|
|
|
|
Başımdan geçen bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Paylaşırken de "Spor Polisinin" neden gündemde olması gereği üzerinde duracağım. Geçenlerde Ankara 19 Mayıs stadına bir büyük maç oynanacaktı. Bizim Spor Yazarları tribününün girişi ile Derneğimiz lokalinin uzaklığı 100 metre.. Dernek lokalimizden meslektaşlarımla birlikte çıktım. Ancak, stada girişteki Spor Yazarlarının kapısının önündeki barikat kapalıydı. Barikatın önünde de sadece polisler vardı. Bölge tarafından görevlendirilenlerin ifadesine göre, polisler kapının girişi ve çıkışından sadece kendilerinin sorumlu olduğunu söylemişler. Durum böyle olunca, kapıdaki görevliler geri plana çekilmiş. Spor Yazarları kapısının önüne konulan barikatın önündeki polislere "neden böyle bir davranışta bulunduklarını" sorduğumda "ne yapalım içerisi doldu" cevabını aldık. Barikatın önünde çok sayıda insan vardı. Polis bu insanlarla birlikte görev yapmak üzere kapıya gelen Spor Yazarlarını itmeye başlayınca, ortaya hoş olmayan durum çıktı. Bu arada, sorumlu Komiser ile burun buruna geldim. Temiz yüzlü ve problemi çözmek için çırpınan bu Komisere durumu izah ettik. Kendisi de bize "kapı görevinin kendilerinde olmadığını, zaten Spor Yazarları tribününün dolduğunu" söyledi. Bu konunun kendilerini ilgilendirmediğini söylediğimizde "buyurun öyleyse" diyerek bizi tribünümüze gitmemiz konusunda "izin" verdi. Sonra, gömleğimiz ve kazağımız çirkin görüntü vererek görev yerimize ulaşabildik. Bu durum her maç öncesinde, başımıza geliyor. Başımıza sıksık bu görüntüleri, diğer kentlerdeki statlarda da uygulandığının örneklerini rahatlıkla verebilirim. Biz polisin görev yapmasına karşı değiliz. Elbette görevlerini, amirlerinin ve yasaların çizdiği sınırlar içinde yapacaklar. Ama... Onlar gibi görev yapan insanlara zorluk çıkarmayı birinci plana almadan... Bu durumun çözümü için sadece ve sadece "Spor Polisi" ünitesinin kurulması ile gündemden çıkabilir. Bu işler, "Toplum polisi" veya "Karakol polisi" düşüncesiyle yapıldığında, bu tip şikayetler kaçınılmaz olacak. Zira, spor konusunda eğitilen "Spor polisi", kimin ne görev yaptığını, insanlar statlara hangi psikoloji ile geldiğini bilir. Çünkü onlar, bu konuda eğitimli olur. Bu nedenle, İçişleri Bakanı sayın Rüştü Kazım Yücelen, bu konuyu en kısa zamanda çözmek için adım atmalı. Atmalı ki, statlarımızdaki mevcut "küfür" ve "çirkin tezahürata" bir de "görev yapacaklara engel olunma" gayreti eklenmesin.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |