RTÜK Başkanı Nuri Kayış, RTÜK tasarısının görüşülmesinin bir hafta süreyle ertelenmesini, olumlu bir gelişme olarak yorumladı. Yeni Şafak'a RTÜK kanunu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Nuri Kayış, "Türkiye eğer Avrupa Birliği değil de Afrika Birliği'ni hedef seçmişse RTÜK kanunu çıkarılsın" dedi.

Bu kanunu kimin hazırladığını kimsenin bilmediğini ifade eden Kayış, şunları söyledi: "Çünkü ortaya çıkıp da biz hazırladık demiyorlar, çok mahçup insanlar. Ben ilk defa sahipsiz ve ortada kalmış bir kanun gördüm. Bir kanunun yanlışı da olur doğrusu da, ama hazırlayanların çıkıp bu kanunu irdelemesi ve savunması gerekir. Bu kanun AB normlarından oldukça uzak, Afrika Birliği normlarına yakındır. Eğer Türkiye, kendisine hedef olarak Avrupa Birliği'ni seçmişse bu kanundan vazgeçmelidir. Yok eğer hedefi Afrika Birliği ise bu kanunda ısrar etmelidir."

'Veto gerekçesini rehber alsınlar'

Cumhurbaşkanı'nın RTÜK kanunu ile ilgili veto gerekçesinin son derece önemli ve Meclis'e rehber olabilecek nitelikte gördüğünü kaydeden Kayış, "Veto gerekçesinde anayasaya hangi yönlerden aykırı olduğu ayrıntılı olarak belirtildi. Anayasaya aykırı olduğu yüzde yüz belli olan bir metinde ısrar etmenin nedenini anlamakta zorluk çekiyorum. Milletvekillerimiz göreve başlarken yemin ediyorlar, bu yemin de 'Anayasaya sadık kalacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim' diyorlar. Oysa cumhurbaşkanımız, bu kanunun anayasayı 10 yerinden deldiğini belirtiyor. On maddesinin anayasaya açıkça aykırı olduğunu söylüyor" diye konuştu.

RTÜK Başkanı Nuri Kayış, kanunun kabul edilmesi halinde getireceği sakıncaları anlatırken, "En önemli sakıncası medyadaki tekelleşme ve kartelleşmeyi kolaylaştırmasıdır" dedi.

Halen kanuna karşı hile ile kartelleşme ve tekelleşmenin olduğunu hatırlatan Kayış, kanun çıkması halinde bunun güvence altına alınmış olacağını vurguladı.

'RTÜK HÜKÜMETİN BİR DAİRESİ OLACAK'

RTÜK kanunun bu haliyle çıkması halinde kurumun özerkliğinin yok olacağını vurgulayan Nuri Kayış, "RTÜK üyelerinin oluşumu bakımından çok tehlikeli sonuçlar doğuracak" dedi. "RTÜK gibi kuruluşların en önemli özelliği özerk olmalarıdır" diyen Kayış, "Çünkü aksi halde siyasi iktidarların etkisi altında kalabilir kurul. Ama bu kanun çıktığı takdirde RTÜK tamamen siyasi iktidara bağlı herhangi bir daire haline gelecektir. Denetimi de Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na bırakılacaktır. Yani hükümetin dolaylı baskısı altında kalacaktır. Bügünkü siyasi tablo içinde 9 RTÜK üyesinden 7'si hükümet tarafından belirlenmiş olacaktır. Böyle bir yapı ile radyo ve televizyonların denetim altına alınması düşünülümez" dedi.