Taksim Meydanı'nda onlarca çiçekçiden biri olan 50 yaşındaki Derya Barın'ın hayatı sıradan bir hayat değil, gül ve diken ikilisi arasında geçen bir ömür. Sokakta yıllar onun bile anlamadığı bir hızla geçmiş ve ömürden çok şey alıp götürmüş. 35 yıldır Taksim Meydanı'nda çiçek satıcılığı yapan Derya Barın, hayatında değişmeyen tek şeyin etrafını kaplayan rengarenk görüntüleri ve iç gıcıklatan kokularıyla çiçekler olduğunu söylüyor.

Kriz duyguları köreltti

Ekonomik kriz yüzünden geçmiş yıllara oranla müşterilerinde azalma olduğunu söyleyen Barın, "Önceden rengarenk çiçeklerimizi gördüklerinde insanlar buradan çiçek almadan geçmek istemezlerdi. Heyecanlanır ve bütün çiçeklerden almak isterlerdi. Ekonomik kriz, herkesi etkiledi. Eskisi kadar çiçek alan yok" diyor.

Müşterilerimizin çoğu erkek

İnsanların birbirlerine çiçek almak için neden bir gerekçe aradıklarını anlamadığını söyleyen Barın, "Müşterilerimiz daha çok erkekler. Kadınlar sevdiklerine pek fazla çiçek almazlar. Erkeklerin çiçek almalarının sebebi ise genellikle dargınlıkları ortadan kaldırmak içindir. Bu yüzden de en çok gül satılır. Çünkü çiçekler insanları mutlu eder. Karanfiller, papatyalar , Hüsnüyusuflar, Cenveralar, Kasımpatıları ve daha niceleri insanları heycanlandırır, huzurlu eder. Ama ekonomik sorunlar insanların hassas duygularını dolayısıyla çiçek aşkını da öldürdü" diyor.

KEPENKLERİMİZ GECE GÜNDÜZ AÇIK

Kepenklerini gece gündüz açık bıraktıklarını söyleyen Derya Barın, "24 saat burada kalıyoruz. Çünkü müşterilerimiz en çok gece geliyor. Biz de çiçek demetlerinin arkasında küçük bir dünya kurduk kendimize. Sıkılmayalım diye televizyon aldık. Burada çiçek satan kadınlar genelde dizileri kaçırmazlar. O zaman erkekler müşterilerle ilgilenir. Maç ya da haber programları yayınlanırken de biz satış yaparız" diye anlatıyor iş bölümünü. Taksim Meydanı'nda geçen bir ömrü Barın şu cümlelerle özetliyor: "Çiçekten evler yaptık kendimize. Bu evlerde yaşarken en çok korktuğumuz soğuk geçen kış geceleri. Çünkü bu evlerin kapısı çiçekten."

SEVDA ALKAN / İSTANBUL

« Geri Dön