Yeni Safak Online...
T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

R A M A Z A N
Oruç, ruhun özgür kalmasını sağlıyor

Ramazan ayının insanı psikolojik olarak etkisi altına aldığı, bu sebeple insanların daha az hata yaptığı ve birçok kişinin ise bu ay içerisinde kötü alışkanlıklarından vazgeçtiği belirtildi.

Ramazan ayının insanı psikolojik olarak etkisi altına aldığı, bu sebeple insanların daha az hata yaptığı ve birçok kişinin ise bu ay içerisinde kötü alışkanlıklarından vazgeçtiği belirtildi. Şeytanların zincire vurulduğu ve meleklerin yeryüzünü kuşattığı bu ayda insanların meydana gelen manevi atmosferin etkisinde kalmamalarının mümkün olmadığını belirten Turgutlu Müftüsü Mehmet Erdoğan, bu sebeple emniyet kaynaklarına göre işlenen adi suçların Ramazan ayı ıçerisinde büyük ölçüde azaldığını söyledi.

Ramazan ayının, aynı zamanda sabretmeyi öğrettiğini kaydeden Erdoğan, bu sebeple birçok kişinin edindiği güzel hasletlerini Ramazan'dan sonra da devam ettirdiğini ve kötü alışkanlıklarından tamamen kurtulduğunu aktardı. Orucun, bünyenin ruh üzerindeki baskısını azalttığını ve ruhun özgür olmasına yol açtığını belirten Erdoğan, oruç sayesinde aynı zamanda beyinle vucudun diğer organları arasında çok canlı bir ilgi ağı kurulduğunu ifade etti. Orucun karaciğer dokusunda jenerasyona imkan sağladığı gibi, beyindeki jenerasyonu da tamir ettiğini bildiren Erdoğan "Bu jenerasyon ile vucutta meydana gelen düzenli ritimler sonucu kişilerin sapık düşünceleri tadil edilir. Nefs terbiye olur, olgunlaşır" dedi. Mevlana'nın "Oruç, ağzın bağlanmasına karşı gönül gözünün açılmasına yarar" sözüne dikkat çeken Erdoğan, Ramazan ayında gönüllerin yumuşamasıyla insanların içindeki cehennem korkusunu hafifletmek için 11 ayın muhasebesini yaptığını, bu sebeple en kötü insanın bile kendisini bu ay içerisinde bütün günahlardan arındırmaya çalıştığını ifade etti.

Ramazan ayı dışında tutulan oruçlarda aynı manevi atmosferin yakalanamadığını, Ramazan ayının apayrı psikolojik etkisi bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Ramazan ayında şeytanlar bağlanır. Rahmet melekleri yer yüzünü kuşatır. Allah'a yakarışlar ve yapılan dualar çoğalır. Bu oluşan atmosferden ister istemez diğer insanlar da olumlu etkilenir. Burada niyet çok önemlidir. Orucu perhizden ayıran şey de niyettir. Onun için 'Ameller niyetlere göredir' denmiştir" diyerek orucun nefis üzerindeki hakimiyeti arttırdığını dile getirdi.


Çorbadan sonra yemeğe ara verin

Ramazan ayında beslenme şeklindeki değişiklik birtakım sağlık sorunlarına sebep olabiliyor. Şadiye Hatun Kliniği'nin iftar ve sahur reçetesi şöyle: n Sahura kalkmadan oruç tutmayınız. Öğün sayısını artırmak metabolizmayı hızlandırır. Sahura kalkıldığında içilen ılık su bağırsakların çalışması açısından önemlidir. Günlük alınacak karbonhudratların büyük kısmı sahurda alınmalıdır. n Sahurda peynir, yumurta gibi kahvaltılıklar tercih edilmelidir. Süt ve meyve de ilave edilebilinir. n İftara 3 zeytin ve hurma ile başlanmalıdır. Bunlar çok yavaş ve iyi çiğnenerek yemeli. Vücudun sıvı ihtiyacını bir an önce karşılamak için 1-2 bardak su içilmelidir. n Çorbalara et suyu konulmamamalıdır. Çünkü mide asidini artırarak gerginliğe sebep olabilir. Çorba içildikten sonra yemeğe 15-20 dakika ara verildikten sonra diğer yemeklere geçilmelidir. n Ana yemeklerde katı yağ yerine sıvı yağ tercih edilmelidir. Sebze yemekleri, haşlama, ızgara ve buğulama tarzında hazırlanmış beyaz et yenmelidir. n Ağır hamur tatlılarının, katı yağları ve şekerleri sebebiyle yüksek kalori içerdiklerini hatırlamak gereklidir. Bu yüzden sütlü ve hafif tatlılar tercih edilmelidir.


Yoksullar yardım değil, iş istiyor

Ramazan ayında yardımlara aracılık yapan mahalle muhtarlarının, yoksul vatandaşların gıda ve kömürden çok iş talebiyle karşılaştığı belirtildi. Türkiye Muhtarlar Derneği Konya Şube Başkanı Muzaffer Gülsöz, yardım dağıtımı sırasında, yaşanan ekonomik krizin vatandaşa yansıyan en önemli sonuçlarından birinin artan işsizlik olduğunu gözlemlediklerini söyledi. Gülsöz, "Bizim bulduğumuz işler genellikle mevsimlik oluyor" dedi.


Hz. Ömer'in adaletine bir misal
Ashab'tan Abdurrahman bin Avf, Hazreti Ömer (r.a.) halife iken onu makamında ziyarete gelmişti, selâm verip müsait bir yere oturdu. Hz. Ömer kendisiyle hiç meşgul olmuyor hattâ selâmını bile almıyordu. Hayretle neticeyi beklerken, Hazreti Ömer, işini bitirdikten sonra yanan mumu söndürdü; aynı onun gibi başka bir mum yaktıktan sonra: «Ve aleyküm selâm» deyip selâmını aldı. Ve konuşmaya başladılar.

Abdurrahman bin Avf Hazretleri, Ömer (r.a.) Hazretleri'ne niçin o mumu söndürüp başkasını yaktıktan sonra kendisiyle meşgul olmaya başladığını sormuştu. Hazreti Ömer (r.a.): –Ya Abdurrahman; evvelki mum devletin hazinesinden alınmış mumdu. O yanarken şahsî işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mes'ul olurdum. Seninle devlet işi konuşmayacağımız için kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım, ondan sonra seninle meşgul olmaya başladım, deyince Abdurrahman bin Avf Hazretlerinin gözleri yaşarmıştı. Ellerini kaldırarak şöyle dua etti: –Ya Rabbi! Hattab oğlu Ömer'i bizim başımızdan eksik etme! Devlet hazinesini har vurup - harman savuranlara karşı ne güzel bir numune-i imtisal değil mi?..


İFTARA NE HAZIRLAYALIM?
Hamur çorbası, sepet köftesi, mayonezli karışık salata, karagöz tatlısı

SEPET KÖFTESİ

MELZEMELER: 500 gr. kıyma, 1 baş soğan, 1 yumurta, 2 kaşık tereyağı veya sıvıyağ, 1 kg. patates, bayat ekmek, tuz, kırmızıbiber, 2 kaşık salça, 2 kaşık pirinç unu. YAPILIŞI: Kıymaya, rendelenmiş soğan, tuz, bayat etmek, yumurta, kırmızıbiber ve pirinç unu koyup macun gibi oluncaya kadar yoğrulur. Ayrı bir yerde 1 kilo patates haşlanıp, kabukları soyulur. Rendelenip, yağ ve tuz ilave edilerek kavrulur. Patatesler ezilerek püre haline getirilmelidir. Köfteden yumurta büyüklüğünde parçalar koparıp toparlak hale getirin. İki parmağı köftenin tam ortasına koyarak içli köfte gibi oyun. Bir su bardağı genişliğinde, yüksekliğiise, su bardağının yarısı kadar hazırlayın. Püreyi köftelerin içine eşit miktarda doldurun. Yağlanmış küçük bir tepsiye dizin. Kalem inceliğinde, köfteler hazırlayıp pürenin üstüne yerleştirerek sepet havası verin, kızgın fırına verin. Yarı pişmişken üstüne salçalı su sürün. Tekrar fırına verip pişirin.

 
İftar vakti
Orucu açmak, yani iftar etmekte acele etmek istenmiştir. Sehl ibnu sa'd (r.a.) rivayet ediyor. Resulullah (s.a.s) buyurdular ki: "İnsanlar iftarda ta'cile yer verdikleri müddetçe hayır üzeredirler." Sahih-i Buhari: kitabüs-Savm, bab: 45, hadis: 1957 Sahih-i Müslim: Kitabüs-Siyam, bab: 9, hadis: 1098 Enes b. malik (r.a.)in rivayet ettiği hadisi şerif'te şöyledir: "Resulullah (s.a.s.) namaz kılmazdan önce birkaç taze hurma ile orucunu açardı. Eğer taze hurma yoksa kuru hurma ile açardı. Şayet kuru hurma da bulamazsa birkaç yudum su yudumlardı."
Ebu Davud, Kitabu's-Savm: 2556 numaralı hadis Tirmizi, Kitabu's-Savm: 794 numaralı hadis.
Bu hadisi şeriflerde bizden istenen iftar etmekte acele etmektir. İslam'ı iyi bilmiyen kimseler bazan kendi akıllarına göre hükümler uydurup, Allah'ın (c.c)ın ve Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in emirlerine aykırı işler yapmaktadırlar. Mesela; birisi vakit girdikten sonra, daha sevap olur diye iftar etmeyi geciktirip, akşam namazını kıldıktan sonra iftar ederse, sünnete muhalefet etmiş olur. Sevap olan önce iftar etmesidir. Ama bazan şartlar elvermez, iftar edecek bir şey bulamazsa o zaman namazını kılıp, daha sonra iftar etmesinde bir sakınca yoktur. Önemli olan bunu kasten yapmamaktır.
İkinci husus: Bulabiliyorsa orucunu hurma ile açmasıdır. Bunun tıbbi faydalarını izaha girmeyeceğim. Şayet hurma bulamıyorsa orucunu su ile açsın. Bazıları su yerine zeytin ile iftar ediyorlar. Orucun zeytin ile açılmasına dair hiç hadis yoktur. Tamamen şahsi görüşlerdir. Herhalde Kur'an-ı Kerim'de geçen "Zeytunen mübareken" ayeti kerimesinden hareketle bunu yapıyorlar. Ancak sünnet olan hurma ile orucu açmaktır. Hurma bulamıyorsa su ile orucunu açar.
Selman b. Amir(r.a.) ve Enes b. Malik(r.a.)in rivayet ettikleri hadisi şerifte Resulullah(s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Her kim hurma bulabiliyorsa onunla orucunu açsın, şayet bulamıyorsa su ile açsın, çünkü o temizdir."
İbni Hibban'ın Sahihi (3514 numaralı hadis) Et-Tirmizi'nin es-Süneni (658, 694, 695 numaralı hadis) El-Hakim'in el-Müstedrek kitabı (1574, 1575 numaralı hadis) Peygamber (s.a.s) efendimiz iftar ederken şu duayı okurdu: "Allahümme leke sumtu ve ala rızkike eftartu." (Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum.)
Ebu Davud: (2358 numaralı hadis) Bu hadisi şeriften de anlaşıldığı gibi orucu açarken dua etmek sünnettir. Dua ibadetlerin özü olduğu hadisi şeriflerde ifade edilmiştir. Çok dua etmek, duam kabul olmadı deyip duadan vaz geçmemek ve duada ısrar etmek gerekir. Oruçlarınız ve dualarınız kabul olsun...

Albaraka'dan iş dünyasına iftar
Faizsiz bankacılık yapan Albaraka Türk, kendisiyle çalışan mevduat sahiplerine, tüccar ve sanayicilere iftar yemeği verdi. Grand Cevahir Otel'deki iftar davetine ünlü işadamı Halis Toprak da katıldı. İftar sonrası bir konuşma yapan Genel Müdür Fehmi Akın, Türkiye'yi ekonomik krizden çıkaracak olan finans sahipleriyle tüccar ve sanayicileri biraraya getirmenin önemini vurguladı.
  • ZEKERİYA GÜLÜN

  • 17 Kasım 2002
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED