|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Başörtüsü meselesini kaşımamak lâzımmış" Bu cümle, zımnen, o noktada kanayan bir yara bulunduğunu belli ediyor. "Yarayı kaşımayalım; kanatmayalım." Peki ya o yara için için kanıyorsa... Ya genç kızların kalbinde hüsran, gözlerinde acı varsa...
Sinsi tuzak
Vakit gazetesinin Ankara temsilcisi Serdar Arseven, dikkatli bir gazeteci. Geçenlerde konuşurken, başörtüsü yasağının, İslamî duyarlılığı olan kesimi, tek bir meseleye bloke etmek için kurulan bir tuzak olabileceğini bana söyledi. Doğrusu ona hak vermedim değil. Başörtüsünü sürekli gündemde tutanlar, başka meseleleri bu suretle gölgeliyor. Milletvekilleri, köşe yazarları, partiler başörtüsüyle uğraşıyor. Eninde sonunda tesettürlü genç kızlar okuyabilecek. Ve zaten sahip oldukları, ama gasp edilen bir hakka yeniden kavuştukları için belki de sevinecekler. Bütün bu yıllar zarfında boşuna tüketilen enerji. Yazık değil mi? Başörtüsü yasağının, gündemi işgal etmek için kurulmuş bir tuzak olabileceği ihtimalini gözardı etmesek dahi, İmam Hatipler'de yaşanan sıkıntılara değinmeden geçemeyeceğiz.
Düzmece beyanat
Önce TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nu temsilen gelen heyetin başkanı DSP'li Burhan Bıçakçıoğlu'nun bir cümlesi kamuoyuna duyuruldu: "Her gittiğim yerde, karşıma aynı çehreler çıkıyor. Bu protesto eylemleri düzmece." Sonra, eylemlerin değil ama, haberin düzmece olduğu bizzat Burhan Bıçakçıoğlu'nun açıklamalarıyla anlaşıldı. Ama, ne gam! Bazı köşe yazarları bu iddiaları sütunlarına alarak, o genç kızların kullanıldığının kanıtı gibi sundular. Onlara göre, ortada bir sorun yoktu. Siyasetçilerin istismarı ile mesele bu noktaya gelmişti.
Mesut Yılmaz'ın, "yarayı kaşıdığı" ileri sürülürken, en azından meslek liselerine dönüştürülen İmam Hatiplerde başörtüsü yasağının kaldırılması çabalarına öncülük yapan ANAP grup başkanvekili Beyhan Cenkçi kıyasıya eleştiriliyordu. Nihayet Mesut Yılmaz geri adım attı ve "tepkiler" karşısında kendisinden habersiz kanun teklifi hazırlayan Cenkçi'nin teşebbüsünü durdurdu. ANAP Genel Başkanı'na göre, zaten bir kanun çıksa bile Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilirdi...
Çakır'a söz geçirilemiyor!
Bizim politikacılarımız topu taca atıp çaresizleri oynama hususunda pek başarılı. Meclis çoğunluğu, üniversitelerdeki başörtü yasağına karşı ama, onları dinlerseniz, ellerinden bir şey gelmiyor. Yasağın sorumlusu YÖK. Veyahut Anayasa Mahkemesi kararları... İmam Hatiplerdeki son gelişmelerin kaynağı da İstanbul Valisi Erol Çakır. Milletvekilleri, koşup İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'i buluyor. Yücelen, "Erol Çakır'a lâf geçiremediğini" söylüyor. Erol Çakır, kimsenin sözünü dinlemediğine göre acaba kimlerden cesaret alıyor? Veyahut Yücelen doğru mu konuşuyor? Koca koca parti genel başkanları, bakanlar başörtüsü yasağının, YÖK'ten ve Vali Çakır'dan kaynaklandığına, Anayasa Mahkemesi'nin kararları çerçevesinde, Meclis'in elinden bir şey gelmeyeceğine inanmamızı istiyorlar. Başörtüsü davası ile ilgilenmeye başlayan Yılmaz ve arkadaşlarına gözdağı verenler de var: "Unutma! Fazilet bu yüzden kapatıldı." Bu ne biçim demokrasi ise! Millet iradesi hiç bir şeye hâkim değil...
İnatlaşma nasıl biter?
Oysa millet iradesi ile inatlaşan müesseseler, sonunda iddiayı kaybedeceklerdir. Tabii karşılarındaki politikacıların bu iradeye doğru dürüst sahip çıkmaları kaydıyla. Anayasa Mahkemesi, Yüksek Öğretim Kanunu'nun ek 17'inci maddesini iptal etmemiş olmasına rağmen, -Anayasa'nın 153'üncü maddesini çiğneyerek- kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde, hüküm tesis etmiştir. Meclis'in kanunu çıkartmaktaki maksadı, genç kızlara başörtüsü serbestisi getirmek olmasına rağmen, mahkeme, kanunun; her türlü kılık kıyafeti serbest bırakmasının, başörtüsü yasağı kalktı şeklinde anlaşılamayacağını kararına koymuş ve Meclis'in iradesini aşan bir yorum yapmıştır. Bu da Anayasa'nın 153'üncü maddesine aykırıdır. O zaman, "Ne yapalım; Anayasa Mahkemesi'nin bu haksız kararına boyun eğmeli miyiz" diyeceksiniz? Yoksa, icab ederse Anayasa'yı değiştirip yasakları aşacak mısınız? Bugün Meclis'teki ezici çoğunluk yasağa karşı. Ama asker korkusundan dayatmaları bertaraf edemiyor. Anayasa Mahkemesi üyelerini Meclis seçse, bu vesayet de ortadan kalkacaktır. Zaten YÖK'ün de milli iradeyle irtibatlı bir yapıya kavuşması gerekiyor. Yüksek Öğretim Kurulu üyeleri de, mutlaka milletvekillerinin onayından geçmelidir. Aksi takdirde, bu irade adacıklarının faaliyetleri yüzünden, statükoyu ve "militan demokrasiyi" katiyen bertaraf edemeyiz.
ANAP kapanabilir mi?
Mesut Yılmaz, başörtüsünü savundu veyahut Beyhan Cenkçi bir kanun teklifine öncülük etti diye, ANAP hakkında kapatma davası açılabilir mi? Refah ve Fazilet'i başörtüsü değil 28 Şubat kapattı... Zaten Türkiye'de partiler, hep darbe dönemlerinde kapatılır. Kimi çevreler, başörtüsü konusunu tabu haline getirmeye çalışırken, bir oldu bittiye de dokunulmazlık kazandırma niyetindeler. Onlara göre Avrupa'da da bu yasak uygulanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bile yasağı makul karşılıyor. Oysa, Avrupa'da üniversitelerde zaten sorun yok. Liselerde ise, her vakaya göre farklı karar veriliyor. Topyekûn bir yasak tatbik edilmiyor. Meselâ Fransız Danıştay'ı, eğitim düzenini bozmazsa tesettürü yasaklamıyor. Söz gelimi, başörtülü bir genç kız, jimnastik dersine giremeyeceğini söylerse, eğitimin aksayacağı gerekçesiyle ona izin verilmiyor. Ama başkasını rahatsız etmeden okuyana ilişilmiyor. Veyahut devlet lisesinde başörtülü bir öğretmene müsaade edilmiyor ama, özel okula kimse karışmıyor. Dünyadaki gelişmeleri Türkiye'ye eksik ya da yanlış yansıtarak, özgürlüklerin kısılmasını haklı gösterme çabasındalar. Bir iktidar değişikliğinden sonra elbette bu yasaklar kalkacak. Başörtüsü ile laik cumhuriyetin yıkılmayacağının onlar da farkında. Ama bir yandan konuyu gündemde tutup, herkese havanda su dövdürüyorlar, bir yandan da yasak kalkarsa, kıyamet kopacağı intibaını verip karşılarındakini ürkütüyorlar. Fakat, günün birinde iktidardaki "ürkekler" gidecek ve "erkekler" gelecek. İşte o zaman çok şey değişecek.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |