T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Gölgelerin gücü adına

Ortadoğu'da İsrail eliyle yaratılan kaos bu yıl 5.'si düzenlenecek olan Uluslararası Kukla Festivali'ne de yansıdı. 7 ülkenin katılacağı festivale bu sene İsrail davet edilmedi.

Türkiye'de gölge tiyatrosu denilince akla hemen geleneksel Karagöz oyunu gelir. Oysa Avrupa ülkelerinde, Hindistan ve Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinde çok gelişen kukla ve gölge tiyatrosu, Türk kültürüne çok uzak değil. Bu yıl 8-16 Mayıs tarihleri arasında 5.'si gerçekleşecek olan Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, İstanbullu tiyatroseverleri gölge ve kukla tiyatrosunun ışık, ritm, hareket ve biçimlerin büyülü dünyasına götürecek.

Hem çocuklar hem de büyükler için hazırlanan bölümlerin bulunduğu festivalde, Taksim Küçük Sahne, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Maya Sanat ve Dulciena mekan olarak kullanılacak. Sanat danışmanlığını İstanbul Şehir Tiyatrosu yönetmenlerinden kukla sanatçısı Cengiz Özek'in yaptığı festivale, İtalya, Avusturya, Bugaristan, Japonya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan'dan gelen 10 ayrı grup katılıyor. Filistin'de yaptığı katliamlar nedeniyle uluslararası arenada şimşekleri üzerine çeken İsrail ise, güvenlik önlemlerinin alınamayacağı kaygısıyla bu sene festivale davet edilmedi.

Kuklacılar İstanbul'da

"Yazının icadından önceki devirlerde ilkel ayinlerin şamanlarının büyülü aracı kukladan, 20. yüzyılın kuklasına kadar geçen bin yıllar içinde değişmeden kalan bir öğe vardı: Ritüelden başlayıp yabancılaşan insana giden aşamada kaybolmaya yüz tutan saflık. Büyücüden sanata yol açan evrimde düş gücüne sınır tanımayan ve içimizdeki kaybolan çocuğu, saflığı ortaya çıkartan bir araç olarak tanımlamak istedik kukla tiyatrosunu" diyen festivalin sanat danışmanı Cengiz Özek, köklü bir gölge tiyatrosu ve kukla tiyatrosu geleneğine sahip olmamıza rağmen, günümüzde bu konuda akademik çalışmaların son derece sınırlı kaldığını, bu eksikliği gidermek amacıyla yola çıktıklarını ifade ediyor.

FESTİVAL GÜNLÜĞÜ

Nesneler, insanlar, ve figürlerin renkli ve siyah-beyaz gölgeler halinde dans edeceği; değişik kültürlere ait sihirli kuklaların başdöndüreceği festival gündemi oldukça yüklü. Bugün 22.00'de Dulciena'da Avusturyalı gölge tiyatrocularının performansları izlenebilecek. 9 Mayıs'ta Küçük Sahne'de Hırvatistan, Dulciena'da Türkiye Tem Yapım'ın gösterisi ve Maya Sanat'ta Çek Cumhuriyeti'nin gösterimi izlenebilecek. 10 Mayıs'ta Küçük Sahne'de saat 20.30'da İtalyan kuklacılarının performansı takip edilebilecek. 11 Mayıs'ta Küçük Sahne'de 14.00'te Japonya'dan Akebı Group, 20.30'da Bulgaristan'dan State Puppet Theatre sahne alacak. 12 Mayıs'ta Küçük Sahne'de 14.00'te Bulgar ekibinin, 16.00'da Dulciena'da Ankara Devlet Tiyatrosu'nun oyunları izlenebilecek. 13 Mayıs'ta Küçük Sahne'de saat 20.30'da Polonya Teatr Baj sahne alırken, 14 Mayıs'ta Küçük Sahne'de 20.30'da İstanbul Gölge Oyuncuları "Sevdalı Bulut", 22.00'de Cengiz Özek Tiyatrosu "Büyülü Ağaç" adlı oyunu sahneleyecek.

 
Yüzyılın klasikleri bu albümde
Universal Müzik, Power XL işbirliğiyle bir özel çalışmaya daha imza attı.
'Sen Hiç Ataşböceği Gördün mü' Avrupa'da Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği 'Sen hiç ateşböceği gördün mü?' isimli oyun Mayıs ayında Avrupa'da. Başrollerini Demet Akbağ, Zerrin Sümer ve Salih Kalyon'un paylaştıkları oyun, idaellerin çıkarlarla çarpıştığı, hüzünle mutluluğun kolkola dolaştığı, her gülümseyişin bir damla gözyaşıyla kucaklaştığı son 50 yılın öyküsü bir anlamda. Oyun, bir avuç ataşböceğinin teknolojiye karşı direnişini konu alıyor. Beşiktaş Kültür Merkezi'nde 3.5 yıldır kapalı gişe oynayan oyun, şimdiye dek 500 kez sahnelendi. 'Sen Hiç Ateşböceği Gördün Mü?' Avrupa turnesi kapsamında 13 Mayıs'a kadar, Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa'da izleyecilerle birlikte olacak.
Adalara vapur
Ruh ikizini bulur ve bütün eski deniz kentlerinin suriçlerinde bir ses duyulur: Adalara vapur! İçimizdeki çocuğun seslerinden biridir bu; sevindirik, afilli, renkli... ve hikaye konusunu bulur: "Cinler, Kurdela'nın ciklet satıcıları! Şeytanlar, alımlı, bakmaya doyamadığımız homoseksüeller. Erkekler, üç ayaklı çalışma masaları gibi mağrur; dudaklarında, geleneksel terbiye ile sarılmış üç kağıtlı düşler. Kurdela; en uzak yıldıza aşk nağmeleri fısıldayan gece kuşlarının sokağı." Adalara Vapur'da en küçük, en beklenmedik ayrıntılar, haftasonu gezmesine, yüreği kıpır kıpır hazırlanan kızlar, delikanlılar gibi, ana ezgiye tel tel bağlanırlar. Günümüz Türk Edebiyatı'nın en özgün yazarı Metin Kaçan; Ağır Roman, Fındak Sekiz ve Harman Kaplan'dan sonra, şimdi de "Adalara Vapur"da yer alan öyküleriyle okurlarının karşısına çıkıyor. (Gendaş Kültür-Tel: 0212-512 33 86)
8 Mayıs 2002
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED