu haberden kısa bir süre sonra, Aydın Doğan ile Dinç Bilgin'in işbirliği yapmaları yadırgandı. Aydın Doğan'ın Dinç Bilgin'e verdiği desteğin arkasında, Mehmet Emin Karamehmet'in yükselişine "dur" demek arzusunun yattığı konuşuluyor. Karamehmet'in ATV'de etkili hale gelmesi, Kanal D, ATV ve Show TV'nin reklam yerlerini pazarlayan Bimaş'a da darbe vurdu. Doğan Grubu'nun rahatsızlık duyduğu diğer bir konu, maç yayın ihalesini Karamehmet'in alacağı endişesi. Bunun üzerine Doğan Grubu, Karamehmet aleyhine haberler yayınlamaya başladı. Aydın Doğan Karamehmet'i engellemek amacıyla, Dinç Bilgin ile temasa geçerek gazeteye dönmesi için maddi ve manevî destek sözü verdi." (9 Ocak 2001 Yeni Şafak)

O tarihlerde, "yetim hakkı" niçin Hürriyet'in, Milliyet'in ve grubun diğer gazetelerinin hatırına gelmiyordu?

Şimdi Ertuğrul Özkök politikacının şeffaf olma gereğinden söz ediyor.

Rodos buluşmasındaki kadar şeffaf olunursa, acaba yeterli bulunur mu? Belki de, Özkök üslûbu yadırgadı. Çünkü onun bir telefon konuşmasında Güneş Taner'e verdiği taktiğe göre "önce, ana avrat iyice kavga edeceksin, sonra barışıp iyi adam olacaksın."

Rakibin öfkesi

Tayyip Erdoğan, Halis Toprak'ın özel helikopterine binmeyebilirdi. Bu görüşmeyi, Halis Toprak'ın fabrikasında değil kendi makamında yapabilirdi.

Ama görüşmenin gözönünde cereyan ettiği, gizlenmediği muhakkak.

Ertuğrul Özkök soruyor: "Ne konuştunuz? Onları kurtaracağınıza dair söz mü verdiniz?

Peki, Aydın Doğan ile Frankfurt'ta buluşan Tayyip Erdoğan'a çıkıp kimse sordu mu:

"Ne sözü verdiniz? 1 milyar 200 milyon dolar borç yükü olan Doğan-İş'in, halka açık Petrol Ofisi'ne satılmasına göz yumacağınızı mı söylediniz? Yoksa, POAŞ'ın, petrol ürünleri ihtiyacını, Tüpraş yerine Bahamalar'da kurulu Lysa İnvestment Limited'den karşılanması konusunu kurcalamayacağınız vaadini mi verdiniz? (Bak. Haberx.Emin Şirin)

Hayır! Hiç kimse, Tayyip Erdoğan'ın Aydın Doğan ile görüşmesi üzerine, yetim hakkını aramaya kalkışmadı.

* * *

Doğan'ın gazeteleri haber peşinde değil. Sadece ve sadece, rakip grubun derdini dinleyen Tayyip Erdoğan'a gözdağı vermek istiyorlar.

Bence, Tayyip Erdoğan –spekülasyonlara yol açacağını düşünüp– keşke Bozüyük'e gitmeseydi. Ama bir anlamda iyi oldu. Hem konuyu bizzat şikâyetçilerinden dinledi; hem de Doğan Grubu gazetelerine güzel bir ders verme fırsatı böylece doğdu: Tayyip Erdoğan, "Kiminle görüşeceğimin kararını siz veremezsiniz. Bizi siz yönetemezsiniz" dedi.

Bence Aydın Doğan, Tayyip Erdoğan'a vurmaya devam etsin.

Çünkü onun vurduğu yerde gül bitiyor!!!


10 Ekim 2002
Perşembe
 
NAZLI ILICAK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED