T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Müziği sürgün yemiş bir halk

Biri Rus akademisyen diğeri esasen şoför olan Adıge sanatçısı, Adıge halkının efsaneler, hüzünlü sürgünler, savaşlar ve büyük sevdalardan gücünü alan müziğini dünyaya tanıtmak için seferber oldu.

Kuzey Kafkasya'nın Osetler, Abhazlar, Çeçenler, Ubıhlar, Dağıstanlılar gibi binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip olan halklarından yalnızca birisi Adıgeler. Hatasız, güzel insan anlamına gelen Adıge kelimesi, Adıge kültürünün en önemli referans kaynağı oldu. 1858 yılında doğu Kafkasyalıların, 1864'te batı Kafkasyalıların Rus ordularına yenik düşmesiyle birlikte, Adıgeler için Ürdün, İsrail, Suriye, Almanya, Amerika, Libya ve Türkiye'ye uzanan hüzünlü bir yolculuk başlandı.

En çetin savaşlar Adıgelerle Ruslar arasında yaşandığı için, Adıgeler büyük sürgünden en çok nasibini alan halk oldu. Yoksulluk ve binbir türlü sefalet eşliğinde dünyanın dörtbir yanına dağılan Adıgeler, bu ülkelere beraberlerinde kendi kültürlerini de götürdüler. Bu nedenledir ki, bugün Rusya Federasyonu'na bağlı özerk bir cumhuriyet olan Adıgey'in nüfusunun % 80'i, Adıgey dışındaki ülkelerde yaşamaktadır.

Bu dağınıklık ve diasporadaki yaşam nedeniyle, binlerce yıllık kültüre sahip olan Adıgelerin müzikleri dünya tarafından yeterince tanınamadı. Ancak herşeye rağmen son yıllarda bu müziğe gönül veren sanatçıların gayretleriyle Adıge müziği dünyada yavaş yavaş tanınmaya başladı.

Adıge müziğine sevdalı bir Rus

Ajans Kafkas'ın Londra muhabiri Barış Güven'in, asıl mesleği şoförlük olan pşine ustası Yuro Nogoyev ile Rus olmasına rağmen Adıge müziğine hayatını adamış akademisyen Alla Sokolova'yla yaptığı söyleşi zoom'lamaya değer. Geçtiğimiz haftalarda İskoçya'nın başkenti Edunburg'ta düzenlenen etnik müzik festivaline katılan Yura Nogoyev ve Alla Sokolova ikilisinin arasındaki dostluk, müziğin sarsıcı gücünün asırlık düşmanlıkları bertaraf edeceğinin güzel bir kanıtı.. Esasen müzikolog ve Rusya Kompozitörler Birliği üyesi olan Sokolova, şu an Adıgey Devlet Üniversitesi müzik bölümünün başkanlığını yapıyor. 1979 yılında Almaata Devlet Konservatuarı'nı bitirdikten sonra Adıgey Devlet Üniversitesi'ne atanan Sokolova, ilk başlarda Adıge müziğini fazla tanımıyormuş. "1979 yılında konservatuarı bitirmemin ardından Sovyet Eğitim Bakanlığı beni Maykop'a, Adıgey Devlet Üniversitesi'ne tayin etti. Buraya geldiğimde müzik okuyabilen ve müziği notaya dökebilen insanların sayısı parmakla sayılabilecek kadar azdı. İlk yaptığım şey Adıgey muziğini notaya dökmek oldu ve bu insanların çok büyük ilgisini çekti. Bu süreç içerisinde Adıgey müziği ve kültürünü gittikçe benimsemeye ve içimde hissetmeye başladım. Ben Adıgece anlıyorum ve iki oğlum da Adıgece konuşabiliyor. Kendimi bu ülkeye ve bu halka ait hissediyorum, Rus olmam bu gerçeği değiştirmiyor. Sonuçta ben bu kültürün ve müziğin gelişimi için elimden gelen her şeyi yapıyorum ve yapacağım da; bundan da büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorum" diyen Sokolova, bugüne kadar Adıge müziği ile ilgili dört kitap yazmış.

Adıge müziği büyük ilgi gördü

Adıgey Cumhuriyeti'nin Geginsky köyünde yaşayan Yuro, Adıge müziğinin vazgeçilmez çalgılarından biri olan pişine çalmaya 30 yaşında başlamış. Daha önce Norveç, Finlandiya, Macaristan ve St. Petesburg'da düzenlenen etnomüzikoloji seminerlerine, Adıgey müziğini tanıtmak amacıyla davet edilen Sokolova, bu tür etkinliklerde bir müzikolog olarak bir çok önemli isimle tanışma imkanı yakaladığını belirtiyor.

Geçen eylül ayında Edinburgh Üniversitesi'ne Adıgey müziği ve kültürünü tanıtan bir mektup gönderen Sokolova'nın bu girişimi, Britanya Etnomüzikoloji Forumu'nda Adıgey müziği ve kültürü hakkında seminer vermek üzere davet edilmesiyle sonuçlandı.

Seminer vermenin yanısıra Adıgey müziğini tanıtmak istediğini kaydeden sanatçının bu isteğinin kabul olması üzerine, Yuro Nogoyev ve Alla Sokolova, Edinburgh'daki toplantıya Adıge müziğini temsil etmek için yola çıktı. İkili geçtiğimiz günlerde İtalya, Fransa, Amerika, İrlanda, Amerika ve Almanya gibi ülkelerin bulunduğu 13 ülkeden müzikolog ve müzisyenlerin katıldığı etnik müzik festivalinde, Adıge müziğini geniş bir izleyici kitlesine tanıttı.

Sokolova bu müzikal buluşmayı "Foruma katılan ülkelerden gelen insanlar ve izleyicilerin bir çoğunu müzikologlar oluşturmaktaydı; yani bu insanlar dünyadaki etnik müzikler üzerinde geniş bir bilgi haznesine sahiptiler.

Buna rağmen izleyiciler ve katılımcılar Adıge müziğini hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı ve böyle farklı bir müzik karsısında oldukça şaşırdılar ve müziği çok beğendiler." sözleriyle tanımlarken Nogoyev , "Dünyanın birçok yerinden gelen müzisyenlerle tanıştım ve hatta geçirdiğimiz üç gün boyunca bu müzisyenlerle beraber çalma ve birbirimizin müziğini anlama fırsatı bulduk" diye konuşuyor.

Adıge müziğinin özünü arıyorum

Alla Sokolova Adıgey müziğini zenginleştiren en önemli etkeni, bu müziğin sahiplerinin oldukça geniş bir alana yayılmış olmasına bağlıyor: "Diasporada bulunan Adıgelerin müziği ile Kafkasya'dakilerin müziği birbirlerinden hayli farklı. Örneğin Türkiye'dekilerin müziği ister istemez Türk müziği ve kültüründen etkilenmiş; ya da Ürdün'dekilerin müziği Arap kültüründen. Hatta Kafkasya Adıgelerinin müziği de birbirlerinden oldukça farklı; örneğin Kabardeyler oldukça farklı bir müzik geleneğine sahipler; aynı şey Çerkes'te bulunan Adıgeler için de geçerli. Fakat bir müzik uzmanı olarak gördüğüm şu ki, bu kadar çesitlilik, bu kadar yayılmışlık ve bu kadar farklılığa rağmen Adıge müziğinin temeltaşı, yanı omuriliği aynı. İşte ben yıllardır bu temel taşı keşfetmek için uğraş veriyorum."

 
Malatya için yarışacaklar
Bugünlerde Malatya, kendini en iyi anlatacak senaryo yarışmasına hazırlanıyor. Yarışmanın amacı şehrin doğal ve tarihi zenginliklerini anlatmak
OSMANLI YAZMALARI ARTIK CD'LERDE
Binlerce eserin taranarak hazırlandığı, bilimadamlarının araştırmalarına kolaylık sağlayacak "Cumhuriyet Dönemi Makaleler Bibliyografyası" ile "Eski Harfli Türkçe Basma Eserler Bibliyografyası" CD'leri, bugün Kültür Bakanlığı'nda düzenlenen toplantı ile tanıtıldı.
Kültür Bakanı İstemihan Talay, toplantıda yaptığı konuşmada, 1974 yılında Japonya'ya yaptığı gezide şimdiki Japon İmparatoru'nun Cumhuriyet döneminden önceki kültürel birikimler ve eserlere nasıl erişilebildiğini sorduğunu, kendisinin ise o günkü şartlarda buna yanıt veremediğini söyledi. Kültür Bakanı olduktan sonra DTCF'deki bütün Osmanlı Türk yazma eserlerinin bibliyografyasının hazırlanması için çalışma başlattıklarını anlatan Talay, bugün de araştırmacılara iki önemli konuda erişim kolaylığı sağlayacak iki CD hazırlattıklarını söyledi.
Milli Kütüphane Başkanlığı'nın 1952 yılından itibaren Cumhuriyet Dönemi Makaleler Bibliyografyasını fasiküller halinde yayımladığını belirten Talay, ancak bilimadamlarının bu fasiküller arasında zahmetli bir arayıştan sonra istediklere bilgilere ulaşabildiğini hatırlattı.
Talay, 1923-1952 yılları arasındaki döneme ilişkin boşluk bulunduğunu da kaydederek, 1923-1999 yılları arasına kapsayan "Cumhuriyet Dönemi Makaleler Bibliyografyası" CD'sinin bu boşluğu tamamladığını bildirdi. Talay, Eski Harfli Türkçe Basma Eserler Bibliyografyası'nın ise 1584-1986 yılları arasında 400 yıllık Arap, Ermeni ve Grek harfleriyle basılmış Türkçe eserlere ulaşımı sağlayacağını kaydetti.

Zamana dair öyküler
Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, Ahir Zaman Gülüşleri adlı son öykü kitabında, fark etmeden yaşadığımız bir zamanda, başkalarının zamanını kendi zamanımız sanarak yabancılaştığımız, kendi yüzümüzü "el" bilip, namahremin yüzünü çehremiz sandığımız anlardan kuruyor öykülerini. Birey'in hem su üzerindeki fotoğraflarını topluyor hem de suyun altında kalanları. Medyanın gündelik hayat anaforundaki izleri, zaman-bilinç-hatırlama üçgeninin sunduğu başkalaşım, öykülerin ortak payandası. Kâh yakın plan, kâh kuş bakışı çekilmiş fotoğrafların oluşturduğu hikâyelerde, post-modernizmin saplanmış olduğu perspektif bozulması ele alınıyor. Timaş Yay. 0212 665 35 56
2 Mayıs 2002
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED