Mesut Yılmaz hükümetinin gensoruyla düşürülmesine neden olan Türkbank skandalında ihalenin Korkmaz Yiğit'e verilmesi için işadamlarına baskı yaptığı anlaşılan Alaattin Çakıcı, Fransa'dan Türkiye'ye getirildikten 36 ay sonra serbest kalıyor. Hakkında açılmış çok sayıda dava bulunan Çakıcı, Karagümrük çetesi lideri Nuri Ergin'le savaşı sırasında adamları vasıtasıyla Karagümrük Spor Kulübü Lokali'ne yaptığı silahlı saldırıyla ilgili davadan tahliye edilince başka bir suçtan tutukluluğu kalmadığı için serbest bırakılıyor.

İstanbul'a getirildi

Alaattin Çakıcı, tutuklu olduğu Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nden dün akşam serbest bırakılan Çakıcı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş İnfaz Bürosu'nca 5 ayrı suçtan arandığı için cezaevi çıkışında tekrar gözaltına alındı. Çakıcı'nın, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nde işlemlerinin yapıldığı bildirildi. Şubedeki işlemlerinden önce Çakıcı Şişli Etfal Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi.

Türkiye'yi terkedebilir

17 Ağustos 1998 tarihinde yakalandığı Fransa'dan Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi ilkelerine riayet edilmesi koşuluyla iade edilen Çakıcı, bu sözleşme uyarınca 45 gün içinde Türkiye'yi terkedebilecek. Çakıcı'nın, Fransa'dan 'idam cezasıyla yargılanmayacağına dair' şartla iade edildiği için yargılanamadığı, aralarında Nurullah Tevfik Ağansoy'un da bulunduğu 4 kişinin öldürüldüğü dava ile boşandığı eşi Uğur Çakıcı'nın öldürülmesi davalarından yargılanması da gündeme gelebilecek.

Kırmızı pasaport almıştı

Susurluk sürecindeki tartışmalarda adı sık sık gündeme gelen, Türkbank ihalesine Korkmaz Yiğit lehine müdahale ettiği ortaya çıkan, MİT'ten kırmızı pasaport aldığı ve bir dönem MİT tarafından kullanıldığı bilinen Çakıcı'nın tahliye haberi güvenlik ve hukuk çevrelerinde şaşkınlık yarattı.

En büyük ceza çete davası

Çakıcı'nın Türkiye'ye iadesinden sonra yargılandığı en önemli

davalardan biri olan İstanbul 6 No'lu DGM'deki 'çete' davası, 19 Haziran 2000 tarihinde sonuçlanmıştı. Bu davada 'Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve yönetmek' suçundan 5 yıl ağır hapis cezası alan Çakıcı, Yargıtay'ın bu cezayı onamasıyla, 2 yıl 2 gün tutan cezanın infazını 8 Ocak 2001 tarihinde tamamlamıştı. Emlak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan'ın yaralanması olayında azmettirici olduğu gerekçesiyle yargılandığı dava af yasası kapsamında ertelenen Çakıcı, gazeteci-yazar Hıncal Uluç'un yaralanmasına ilişkin davada çarptırıldığı 3 yıl 4 aylık hapis cezasından da indirimle kurtulmuştu.

DAVA ÇOK CEZA AZ

Hakkında 50'ye yakın suçlama bulunan Çakıcı'nın, ilgili olmadığı davalarda tanık olmaktan kaçındığı, böylelikle hakkında açılması muhtemel davaların önüne geçtiği ve Fransa'dan şartlı iade yapılmasının avantajlarını hukuki olarak iyi kullandığı belirtildi.

Çakıcı Fransa'nın Nice kentinde yakalandıktan sonra 16 ay bu ülkede, 13 Aralık 1999'dan itibaren de 36 ay Türkiye'de cezaevinde kalmış böylelikle hapishanede toplam 52 ayını tamamlamıştı.

Çakıcı, son olarak Nuri Ergin'le olan davasında ise suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat etti.

Bunun dışında Çakıcı işadamı Emin Cankurtaran'ın ve borsacı Adil Öngen'in yaralanması olaylarıyla ilgili olarak 20'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle açılmış davalarda iade şartları nedeniyle yargılanamıyor. Çakıcı, kardeşine vize verilmediği için Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli bir diplomata silahlı saldırı planı davasıyla ilgili olarak da tutuksuz yargılanmıştı. Bu dava daha sonra Karagümrük davasıyla birleştirilmişti.

Çakıcı'nın Susurluk sürecinde MİT tarafından bir dönem kullanıldığı, tanıkların Meclis Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadelerle doğrulanmıştı. Çakıcı'nın MİT'teki yakın dostu olduğu bilinen Yavuz Ataç, 1998'de Çin'den çağrılmış ve görevinden alınmıştı.