Adam, Midilli'de doğmuş. Midilli'nin bir adı da "Kastro" imiş... Muhacir olmuş babaları, Saruhan/Manisa'dan mebus olmuş. Amma hiç kimse, kalkıp da, babasının doğum yerini terk edip, Rumlar'a bıraktığından ötürü, "Kastrolu Rum" muhacir olduğunu da söylememiş.

Fakat, geçen günlerin birinde, bir kitabı okuyor ve orada birçok etnik propagandayı görünce, kafam bayağı karıştı.

"XX. yüzyıl Osmanlı Coğrafyası" üzerinde yaptığım çalışmada Midilli'nin "Kastro" adını taşıdığını görünce, bizim Holo'daki "Kastro tepesi" aklıma geldi. İşte bu "Holo"yu ele alarak, bize "Pontus" yakıştırmacasına giden "bühtan ehli yazar" olarak şöhret bulan Bay Çölaşan'ın da ana cihetinden dedesi, Refik Şevket (İnce)'nin bu Midilli adasının doğum yeri olduğunu kimse bilmez. Biz ise bunun üzerinde durmak istiyoruz:

Bay Çölaşan'a kimse kalkıp da, Midilli kökenli olduğu için, Rum veya Palikaryalı diyemez. Amma bizim, Karadeniz kökenlileri, bizim Ofluları, hatta Rizelileri bile "Pontuslu Rum" diyecek kadar iz'an ve ferasetten yoksun biri... İşte kanıtı:

"...Rumlar'ın Holosu, şimdiki Çaykara, Dernekpazarı gibi ilçelerin yeri. Bir dinci gazete, karşımıza Pontus Rum ismiyle çıkmaktan utanmıyor."

"Dinci karikatürist Kemal Güler –eğer öyleyse?– Pontus Rum kökenli olabilir. Çok doğaldır ve saygıyla karşılarız. Ama özgeçmişinde PKK benzeri yöntemlerle Pontus isimleri kullanmak, "Müslümanlık"la hiç bağdaşmıyor. Hele Yunanistan'ın Trabzon'da konsolosluk açmak istediği bir dönemde! Acaba kim kime hizmet ediyor?" (Emin Çölaşan, "Hollo" yazısı, Hürriyet, 06/10/2002, sh: 5)

Şimdi Bay Çölaşan'ın "ümüğünü" bir sıkayım da görsün:

Bir kerre, dedesi cihetinden Midilli'yi terk edip, bizim öz Anadolu kökenli olan insanlara, bu "suyun öte yakasından gelenler"in iftira ve bühtanları o kadar çok ki, saymakla bitmez. Çünkü, "gülistanı kargalar istila edince bülbüller siner ve susar." derler. Öyle bir manzara...

Kendilerinin ne olduklarını izah etmeden, karşılarındakilerin ne olmadıklarını izahtan kaçınmayan bir takım zevat, tarihin karanlıkları içinde çizdikleri senaryolarla, bu milletin öz evladından gerçekleri saklamaktan başka bir işe yaramazlar. Hem de kendi baba yurtlarını, Karadenizli atalarımız "Rum palikaryaları"nın binbir zulüm ve cinayetleri karşısında, gönüllü alayları ile gelip kurtarmalarına rağmen, hâlâ "Rum-Pontus kökenli" diye iftira ve yalanlarını, dolan ve kolan ile sürdürüp gidiyorlar.

Birkaç örnek verelim: Şu anda yedi köyden teşekkül eden Holo'nun Kastro Tepesi'ne bakan Yenice köyünde doğan Kemal Güler'le Emin Çölaşan'ın ana cihetinden dedesi olan Refik Şevket (İnce)'nin Midilli/Kastro doğumlu olması, her ikisinin aynı kökenden veya ayrı etnisiteden geldiğini mi gösterir?

Bugün CHP'den İstanbul üçüncü bölge, birinci sıra adayı olan Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün doğum yerinin neresi olduğunu, Bay Çölaşan bilir mi? Sürmane'ye bağlı "Gorgor köyü"... İşi saptırmak istese, hemen bir kılıf uydurur: "Sürmene'nin Rum-Pontus kökenli Gregoris köyünden doğma..." vs...vs... diye! Tabii ki, başka yerel isimli pek çok meşhur var ve hiçbiri etnik bir kaynaktan geldiğini iddia etmiyor. Kimi Hololudur, kimi Paçanlıdır, kimi Şineklidir, kimi Bifaralıdır, kimi de Mesohor veya Galyanlıdır!.. Ama hiç biri "etnik bir köken" iddiasında değildir.

Hepsi, dışardan beslenen kimselerin iftira ve bühtanlarına maruzdur!.. Biz ise, konuştuğumuz ve yazdığımız zaman, belgeli ve bilgili bir yol izleriz:

TC devletinin vücut bulması ile, Mustafa Kemal Paşa tarafından Pakistanlı-Hindli Müslümanlar'ın kurtuluş savaşı için gönderilen paralardan arta kalanlarla kurulmuş olan T.C. İş Bankası var. Bunun bilmem yüzde kaç hissesi de şu anda "altı oklu" CHP'nindir! Yani Genel Başkan Deniz Baykal sorumlu ve bunun "banka faizi haram değildir" diye fetvasını veren -akademisyen arkadaşları tarafından- (Ya Şer) Nuri Öztürk diye anılan İ.Ü. İlahiyat Fakültesi'nin "eski" Rektörü olduğuna göre, bu bankanın "Kültür Yayınları"na hiç dikkat edip, nasıl bir kültür politikası uyguladığına baktılar mı? İşte böyle bir kitap: "KARADENİZ." Yazarı da Neal ASCHERSON. "The İndependent" yazarı. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları: genel yayın: 488. Tarih dizisi: 33 Mayıs 2001-İstanbul, 375 sayfa...

İsterseniz bu kitaptan bazı pasajlar aktaralım da kimin "Pontusculuk" yaptığını ve bunların nasıl olur da İş Bankası tarafından beslendiği kadar "kültür emperyalizmine" hizmet ettiğini görelim:

"...Rus ordusu Trabzon'u iki yıl süreyle, 1916-1918 yılları arasında işgal etmişti. Ve ordu çekilirken 80.000 Rum daha misillemeden korkarak, onlarla birlikte gitti. Pontus Rönesansı ise tersine Batı'dan geldi." (sh: 236)

Şu "misilleme" kelimesine dikkat ediniz ve kitabın sayfalarına şöyle bir dalınız:

"Ama Pontus Rumları hiç bitmedi. Çocukları geniş dağılım gösteren bir anayurttan geldikleri için Pontus diaspora haline geldi. Diasporanın bir bölümü şimdi Yunanistan'da yaşıyor. Öteki Yunanlılar için şaşırtıcı, içe dönük, ulus içinde ulus olarak kalmaya devam ediyor. Sonunda anlaşıldıki Pontus veya Yunanistan'ı unutmamışlar." (sh: 238)

Hele şu paragraf, kimin "etnisite"yi körüklediğini daha iyi gösterir:

"Daha küçük azınlıklar, bu dehşeti izleyerek, ölümcül Kemalist suçlama "ayrılıkçılık"tan nasıl kaçındıklarını öğrendiler. Lazlar, belki de 250 bine varan sayılarıyla, kendi kimlikleri konusunda sonsuz bir sakınım içinde ve provokasyonlardan uzak oldular. Ancak sayıları 20.000'e varan küçük Hemşinli grubu, özellikle baş eğme konusunda zorlayıcı nedenlere sahipti. Bu grubun üyeleri bilinmeyen bin geçmişte Müslümanlığı kabul etmiş Ermeni solundan geliyor ve halen Ermenice konuşmalarına karşın..." (sh: 251)

Başka söze ne hacet? İşte CHP ve işte azınlık kültürü...

Gördünüz işte, milletin parası ile kurulan bir bankayı, "Potnos Diasporos" için kullananları?

Onun içindir ki, CHP'nin modern fetvacısı, "Banka faizi haram değildir" diyor!

Devlet garantisi altındaki İş Bankası'nda "telif paraları"ile iyi bir "repo faizi" çok avantalı olur.

Seçim masraflarına da katkısı olur değil mi sayın Çölaşan?

SADIK ALBAYRAK

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu