Abdullah Muradoğlu

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "3 Kasım seçimlerinde tek başına iktidara geleceğiz" dedi.

Yeni Şafak'ın kahvaltısına, danışmanları, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan, İstanbul Milletvekili Mustafa Baş, İl Başkanı Mehmet Müezzioğlu da katıldı. AK Parti ile ilgili kamuoyunda merak edilen soruları cevaplayan Erdoğan, Merkez Sağ'ı yeniden inşa edeceklerini belirterek, "Klasik, alışılmış bir merkez sağ olmayacağız. Siyasetin de merkezi olacağız. Merkez solun ve merkez sağın merkeze yakın kesimleri AK Parti çatısı altına girebilmeliler. Aday listelerini bu perspektifle teşekkül ettirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Erdoğan, bazı gazetelerde milletvekili adayı olamayacağına ilişkin iddiaları gerçek dışı bulduğunu, seçmeni etkilemeye yönelik bir spekülasyon olarak nitelediğini ifade etti.

Erdoğan, "Şu anda görünen bilimsel araştırmalar, bizim yaptığımız ülke gezileri gösteriyor ki AK Parti tek başına iktidara geliyor. Bütün hesaplarımızı bunun üzerine yapıyoruz. Ama yine de milyonda bir ihtimal de olsa, böyle bir durumda hiçbir partiye karşı bizim bir ön yargımız sözkonusu değildir. İlkeler noktasında anlaşabileceğimiz, bir koalisyon protokolü etrafında mutabakata varacağımız her partiyle işbirliği yaparız" dedi.

3 Kasım'da milletin önüne çıkacak olan AK Parti adaylarının ülkeyi çok daha iyi konuma getirecek düzeyde, bilgili, birikimli, dürüst, vizyon ve proje sahibi olmalarına özen gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

İşsizliği çözeriz

"81 ilde aday yoklamalarını gerçekleştirdik. Ayrıca kamuoyu araştırması da yaptırdık. Aday adaylarıyla mülakat yaptıktan sonra adaylarımızı demokratik şekilde oluşturacağız. AK Parti kurulduğu günden beri halka gidiyor. Karşımıza çıkan ilk sorun işsizliktir. Bir yoksulluk tablosuyla yüzyüzeyiz. Türkiye'de 1 milyon 300 bin civarında yabancı işçi var, Ukraynalı, Moldavyalı, Romen vesaire. Çünkü ucuz işgücü bunlar. Biz ilk olarak ahlaki donanımlara sahip, konusunun uzmanı bir ekiple yola çıktık. Biz bu sorunu çözeriz. SSK primlerini düşüreceğiz, vergi oranlarını azaltacağız, enerji girdilerini kolaylaştıracağız. Doğal gaz yerine hidroelektrik santrallerini canlandıracağız. İhracaatı teşvik edeceğiz.

Ulaşım ağını genişleteceğiz, mevcutları rehabilite edeceğiz. Hizmet alımlarını arttıracağız, araç-gereç havuzu oluşturarak, ihtiyaca göre, hemen illere dağıtımını sağlayacağız. Hedefimiz 15 bin kilometredir. Ulaşım konusundaki reform denebilecek projelerimiz var, bu şekilde trafik kazalarının da asgari düzeye ineceğini öngörüyoruz. İnşaat sektörü canlanacak. Çiftçi ve esnafın kredi borçları konusunda araştırma birimlerimiz ciddi bir çalışma yürütüyor. Faiz borçlarını affedebiliriz, ana parayı kur üzerinden uygun şekilde tahsil edebiliriz. Dünyada 1,3 trilyon dolar serseri para dolaşıyor, kendine zemin arıyor. Türkiye'yi sermayenin güven duyduğu ülke konumuna getireceğiz."

Kıbrıs'tan taviz veremeyiz

"Dış politikada birikimlerine güvendiğimiz arkadaşlarımız var. Dışişlerimizde çok iyi yetişmiş kadrolar var. Uyum ve diyalog içerisinde ülkemizin dış politikasını götüreceğimize inanıyorum. AK Parti programına Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda gerekli adımları atacağımızı yerleştirdik. Ama, AB bizden veremeyeceğimiz bir şey isterse, elbette ona da evet diyemeyiz. Kıbrıs konusunda Londra ve Zürih anlaşmalarıyla ortaya çıkan bir netice var. Bu zeminden kopamayız. AB, Türkiye'yi almadan Güney Kıbrıs'ı almamalıdır."

IMF ile müzakere ederiz

"IMF'nin kurucu üyelerinden biriyiz. Karşılıklı diyalog içerisinde ülkemiz için en olumlu sonuçları alabiliriz. Avrupa Birliği'nde de olduğu gibi, IMF ile ilişkilerimiz kurucu, ortak üye perspektifi dışında bir anlayışla gelişirse, bir sömürü ilişkisine dönüşürse, elbette bunu da düşünürüz."

Dershanelere gerek kalmayacak

"Eğitim konusunda da hükümet, özel sektör ve üçüncü sektör birlikte çözüm üreteceğiz. Hiç bir aile çocuklarını üniversite hazırlık kurslarına gönderme gereği duymayacak. Tüm ülkeyi spor tesisleriyle donatacağız. Biz İstanbul'da iki büyük spor kompleksini varoş olarak nitelendirilen bölgelerde yaptık, Sultançiftliği ve Okmeydanı'nda."

Bakanlık sayısını 20'ye indireceğiz

"Bakanlık sayısının 20 bakanlık ile sınırlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Yolsuzlukların önlenmesi ilk hedefimiz olacak. Yoksulluğu kaldırmanın yolu yolsuzlukların önlenmesiyle de yakından ilgilidir. Partimizin araştırma geliştirme birimleri yolsuzlukların, kaçakların nerelerde nasıl kaynaklandığı konusunda kapsamlı bir çalışma içerisindeler. Milletimizin de bize güveni tamdır. Biz de kendimize güveniyoruz."

Devlette proje çok, icraat yok

"Devletin raflarında 5 binin üzerinde proje var. Aklımıza bile gelmeyen projeler var. Ama bu projeler hayata geçirilmiyor. Mesala Karadeniz duble yolu... Hani 2001'de bitecekti? Bitti mi? Hayır. Üstelik de krediliydi. Mesut Yılmaz bir açıklama yaptı, 2003'de sonunda bitireceğiz diye... Yapamayacağımızı vaat etmeyiz, vaat ettiğimizi zamanında bitiririz. Belediye başkanlığım döneminde 8 ay dedikse 8 ayda teslim ettik. Konuşmadığımız projelerimiz de var, sırası geldiğinde açarız."

'Kavga için gelmiyoruz'

"Bir gazete '28 Şubat'ın rövanşı mı?' başlığı atarken diğeri 'intikam mı?' manşeti atıyor. Bunlar bizim partimizin dışında gelişen olaylardır. Hiç kimsenin böyle başlık atmaya hakkı yok. Biz ne 28 Şubat'ın rövanşı peşindeyiz ne de intikam takipçisiyiz. Bunun için yola çıkmadık. Bu yaklaşım ile bir yerlere mesaj vermeye çalışıyorlar. Sinyaller alınıp veriliyor. Bizim bunları aşmamız lazım. Bizim işimiz kavga değil, sevgi iledir."

Kim bu 'üst düzey yargı mensubu'?

"Bir gazetede haber yapılıyor. 'Üst düzey yargı mensubuna göre seçilemezmişim.' Kim bu yargı mensubu? Belli değil. Eğer sende şahsiyet varsa o en yüksek yargıdaki kişinin ismini yazarsın. Kafa bulandırmak için yapılan spekülasyon bunlar. Böyle bir medya etiğini anlamak mümkün değil. Milletvekili olup olmayacağıma karar verecek olan makam Yüksek Seçim Kurulu'nda yer alan 7 üyeden 4'üdür.

Bir işadamı arkadaşım, çocuklarıma burs verdiği için üzerine gidiliyor. Yalan yanlış haberler yapıyorlar. Bir gazetede bu arkadaşım için, "Öldüresiye dövdü" manşeti atılıyor. Avrupa'da hakkında yakalama emri çıkartıldığı yazıldı. Ortada ne yakalama emri var ne de böyle bir olay olmuş. Hani medya etiği?"

CHP Meclis'e girmeli

"CHP'nin de Meclis'te yer almasını arzu ederiz. Ama bu diğer partiler Meclis'e girmesin şeklinde algılanmamalıdır. Bütün düşünceler Meclis'te temsil imkanı bulabilmeli. İki büyük parti Meclis'te ağırlığa sahip olmalı. Bir parti barajı aşamasa bile aldığı yüzdeye göre milletvekili verebilir. Mesala 550 milletvekili'nin 450'si için farklı bir sistem, 100 milletvekili için farklı bir sistem olabilir. Bu yüz milletvekili seçimi, Meclis'te temsil imkanı bulamayan diğer partilerin temsilini sağlamak için farklı bir yöntem geliştirilebilir. Grup kurma yeter sayısı 10 olabilir. Katılımcılık da böylece parlamentoda da sağlanmış olur. Seçimlerden sonra bu konuyu diğer partilerle gündeme almaya hazırız."

İstanbul'u yeniden inşa edeceğiz

"İstanbul için projelerimiz var. Hatırlarsanız İstanbul'un ilk deprem haritasını biz çıkardık. İstanbul dünya için bir vizyon şehirdir. İstanbul belediye başkanı iken yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Şimdiden şunu söyleyebilirim: İktidar olduğumuzda yıkmaya başlayacağız. Devlet arazileri üzerinde yapılan dayanıksız binaları yıkarız, bunu da evi yıkıma uğrayan aile için ilk peşinat sayarız, 10 yıllık bir ödeme planı ile vatandaşlarımıza güvenli konutlar sağlarız."

'Türkiye'yi ayağa kaldıracağız'

"Sünni-alevi ayrımını 80 milyona hissettirmeyeceğiz. İnsanların kendilerini ayrı hissetmemeleri için her şeyi yapacağiz. Hepsini aynı sevgiyle kucaklayacağız. AK Parti madem ki bir merkez partisidir, o halde toplumun bütün kesimlerinin taleplerine aynı duyguyla yaklaşmalı, aynı sevgiyle ucaklamalıdır. İnsanı yücelt ki devlet yücelsin. Şiarımız bu."

'Şerif Mardin yanlış bilgilenmiş'

"Şerif Mardin, Hürriyet'in pazar ekinde 'AK Parti'nin azınlık vakıflarıyla ilgili olumsuz bir tutum sergilemesinden ötürü hayal kırıklığına uğradığını' yazdı. Sayın Mardin yanlış bilgilenmiş. AK Parti, bu konudaki tasarıyı hem komisyonlarda hem de Genel Kurul'da destekledi. Bundan dolayı Azınlık gruplarından, Patrikhane ve Hahambaşılık'tan teşekkür aldık. İdam cezasının kaldırılmasıyla ilgili konuda da komisyonda net olarak tasarıyı destekledik. Ancak Genel Kurul'da ortaya çıkan münferit tavırlar AK Parti'nin temel politikasını yansıtmaz."