|
|
|
|
Ben bu şarkıyı çok sevdim. Herkes gibi, dilimde.. Doğrusu sanatçı İlhan Şeşen'e ne kadar teşekkür etsek az. Geçenlerde gittiğim Yunanistan'da bile bu şarkının dillerde olduğunu öğrendim. Televizyonlarda da ilk 10 arasına giren bu eseri, bizim gibi, Yunanlılar da çok seviyor. Bu şarkıdan yola çıkarak, bizim spor teşkilatında da nelerin olduğuna geçenlerde dokundurmuştum. Ve bu işin devamının geleceğine dair söz vermiştim. Son haberlere göre, çarpık işler ve ilişkiler devam ediyor, anlaşılan. Son çarpık ilişkilerden biri, halterde olmuş. Antalya'da yapılan Dünya Şampiyonası'nın organizatörü firma, yabancı ülke sayısında katılım az olunca, bu işten zarar etmiş. Bunun acısını da Avrupa Şampiyonası öncesinde çıkartmak istemiş. Dünya Şampiyonası nedeniyle organizatör firma tarafından alındığı söylenen halter malzemelerine Avrupa Şampiyonası öncesinde haciz gelmiş. Müsabakaların başlamasına birkaç gün kala, malzemeleri hacizden Antalya Valisi kurtarmış ve herkese kepaze olmaktan son anda kurtulmuşuz. Avrupa Şampiyonası sonrasında organizatör firma işin peşini bırakmayıp, parasını verdiği iddia ettiği, malzemelerin peşine düşmüş. Antalya'daki Şampiyonalar için alınan malzemeler sıkı kontrol altında Ankara'ya getirilmiş ve Arif Nusret Say halter salonuna konulmuş. Bu durumu tespit ettiren firma, haciz memurlarını bu salonun kapısına dikmiş ve "mallarımı isterim" diye tutturmuş. Spor Teşkilatı'nda ilk kez böyle bir olay gerçekleşmiş. Ya organizatörün parası ödenmeli veya, böyle bir iş yok ise, bu kişilere gerekli ders verilmeli. Yani sizin anlayacağınız, Spor Teşkilatı'nda alışılmamış işler, artık günümüzde olağan duruma gelmeye başladı. İkinci konu ise, Gençlik kampları ile ilgili.. Bilindiği gibi, yaz döneminde yurdun çeşitli bölgelerinde "Gençlik kampları" açılıyor. Tesis, yeme, içme, gezi ve öğretmenlerin giderlerinin hepsi devlet tarafından karşılandığı için, gençlerimiz bu kamplardan yeteri derecede istifade ediyorlardı. Ancak... Şimdilerde iş organizatör firmaya verilmiş. Tesis, yeme, içme, gezi ve öğretmenlerin giderleri yine devletin kasasından çıkmasına karşın, sadece kampa katılacak gençlerin isim listelerinin hazırlanıp, ilgili İl Müdürlüklerine verilmesi, ücret karşılığında, organizatör firmaya ait olacak. Bunun için de devletin kasasından 120 milyar lira çıkacak. Yani... Durduk yerde devlet, 120 milyarı birilerinin kucağına bırakıyor. Evet, İlhan Şeşen'in ölümsüz olmaya aday gösterilen bu eserini söylemeye devam ediyoruz. "Ruz" diyorum, Spor Teşkilatı'ndaki yanlışlıkları yazmaya devam edenlerin sayısı gittikçe artıyor. Yani, bu şarkıyı söyleyenlerin sayısını artıran Spor Teşkilatımızda böylesine yanlışlıklar olduğu sürece, "neler oluyor hayatta" uzun süre dillerden düşmeyeceğe benziyor. "Ne zamana kadar" derseniz, yanlışlıkları yapanların akılları başlarına gelinceye kadar" diyeceğim.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |