T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Dün önemli bir gündü

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Ak Parti'nin öndegelen isimlerinden genel başkan yardımcısı Abdullah Gül'ü hükümeti kurmakla görevlendirmesi çok önemli bir gelişme.

Bu gelişme, herşeyden önce, Türkiye'nin 'normalleşme' süreci içine girdiğini gösteriyor. Türkiye, epey süreden beri 'olağanüstü' bir dönem yaşıyor. Meclis'teki sandalye sayısı ancak bakanlar kurulunu dolduracak kadar olan DSP'nin tek başına iktidarıyla gidilen korkularla yönlendirilmiş bir seçimden (18 Nisan 1999) Cumhuriyet tarihimizin 'en başarısız' hükümeti çıkmıştı. 3 Kasım 2002 seçimleri, seçmenin, pompalanan korkulara bu defa yüz vermediğini açığa vurdu. Sandıktan hükümeti tek başına kuracak bir başarıyla çıkan partinin liderinin 'siyasi yasaklı' oluşu o dönemin son 'anormalliği' sayılabilir. Abdullah Gül ismi, ilk görevi ülkeyi 'normalleştirmek' olacağı anlaşılan hükümet için iyi bir 'referans' noktası...

Abdullah Gül, geçmişte saflarında görev yaptığı partilerin ve Refahyol hükümetinin 'en saygın kişiliği' olarak parlamıştı. Bir çok konuda, kamuoyu, onun varlığını bir tür 'teminat' olarak kabul etti. Ak Parti'nin başarısında Tayyip Erdoğan'ın liderlik karizması elbette tartışılmaz; ancak iç ve dış kamuoyunun seçimi kazanan AKP'ye açtığı kredide en büyük paylardan biri de, mâceradan uzak üslubu sayesinde, Abdullah Gül'e ait. Seçim sonrasında piyasaların verdiği olumlu tepkide, Erdoğan'ın başbakan olamadığı bir ortamda hükümet sorumluluğunun Gül tarafından üstlenileceği beklentisinin rolü de yadsınamaz.

Bu beklenti boş değil. Türkiye'nin bugün karşı karşıya bulunduğu en ciddi sorunları iki kategoride toplayabiliriz: Ekonomi ve dış politika... Türk siyasi hayatının en başarısız hükümetinin eseri sayılabilecek 'enkaz', ekonomik sorunları hükümet gündeminin ilk sırasına oturtuyor. 'Ekonomi doçenti' Abdullah Gül ülkenin karşı karşıya bulunduğu sorunların nereden kaynaklandığının elbette farkında. Bunun yanında, süresi olağanüstü daralmış bir zaman aralığında kapımıza dayanmış Avrupa Birliği (AB) tercihi ve onun yan türevleri sayılacak Kıbrıs ve Irak'ta beklenen gelişmeler, dış politikaya özel ilgi gösterilmesini zorunlu kılıyor. Siyasete girdiği ilk günden itibaren uluslararası sorunlarla ilgilenmiş ve çoğu Avrupalı bir dizi global platformda Türkiye'yi temsil etmiş biri Abdullah Gül.

Hiç kuşkunuz olmasın, ülke adına başarılı olmasını temenni ettiğimiz Abdullah Gül, bugünün Türkiyesi'nin bir başbakandan beklediği özellikleri üzerinde taşıyan bir siyaset adamı.

Atama işleminin gerçekleştiği sırada, Ak Parti lideri Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül'ün başında bulunacağı hükümetin programına esas teşkil edecek 'âcil eylem planı'nı açıklıyordu. Planın ayrıntıları, sorumluluğu üstlenenlerin ülke sorunlarının farkında oldukları işaretini veriyor. İlk elde yapılması gerekenlerin öncelikle ele alınmasını öngören ustaca hazırlanmış kısa, orta ve uzun vâdeli icraat paketleri, Türkiye'nin kaynak sorununu çözmeyi ve öncelikle işsizliği azaltmayı hedefliyor.

Bazıları, Gül'ün hükümet kurma görevini üstlendiği sırada Erdoğan'ın 'âcil eylem planı' açıklamasını 'iki başlılık' olarak görme eğiliminde. Oysa, Gül'ün başbakanlığa gelmesini sağlayan Çankaya Köşkü ziyaretini bir gün önce Erdoğan gerçekleştirmişti; Erdoğan'ın açıkladığı 'âcil eylem planı' ise Gül'ün başında bulunduğu bir heyetin ürünü. Bu açıdan bakıldığında, ilk gün yaşananlar, zorunluluk sebebiyle ikiye ayrılmış parti liderliği ile başbakanlık arasındaki ilişkilerin 'uyum' içinde oluşacağının işareti. Erdoğan ile Gül, aralarında ayrı gayrılık bulunmadığını bundan daha çarpıcı nasıl anlatabilirlerdi?

Aynı uyumun kurulacak hükümete de yansımasını bekliyoruz. Her koltuğa oradaki varlığı hiç yadırganmayacak en güçlü kişinin oturması ve siyasi kaygılardan uzak bir tür 'teknokratlar hükümeti' ile ülke sorunlarının üstesinden gelinmeye çalışılması şart. Vatandaşın Ak Parti'ye yüklediği misyon da bunu gerektiriyor.

Dün, daha önemli günlere gebe önemli bir gündü.


17 Kasım 2002
Pazar
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED