T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

KOMPLOCU KİM?

Yakupreisoğlu'nun 2001'de İzmir polisine verdiği ifadelere Mesut ve Turgut Yılmaz'ın isimlerinin sonradan eklendiğini söylemesi kuşkuyla karşılandı. Gazeteci Saygı Öztürk'e yazılan mektup ise kafaları karıştırdı.

Milliyet gazetesinin Balina Davası sanıklarından Abdurrahman Yakupreisoğlu'nun geçen hafta İstanbul Emniyeti tarafından alınan ifadesinde dayanarak, Ocak 2001'de verdiği ifadeyi Mesut Yılmaz ve Turgut Yılmaz aleyhinde bir komplo olarak nitelemesi ortalığı karıştırdı. Star yazarı Saygı Öztürk'e bir mektup gönderen Yakupreisoğlu ise basına sızdırılan ifadeleri geçen hafta İstanbul polisinin baskısıyla imzaladığını belirtti.

Yakupreisoğlu, Emniyet birimleri arasındaki çekişmenin kurbanı olduğunu ifade etti. Önceki gün Yakupreisoğlu'nun son ifadesini aktaran Tuncay Özkan, dönemin İzmir Valisi olarak belirttiği Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu'ndan tekzip aldı. Özkan, Nehrozoğlu'nun Yakupreisoğlu'nun ifadesinin alındığı tarihte İzmir Valisi olmadığını, bu konuda yanıldığını itiraf etti. Milliyet ve Sabah'ın, Yakupreisoğlu'nun polise verdiği ifadeyi kamuoyuna doğruymuş gibi yansıtmaları akıllara yeni soru işaretleri getiriyor. Yargıda olan bazı davaların seyrinin değiştirilmek istenildiği kuşkusu doğuyor.

Kimin başını yiyecek?

Milliyet'in, "Balina" ve "Örümcek Ağı" operasyonlarının kilit ismi olan Yakupreisoğlu'nun, Ocak 2001'de verdiği ifadeyi komplo olarak kamuoyuna sunması ve aynı şahsın, İstanbul polisine verdiği geçen haftaki ifadeyi ise itiraf olarak yansıtması dikkat çekici bulundu. Dünkü Milliyet'te, Yakupreisoğlu'nun İstanbul polisine, Ocak 2001'deki ifadesine Mesut Yılmaz, Turgut Yılmaz ve Sümer Oral isminin sonradan eklediğine ilişkin ibarelere yer verdi. Yakupreisoğlu ifadesinde, "Ben Oral'la ilgili Mesut Yılmaz ve Turgut Yılmaz'la ilgili hiçbir şey söylemedim" dedi. Yakupreisoğlu, Turgut Yılmaz'ın firmasının hayali ihracaat yaptığına dair herhangi bir şey söylemediğini de iddia ediyor. Yakupreisoğlu'nun DGM Savcısı Cevdet Ulu'ya verdiği ifadede, bir politikacanın kardeşine ait iki firmanın sahte mali bilgi ve belgelere dayanarak ihracaat yapmış gibi yüklü miktarlarda KDV iadesi aldıklarını, bu işlemlerin çabuklaştırılması için bazı Defterdarlık ve vergi dairesindeki görevlilerin önceden ayarlandıklarını belirtmişti. Aynı Yakupreisoğlu geçen hafta İstanbul polisine verdiği iddia edilen ifadesinde Ocak 2001'de verdiği ifadeye bu isimlerin sonradan eklendiğini söylüyor.

'Ölümle tehdit edildim'

Yakupreisoğlu, Öztürk'e gönderdiği mektupta bir komploya kurban edildiğini belirtti. Basına sızdırılan ifadeleri baskı altında verdiğini ve ölüm tehdidi altında bulunduğunu açıklayan Yakupreisoğlu, "Şu an sizin yüzünüzden tutukluyum. Ben sizi asla tanımıyorum. Ancak bir komplo bir oyunla bir bedel için bizzat İstanbul Emniyeti'nde (İki şube müdürünün ismini veriyor) Erol Kohen'den rüşvet alma olayını ve (siyasetçi kardeşinin adını veriyor) Örümcek Ağı operasyonu, sizin köşenizde çıkan haberlerden beni sorumlu tuttular. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde (şube müdürü adını veriyor) görüşüp ortak çalıştığımı düşünüp, bizzat yüzüme söylediler. Şimdi cezaevindeyim" dedi. Yakupreisoğlu, ayrıca "İzmir DGM Savcısı Cevdet Ulu'ya verdiğim gizli ifade ve Emniyet'teki rüşvet iddialarıyla ilgili olarak verdiğim bilgiler yüzünden bizzat devlet tarafından bu devlet adına (İstanbul Emniyeti'nden üç önemli kişinin adını veriyor) öldürüleceğim ya da öldürtülmekle tehdit edilmekteyim" diyor.

Savcı Ulu: Herşey yasal

Yakupresioğlu'nun iddialarıyla ilgili bir açıklama yapan emekli İzmir DGM Savcısı Cevdet Ulu, konuyla ilgili yasadışı herhangi bir işlem yapılmadığını bildirdi. Ulu, Yakupreisoğlu'nun yakalandığında, yasaların verdiği yetki ve soruşturmanın özelliklerine göre, İzmir'e getirilerek ifadesinin alındığını, dosyada yer alan mali bilgi, belge ve diğer delillerle ilgili kendisine sorular sorulduğunu kaydetti. Ulu, soruşturmayla ilgili evrakların gerekli kurum ve DGM Başsavcılığı'na gönderildiğini ifade etti.

DOSYALAR YENİ ŞAFAK ARŞİVİNDE

İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan'ın Erol Maks Kohen'in ifadelerinin tümünün basına yansımadığını belirttiği dosyalar Yeni Şafak arşivinde bulunuyor. Turgut Yılmaz'a ait firmalara ait iddialar iki ayrı dosyada yeralıyor. Her iki dosya da Yeni Şafak arşivinde. Bu dosyalardan biri Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir davayla ilgili olarak hazırlanan, Hazırlık No: 2000/49262, Esas No:2001-242 sayılı dosyadır. Bu davayla ilgili olarak 04.07.2001 tarihinde Cumhuriyet Savcısı Mecit Mecit Ceylan tarafından GSD'nin patronu Turgut Yılmaz'ın ifadesine başvuruldu. İkinci dosya, ise Erol Maks Kohen'in baş sanık olduğu Örümcek Operasyonu Davasıyla ilgili olarak Ankara DGM tarafından hazırlanan Hz.2001/44 no'lu dosyadır. Bu dosya da Turgut Yılmaz'a ait GSD Holding'in ismi naylon fatura ve hayali ihracat iddialarında geçiyor.

TANTAN'DAN SERT CEVAP

Abdurrahman Yakupreisoğlu'nun İstanbul polisine verdiği ifadede, komplo iddialarının hedefindeki isim olan İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan da sert konuştu. Tantan, Yakupreisoğlu'nun İstanbul polisine verdiği iddia edilen ifadenin düzmece olduğunu belirtti. "Karşı atağa geçtiler, bütün bu yapılanlar özellikle Örümcek Ağı Operasyonu'nun varacağı noktaları engellemeye matuftur. Erol Kohen'in ifadelerinin tamamı daha basına yansımadı. Bu ifadelerin ucu bugün bu kampanyayı başlatanlara kadar uzanıyor" diyen Tantan, "Biz hazırlıklıyız. Dosyalar elimizde. Biz de gerekeni yapacağız. Karşı atağa geçeceğiz. Sanık Abdurrahman Yakupreisoğlu'nun avukatı İçişleri Bakanlığı'na dilekçe veriyor. 'Kesinlikle böyle bir şey yoktur' diyor. Neden Örümcek Ağı Operasyonu'nda adı geçen kişiler görevden alınmadı da bugün hemen böyle bir telaşla polisler açığa alındı? Bunu anlamış değilim. Burada çok anlamlı mesajlar var" şeklinde konuştu.

 
'Dini kullandırmayalım!'
Bazı görüşlerin dinin birleştirici rolünü olumsuz etkilediğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz, "Bizim arzumuz, dinin, bir araç olmaktan kurtarılmasıdır" dedi.
Van'dan Ankara'ya operasyon
Jandarma'nın akar- yakıt operasyonunda müsteşar yardımcısı dahil 5 Çevre Bakanlığı bürokratı gözaltına alınarak Van'a götürüldü.
Denktaş: İyimserim!
BM Genel Sekreteri Annan'ın, Denktaş ile görüşmesi, sivil toplum örgütlerinin eylemleri eşliğinde yapıldı.
2004'te 57 il'e doğalgaz
Enerji Bakanı Çakan, Botaş`ın 57 il`e, 2004'e kadar doğalgaz götürmek istediğini bildirdi.
Ağrı kesiciler mercek altında
Sağlık Bakanı Durmuş, bazı ağrı kesicilerin ruhsatlarının askıya alındığını söyledi.
"Yasaksız yarınlar istiyoruz"
Botaş yetkililerinin, TBMM Kit Komisyonu üyelerine, Rusya'dan taahhüt edilen doğalgazın üçüncü ülkelere satılarak eritileceğini ileri sürmesi manidar bulundu.
Finlandiya'dan AB'de destek sözü
Devlet Bakanı Nejat Arseven, Finlandiya Parlamento heyeti ile Türkiye'nin AB adaylığı sürecinde yaşanan gelişmeleri karşılıklı değerlendirdiklerini ifade ederek, "Parlamenterler, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne adaylığına destek olacaklarını ifade ettiler" dedi. Arseven, Finlandiya Parlamentosu Dışişleri Komitesi Başkanı Liisa Jaakonsari ve beraberindeki heyeti makamında kabul ederek bir süre görüştü. Parlamenterlere DHKPC ve PKK'nın terör örgütleri listesine alınmasındaki destek- lerinden dolayı teşekkür ettiğini belirten Arseven, "Hükümetimize bu çalışmaların devam ettiğini bildirdim. Sonuç olarak parlamenterler, Türkiye'nin AB adaylığına destek olacaklarını ifade ettiler" dedi.
Fogg'un e-posta davası başladı
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın hakkında, AB Türkiye temsilcisi Karen Fogg'un elektronik postalarını hukuka aykırı şekilde ele geçirerek açıkladıkları gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis istemiyle açılan davaya başlandı. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü ilk duruşmasına, Perinçek ve Yalçın, sanıkların yaklaşık 40 avukatı katıldı. İP Genel Başkanı Perinçek, duruşmada, "Hükümetin, bağımsızlık, egemenlik ve Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğini savunan girişimlerde bulunmasını bekledik ama boşunaymış" dedi. Perinçek, kendilerinin bu bilgileri açıklamak durumunda kaldıklarını söyledi. İP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın da savunmasında, Perinçek'in sözlerine katıldığını ve görevlerini yaptıklarını söyledi. Hakim Adalet Bakanlığı'na yazı yazılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

16 Mayıs 2002
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED