|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dinç Bilgin, Aydın Doğan'la tesis ettiği "dağıtım ortaklığı"ndan çekildi; gazete ve dergi dağıtımına artık BBD'de devam edecek. Buna, "İşi bittiği için kartelden dışlandı" da denilebilir. Ama Dinç Bilgin inatçı, bütün o Etibank rezaletleri ve Sabah'ı içeriden çökertme gayretlerine rağmen dimdik ayakta. En azından ayakta durma iradesi gösteriyor. Cumhuriyet gazetesinden Leyla Tavşanoğlu'na verdiği mülakatta, Sabah'ı yeme operasyonunun arkasındaki "gizli el"i açık ediyordu. İsim zikretmeyelim, kim olduğunu biliyorsunuz. Hatırlarsanız, Sabah'tan kopmaların başladığı günlerde, haber portalları, önemli bir medya patronunun ağzından şöyle bir laf dolaştırıyordu: "Dinç Bilgin'i geldiği yere, İzmir'e göndereceğim..." Çünkü, Sabah'ın TMSF'ye devredilen 7 bankaya 500 milyon dolar, TMSF'ye devredilenler dışındaki bankalara 600 milyon dolar, devlete 40 milyon dolar (vergi ve SSK borcu), şahıslara 70 milyon dolar olmak üzere, toplam 1.2 milyar dolar borcu vardı ve Bilgin'in borçlarını ödeyemeyip havlu atacağı, bütün iştiraklerini, bu arada Sabah'ı elden çıkaracağı bekleniyor, konuşuluyordu. Tam tersi oldu. Bilgin Sabah'a "muhteşem bir dönüş" yaptı. Ama, muhteşem dönüşü müteakip "birşeyler" oldu... Tuhaf bazı karışıklıklar. Önce Turgay Ciner sorunu başgösterdi... Ardından Zafer Mutlu krizi... Derken Sabah'tan seri istifalar başladı. Başlangıçta, "yetki paylaşımı ile ilgili bir sorun" olarak lanse edilen Zafer Mutlu krizinin arkasında, Dinç Bilgin'e göre, Doğan Grubu vardı ve amaç Sabah gazetesini çökertmekti. Cumhuriyet'teki mülakatında bunu açıkça belirtiyordu zaten: "Vatan'ın arkasında Aydın Doğan var..." Elbette Vatan'ın arkasında Aydın Doğan vardı. Bu sır değil... Zafer Mutlu sadece personel giderlerini karşılayacak, ama gazetenin kağıdını, basımını ve dağıtımını Doğan Grubu üstlenecekti. Dinç Bilgin'in suçlamalarına dün Doğan Grubu'ndan "dolaylı yanıt" geldi: Hürriyet ekonomi sayfasında yayımlanan "Sabah'ta Turgay Ciner dönemi" başlıklı haber, Sabah'ın mali ve idari yapısını masaya yatırıyordu: "Sabah Grubu'nda yönetim tümüyle Turgay Ciner'e geçti. Ciner, yeni kurduğu ve yönetimine kendi adamlarını yerleştirdiği Merkez Reklam'la grubun para trafiğine hakim oldu. ATV ve BBD adlı dağıtım şirketi başta olmak üzere diğer şirketlerin adına da bu amaçla 'Merkez' eklendi, yönetim Ciner'in adamlarına geçti..." Haberde, ayrıca, Sabah gazetesinin borçları dercediliyordu ve şu sorular soruluyordu: Sabah Grubu, TMSF'ye olan 500 milyon dolar borcuyla, günlük olarak oluşan KDV ve stopaj vergilererini ödüyor mu? BDDK, Sabah Grubu'nda kurulan yeni şirketlere hangi gerekçelerle, neden izin verdi? BDDK, "Bu gruba borcu olan, ödemeyi TMSF'ye yapsın" açıklamasına neden ihtiyaç duydu? Hulasa... Sabah gidiyor, Vatan geliyor. Vatan, "uydu yayın" olarak bir süre sınanacak. Başarılı olursa ne alâ... Başarısız olursa da dünyanın sonu değil... Aydın Doğan himayesinde kalan gazeteciler (Zafer Mutlu ve ekibi) bu kez "hazır" bir yayın organında sınanacak. Zafer Mutlu'yu yakın bir gelecekte Milliyet gazetesinin başında görürseniz şaşırmayın...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |