T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Biri bu adama dur desin

Çok satan gazetelerden birindeki bu başlık dikkatimi çekti. Acaba bir seri katili mi yoksa, evlere dadanmış bir hırsızı mı kastediyor diye merak ettim. Manşete taşıdıkları şahıs meğer TBMM İdare Amiri Ahmet Çakar'mış!

Çakar, 1997 'de valilere gönderilen bir genelgede toplum ahlakına ters düşen durumlarda polisin müdahale edebileceğini, bu münasebetle valilere görevlerini hatırlatan bir mektup yazacağını söylemiş ve "göbeği açıkta bırakan Madonna tipi pantolon giyen, parkta öpüşen, süper mini etek veya şortla dolaşanların polis tarafından uyarılmasını" istemiş.

Bu istekler gazetenin gücüne gitmiş olmalı ki Çakar'ı manşete taşımış. Taşırken de Çakar'ı ahlak polisliğine soyunmakla itham edip durdurulmasını istemiş.

Tabii Türkiye'de cereyan eden olayları hesaba katmadan bu haber okunduğunda, Çakar'ın yasakçı bir zihniyete, gazetenin de özgürlükçü bir düşünceye sahip olduğu düşünülebilir.

Ama Türkiye'de yaşanan olayları takip edenler, bu yaklaşımı normal görebileceği gibi Çakar'ın talebini de eksik bulabilirler. Madem ki ortada uyulması gereken bir genelge var öyleyse göbeğini açan, parkta öpüşen, mini etek ve tahrik edici elbise giyen bayanların otobüslere doldurularak uzak semtlere bırakılmasını isteyebilir. İşe gitmeleri polis zoruyla engellenmelidir, hatta dua etmelerine bile izin verilmemelidir diyebilirler.

Hatta, "Ortada bir genelge olmamasına rağmen İmam Hatip'te okuyan kız öğrenciler, başörtüleri sebebiyle okula alınmazken, okula giden yollar polis tarafından tutulurken, otobüslere doldurulup uzak semtlere dağıtılırken, dua etmelerine bile izin verilmezken, haklarında genelge bulunanlara polis neden müdahale etmesin?" diye de sorabilirler.

Tabii ki biz onlara öyle yapılıyor diğerlerine de aynısı yapılsın gibi bir kutuplaşmadan yana değiliz. Bu ve benzeri tavırlar toplumun insicamını bozacak sonuçları intaç edeceğini düşünürüz..

Böylesi durumlarda toplum olarak istememiz gereken şey hakka ve hukuka riayet edilmesidir. Bir şey yasaklanırken ve serbest bırakılırken toplumun gerçekleri, genel hukuk ve genel ahlak kuralları göz önünde bulundurulmalıdır deriz.

Çakar'ı manşete taşıyan gazetenin bir gün önce okuluna alınmayan ve dua etmek için camiye yönelen kız öğrencilerin polis tarafından engellenmesini hiç görmediğini, öğrenim hakları hukuka aykırı olarak engellenen öğrencileri küçük bir haber bile yapmadığını gördüm.

Düşündüm ve aklıma, "Bu gazete, neden okumak isteyen, başörtülü oldukları için kanunlara aykırı biçimde cezalandırılan kız öğrencilerin mahrumiyetlerine yer vermezken, sokakta öpüşenlerin, toplumun genel ahlakına aykırı giyim içinde olanların avukatlığına yöneliyor?" diye sormak geldi.

Benim hem Çakar'ı manşete taşıyan basın mensuplarından hem de sayın Çakar'dan taleplerim var.

Çakar'ı manşete taşıyan meslektaşlarımdan henüz uygulanmayan bir genelgeye gösterdikleri tepki kadar, yasalara aykırı olarak öğrenim hakları ellerinden alınan öğrencilerin de hukukuna sahip çıkmalarını bekliyorum. Bir bayanın göbeğini örtünce, ya da sokakta öpüşmeyince hiçbir kayba uğramayacağını ama binlerce genç kızın öğrenim hakkından mahrum bırakıldığını görmelerini bekliyorum .

Sayın Çakar'dan da genelgelerin uygulanmasını istediği kadar yasalara aykırı uygulamaların durdurulmasını da ısrarla seslendirmesini bekliyorum.

Sayın Çakar'ın bütün tepkilere rağmen doğru bildiği yoldan dönmeyen bir Anadolu insanı olduğunu biliyorum. Çakar'ın o genelgeyi uygulaması için valileri uyarırken, keyfi başörtüsü yasağına da dikkat çekmesini bekliyorum.

Hem valilerin dikkatini, hem de bakanların dikkatini çekmesini bekliyorum!

Bunu sadece ben değil Türkiye bekliyor!

Başörtüsü iddia edildiği gibi bir siyasi simge değildir. Başörtüsü İslam'ın emridir. (Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, B.02.1.DİB.0.10/212/ sayı ve 03.02.1993 tarihli karar) Başörtüsü ve öğrenim hakkı, evrensel insan hakları beyannamesi (madde-1-2-26), Avrupa insan Hakları Sözleşmesi Madde: 9 ve Ek 1 nolu protokol madde2) ve TC anayasası (madde10, 42, 90) gereği her vatandaşın en doğal hakkıdır. Öğrencilerin öğrenim haklarının engellenmesi hukuksuzluktur. Hele İmam Hatip ve İlahiyatlarda yasaklanması çılgınlıktır.

Evet sayın Çakar'a durmak değil, hukukun üstünlüğü için masaya yumruğu vurmak yaraşır.

Bekliyoruz, Türkiye bekliyor!


13 Mart 2002
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED