|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Birkaç kez bu sütunlarda "bor madeni" ile ilgili yazı yazdım. Bor madeninin "stratejik önemi"nden falan bahsettim. Çok ilgi çekti. Geçen gün Yurttaş 2001 Iletişim Grubu'ndan bir e mail aldım. İlginç bilgiler vardı. İnsan okuyunca gerçekten şaşırıyor. E mail "2000'li yıllar bizim olacak" diye başlıyor. Bir başka Anadolu Mucizesi'nin yaşandığı ve bor mineralinin iletişim çağının gözbebeği olduğu da vurgulanıyor. Okuyalım. Türkiye yaklaşık 2.5 milyar tonluk bor rezerviyle zengin bir ülkedir. Ham haldeyken tonu 400 dolar olan bor mineralinin değeri, işlenerek süper iletken hale dönüştüğünde kat be kat artacaktır. Bilim adamları, tahmin edilenden çok daha yüksek derecelerde bile, neredeyse hiç dirençle karşılaşmadan elektrik taşıyabilen metal bir bileşim tespit etti. Dünya bilim çevrelerini şaşırtan bu bileşimin, özellikle süper hızlı bilgisayarların üretiminde kullanılabileceği belirtildi. İşte bor minerali, burada bir kez daha önem kazanıyor. Çok daha hızlı bilgisayarların yapımında,oksijen içeren maddelerle çalışmanın zor olduğu yerlerde, magnezyum-bor bileşiminin kullanılmaya başlanacağı haberi üzerine, Nortwestern Üniversitesi'nden Profesör John Rowell; bilim adamlarının düşük sıcaklıklı maddeler üzerinde daha fazla çalıştığını hatırlatarak, bunların yerine magnezyum-bor bileşiminin kullanılmasının daha avantajlı olacağını söyledi. Rowell'a göre magnezyum-bor yüksek ısıdaki iletkenliği sayesinde bilgisayar bileşenlerinin 4 kat daha hızlı çalışmasını sağlayabilir. Deterjan sanayiinden uzay teknolojisine kadar yüzlerce değişik alanda kullanılan bor minerali, petrol ve doğalgaz kadar büyük bir stratejik öneme sahip. 20. yüzyılda sınırların çizilmesinde temel unsur olan petrol, Ortadoğu için nasıl bir lütufsa, bor da Anadolu için bir lütuftur. Bir ton borun 400 dolar değerinde olduğu ve Türkiye'nin yaklaşık 2.5 milyar ton bora sahip olduğu göz önüne alındığında, bu emsalsiz cevherin Türkiye için ne derece büyük bir zenginlik kaynağı olduğu daha iyi anlaşılır. Toplam 1 trilyon dolardan fazla olan bu rakam, ülkemizin toplam 106 milyar dolar olan dış borcunun yaklaşık 10 katına denk değerdedir. Amerikan uzay mekiği Challenger'in infilakinden geriye sadece Türk borlarından imal edilen kabin kesiminin kaldığı düşünülecek olursa borun uzay teknolojisi için ne denli hayati bir madde olduğu da anlaşılabilir. Tüm dünyayı kontrol etme gayretinde olan ABD'nin dünya bor rezervlerindeki payının sadece yüzde 13 olduğunu da düşünürsek, ABD-Türkiye ilişkilerinin seyrinde bor mineralinin çok önemli bir rol oynadığını rahatlıkla görebiliriz. Bor minerali, sanayide alternatifi olmayan, vazgeçilmez bir zenginlik. Dünyada bor minerali bakımından en zengin ülke ise Türkiye. Ülkemiz dünya toplam bor rezervinin yüzde 70'ine sahip. Borun bir çeşidi olan tinkal, Eskişehir'in Kirka bölgesinde yoğun olarak bulunuyor. Kolemanit cevheri de, Kütahya-Emet, Balıkesir-Bigadiç ve Bursa-Kestel bölgelerinde yer alıyor. Türkiye'nin 1999 yılındaki tabii boratlar toptan ihracatı 121 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye 1999 yılında toplam 30 sanayileşmiş ülkeye bor ve kimyasalları ihraç etti. Bor madenlerinin ruhsat ve saha isletme hakları 01.10.1978 tarih ve 2172 sayı ve 10.06.1983 tarih ve 2840 sayılı kanunlar gereğince ETI Holding Anonim Şirketi'ne ait. Devletçe İşletilecek Madenler Hakkında Kanun ile, 2172 sayılı kanunun 2.maddesinde yer alan "bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi devlet eliyle yapılır" ibaresi gereği bor sahaları ve bor türevleri işletmelerinin özelleştirilmesi mümkün değil. ETI Holding'in aniden özelleştirme kapsamına alınması, bünyesinde bulunan yüksek kâr marjlı bor isletmeleri nedeniyle,yurt dışından pek çok değişik çevrenin ilgisini çekti. Birer dev sanayi ülkesi olan batı dünyasının,sanayilerini ayakta tutabilmek için muhtaç oldukları bor madenine Türkiye'deki bor isletmelerinin özelleştirilmesi yoluyla ulaşabilmeleri ihtimalinin ortaya çıkması pekçok soruyu da beraberinde getirdi. Bor işletmelerinin, yurtdışından gelen baskılar sonucu özelleştirme kapsamına alındığı, yapılacak ihalenin kuralına uygun olmayacağına dair söylentiler de hâlâ gündemdedir. Yüzlerce bilim adamının "21.yüzyılın petrolü" diye tanımladığı ve uzay teknolojisinden, bilişim sektörüne, nükleer teknolojiden savaş sanayine kadar pek çok alanın vazgeçilmez hammaddesi durumuna gelen bor madeni ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğidir... Üzerinde oturduğumuz bu zenginliğin stratejik ve ekonomik öneminin farkına varmamız, bugünümüzü ve yarınımızı daha iyi değerlendirmemizi sağlayacaktır. Ülkemizin ve bor madenlerinin geleceğine sahip çıkmamız kendi geleceğimize sahip çıkmamız demektir. Ham haldeki değeri yaklaşık 1 trilyon dolar olan ve işlendiği zaman değeri 6-7 trilyon dolara ulasan bor rezervlerimiz bir kaç milyar dolara elimizden alınmak istenmektedir. Uyanık olmakta yarar vardır.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |