İstanbul'u vuracak muhtemel depremlerin yaklaştığı, büyüklüğü 7 ve civarında olacak bir depremin kentte yaklaşık 100 bin kişinin ölümü, 300-400 bin kişinin yaralanması ve 100 milyar dolarlık maddi hasara yolaçacağının öngörüldüğü yolundaki haber ve uyarılar, nihayet politikacıları harekete geçirdi. Önceki gün Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile Devlet Bakanı Kemal Derviş'in Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'yı ziyareti ve Işıkara'nın ANAP MKYK toplantısında brifing vermesinin ardından dün, anamuhalefet partisi DYP'nin lideri Tansu Çiller de aynı amaçla Rasathane'ye gitti.

ANAP MKYK'da depremin İstanbul'da bazı yerlerde 10 şiddetinde hissedilebileceği, köprü ve viyadüklerin 'S' harfi şeklini alacağını belirten ve Ambarlı'daki LPG ve Botaş dolum tesisleri ile ilgili önlem alınmasını isteyen Işıkara, aynı uyarıları Çiller'e de aktardı.

Işıkara, "Depreme hazırlık çok boyutlu bir maraton koşusudur. Kritik tesislerimizin mutlaka elden geçirilmesi lazım" dedi. Işıkara, İstanbul'daki hastane ve okulların büyük bölümünün depreme dayanıklı olmadığını da anlattı.

Çiller: Büyük bir hata olur

Çiller'in kendisini Ankara'ya davet ettiğini belirten Prof. Dr. Işıkara, Ankara'da DYP Genel İdare Kurulu'na giderek, milletvekili ve idare kurulu üyelerine konuyu anlatacağını söyledi. DYP Genel Başkanı Çiller de, Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün ciddi biçimde örgütlenmesi projesini sonuna kadar desteklediklerini belirterek şunları söyledi:

"Aldığımız bilgiler bizi zaman zaman üzerken, bazen de imkanlar açısından memnun etti. Anlaşılıyor ki, 750 milyon dolarlık bir imkan depremlerde kullanılmak için projelendirilmek üzere hazırdır. Bu kaynak var, ancak Türkiye şu veya bu nedenle bu imkanı kullanamıyor. Eğer Türkiye kaynak sıkıntısı duyduğu bir ortamda, bunu kullanamayarak, öncelikli meselelere, kaynakları seferber ederek yaklaşamıyorsa, endişe ederim ki, çok büyük bir tarihi hata olur".

Söylentilere çok üzülüyorum

Prof. Dr. Işıkara, Koç Allianz Sigorta A.Ş Genel Müdürlüğü'nün Altunizade'deki oditoryumunda verdiği "Depremle Yaşamak" konulu konferansta da, son 10 gün içinde bir çaba içinde olduğunu söyledi. Prof. Dr. Işıkara, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün "Bankalar Kurulu,", "Sermaye Kurulu" gibi özel statülü olması ve burada özel statülü insanların çalışması gerektiğini vurguladı. Işıkara, "İşte bütün mesele buydu. Bunlarla ilgili görüşmelerdi. Yoksa sıradışı bir şey yok. Çok söylenti olduğunu duydum, çok üzülüyorum" dedi.

İSTANBUL SENARYOSU KORKUTUYOR

Bilimadamlarının, ilgili kuruluşların ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı çalışmalar, 7 büyüklüğünde olabilecek muhtemel bir depremin yol açacağı can ve mal kaybının, yanlış yerlere kurulan doğalgaz, LPG istasyonları ve barajlar yüzünden katlanacağını gösteriyor. İstanbul'da meydana gelebilecek 7 büyüklüğündeki bir depreme göre oluşturulan senaryonun, geçtiğimiz günlerde İstanbul'a gelen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e de bir brifingle anlatıldığı, burada da Ambarlı'daki LPG dolum tesisleri, TEAŞ santrali ve Botaş boru hattının durumuna dikkat çekildiği bildirildi. Senaryoda İstanbul'daki su kaynaklarına da dikkat çekilerek, Alibeyköy, Elmalı, Darlık ve Ömerli barajlarının depremden etkileneceği, taşmalar sonucu, büyük can ve mal kaybı olacağı ileri sürüldü.