|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İstikrarsızlığa karşı B planı
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, siyasetteki belirsizliklere ilişkin olarak, "Bankacı olarak her türlü ihtimale hazırlıklı olmalıyız. Bir banka veya firmanın her zaman B planının olması lazım. Bizim de B planımız var. Siyasette önümüzdeki günlerde daha fazla bir karışıklık olursa B planımızı devreye sokacağız" dedi. Özen yaptığı açıklamada, sektörde yapılan düzenlemelerin ardından bankaların bundan sonra daha iyi bir sisteme oturması ve risk yönetmesi gerektiğini vurguladı. Bankaların 2003 yılında büyümeyi sağlayacak likiditeye ve sermaye yeterlilik rasyosuna sahip olduğuna işaret eden Özen, "Herkesin bu konuyla ilgili görüşlerini dile getirirken çok dikkat etmesi lazım. Bankacılığın aleyhine konuşmanın kimseye bir faydası olmaz" dedi. Ergun Özen, sektörün sermaye yeterlilik problemlerinin halledildiğini belirterek, "Yapılan üçlü denetime artık inanmak gerekir. Bunu sorgulamak bunun altında art niyet aramaktır. BDDK'nın yaptığı denetim dünya standartlarında bir denetimdi. Artık bu denetimin şeffaflığını, kalitesini tartışmamak lazım. Yapılan denetime herkesin saygı duyması lazım" diye konuştu. Bankacılıkta serbest sermaye probleminin devam ettiğine dikkati çeken Özen, bunun için bankaların 2003 yılında iştiraklerini ve gayrimenkullerini satmak zorunda olduğunu söyledi.
Bankacılık kâra döndü
Kriz öncesinde bankacılık sektörüyle reel sektörün birbirlerine sıcak bakmadıklarını dile getiren Özen, "Kriz bizi birbirimize yaklaştırdı. Herkes aynı geminin içinde olduğunu anladı. Artık ortak menfaati bulmamız lazım" dedi. Bankacılığın 2001 yılını zararla kapattığını, bu zararların, ağır kriz yılına mahsus zararlar olduğunu kaydeden Özen, "2002'nin ilk 3 aylık rakamlarına bakıldığında ise makul oranda sektörün karlılığa döndüğünü söyleyebilirim" dedi.
Birleşme tasarruf sağladı
Ergun Özen konuşmasında, Osmanlı Bankası ile birleşmenin meyvelerini toplamaya başladıklarını, birleşmenin ardından 48 milyon doları faiz marjlarındaki iyileşmelerden, 100 milyon doları da işletme giderlerinden olmak üzere toplam 148 milyon dolarlık tasarruf sağladıklarını bildirdi. Demirbank yanlışı devlete güveni zedeledi
HSBC Bankası'na satılan batık Demirbank'ın sahipleri Halit Çıngıllıoğlu ve ailesi hükümetin ekonomi programına inanarak yüklüce devlet tahvili aldıktan sonra bu tahvilleri satamayarak bankasından olmuştu. Bu durum banka sahiplerinin devlete olan güvenlerini büyük ölçüde zedelerken, bir olumlu, bir de olumsuz iki senaryo için iki ayrı plan hazırlamalarına yol açtı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |