|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekillerinden Meclis lojmanlarında oturmama sözü almasının ardından gözler araç saltanatına çevrildi. Özellikle bakanlık sayısının azaltılmasıyla kamudaki araç israfının da önüne geçileceği belirtiliyor. Başbakan Ecevit'in yayınladığı genelgelere rağmen araç alımları tüm hızıyla devam etti. Tasarruf genelgesinin yayınlandığı 2001 yılında acilen kamunun elinde bulunan araçlardan 20 bininin satışının gerçekleştirilmesi istendi. Ancak bugüne kadar yarısından fazlası hurda olmak üzere 2 bin 441aracın satışı gerçekleştirildi. En büyük gürültü 2001 yılı Kasım ayında Sağlık Bakanlığı'na alınan 105 araçta çıktı. 1991 model Mercedes'i olan Sağlık Bakanı Osman Durmuş, kendisine bir adet sıfır kilometre Volvo S80 aldırdı. Sağlık Bakanlığı bu araçla birlikte 15 Fiat Palio Weekend, 90 Kartal olmak üzere toplam 105 yeni araç daha aldı. Sağlık Bakanlığı'nda 3 bini 10 yaşın üzerinde toplam 5 bin araç olduğu açıklandı. Sağlık Bakanlığı'nın yeni araçlara 1 trilyon 200 milyar ödediği açıklandı.
2002'de 2 bin 254 yeni araç alındı Vatandaşa ekmeğinden, suyundan tassarruf ettirildiği 2002 yılında kamu araçlarından bir türlü tasarruf sağlanamadı. 2002 yılı bütçesine 2 bin 254 yeni araç alınması için tahsisat ayrıldı ve araçlar peyderpey alındı. ABD, Fransa, Almanya gibi ülkelerde bütün kamu işleri 10 bin civarında araçla yürütülürken Türkiye'de 120 bin'in üzerinde araç filosu olmasına rağmen yeni araç alım istekleri bir türlü bitip tükenmek bilmiyor. 237 sayılı Taşıt Kanunu hangi makamın kaç tana araç kullanabileceğini belirlemiş. Buna göre TBMM Başkanına iki, Başkanlık divanı ve komisyon başkanları ve başkan vekillerine 50 araç tahsis edilmesi gerekiyor. Ancak kamu görevlileri eşlerinin kuaföründen, çocuklarının okuluna kadar devletin araçlarını tahsis etmeyi alışkanlık haline getirdikleri için kanun işletilmiyor. 50 araç akıl almaz bir şekilde 500'ler rakamını aşıyor. İSMAİL ZELVİ, İSTANBUL
|
|
|
|
|
|
|