T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

A K T Ü E L

Fethin 549. yıl coşkusu

Pekçok defa kuşatılan ama her seferinde yenilgi ve büyük kayıplarla geriye dönüle kapılarından bir kahraman olarak girmeyi başaran Fatih Sultan Mehmed bir devri kapatıp yeni bir devre imzasını attı. İşte bu büyük komutanın torunlarına hediye ettiği İstanbul'da, her yıl 29 Mayıs tarihi o ilk günkü zaferin coşku ve heyacanıyla kutlanıyor.

Bundan 549 yıl önce Peygamber Efendimiz'in övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmed üstün bir zeka ve savaş tekniğinin ardında'u fethetti. İşte bu şanlı fetih her yıl Fatih'i'a girdiği 29 Mayıs tarihinde değişik etkinlikle kutlanır. İstanbul'un alınmasının bu kadar önemli olmasının sebebi Peygamber Efendimiz (sav)'den aktarılan bir hadis olmuştur. Müslümanlar'ı'u hedefleyen ilk seferi Hz.Osman'ın hilafeti döneminde gerçekleşmiştir. Ordu salgın hastalıklardan büyük kayıplar vermesi nedeniyle geri dönmek zorunda kalmıştır. Asıl büyük kuşatma ise Muaviye döneminde yapıldı. İlerlemiş yaşına karşı bu sefere katılan Hz. Muhammed'in bayraktarı Hz.Ebu Eyyub El-Ensari bu kuşatma sırasında şehit düştü ve surların dibinde toprağa verildi. Daha sonra ise Mesleme bin Abdü'l-Melik ve ardından da Abbasi Sultanı el-Mehdi'nin oğlu Harun komutasındaki ordu tarafından gerçekleştirilen iki kuşatma da başarısız oldu.

Fetih hazırlığı bir yıl önce başladı

Fatih İstanbul'un fetih hazırlıklarını bir yıl önceden başlattı. Kuşatma için gerekli olan çok büyük toplar döküldü. Boğaz'ın kontrolünü sağlamak için Rumelihisarı inşa edildi. 16 kadırgadan oluşan güçlü bir donanma oluşturuldu. St.Romanüs Kapısı (Şimdiki Topkapı) önüne otağını kuran Fatih buradan ilk top atışını da başlattı. 20 Nisan tarihinde ise üçü Papalığın, biri Bizans'ın dört savaş gemisiyle Osmanlı donaması arasında Yenikapı açıklarında bir deniz savaşı meydana geldi. Osmanlı donanması, kendilerinden büyük ve yüksek olan düşman gemilerini engelleyemedi. Bütün bu bozgun havası içinde Fatih herkesi şaşırtan yeni bir girişimde bulundu: Dolmabahçe'de demirlenen donanma karadan Haliç'e indirilecekti. 22 Nisan'da sabahın erken saatlerinde Hristiyanlar, Fatih'in inanılmaz azmini, Haliç sırtlarında, karada seyrettiği gemileri hayretle gördüler. 29 Mayıs'ta ise birlikler hücum için savaş düzenine girdi. Fatih sabaha karşı savaş emrini verdi. Osmanlı ordusu karadan ve denizden tekbirlerle son büyük saldırıya geçti.. Surlara ilk Türk bayrağını diken Ulubatlı Hasan burada şehit oldu. Belgradkapı'dan yeniçerilerin içeri girmesi ve Edirnekapı'daki son direnişçileri püskürtmesinin ardından Bizans savunması çöktü. Fatih Sultan Mehmed öğleye doğru Topkapı'dan şehre girdi, doğruca Ayasofya'ya girerek burayı camiye çevirdi. Böylece bir çağ açılıp, bir çağ kapandı.

İSTANBUL DEFALARCA KUŞATILDI

İstanbul'un fethedilmesine yönelik ilk güçlü kuşatma Sultan Yıldırım Bayezid tarafından yapıldı. Ancak şehre girilemedi. Sultan Yıldırım Bayezid, bundan sonra da İstanbul üzerindeki etkisini sürdürdü. İstanbul içinde bir Türk Mahallesi, cami ve Türkler'in yargılanacağı bir mahkeme kurulmasını sağladı. Daha sonra Yıldırım Bayezid'in oğlu Musa Çelebi'nin gerçekleştiridiği kuşatma da başarısızlıkla sonuçlandı. Fetihten önceki son kuşatma ise Sultan II. Murad zamanında gerçekleşti. Ancak İstanbul'un fethi Sultan Murat'ın oğluna kaldı.

  • AYŞE OLGUN / İSTANBUL

  •  
    Osmanlı arşivi açık arttırmada
    Osmanlı arşivi Londra'da satışa sunuluyor. Arşivde kitaplar, haritalar, resimler ve el yazması eserler var.
    'Mahzun Kraliçe'nin eşyaları satışa çıktı
    Son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ilk eşi Süreyya İsfendiyari Bahtiyari'nin eşyaları bugün Paris'te satışa sunulacak. Satış organizatörü Beaussant-Lefevre'ye göre, Süreyya'nın, Paris'teki Drouot-Montaigne müzayede evinde bugün başlayacak ve 3 gün sürecek açık artırmada satılacak eşyalarının değeri 3 milyon euroyu aşıyor. Süreyya'nın satışa sunulacak eşyaları arasında saatler, gümüş eşyalar, elbiseler, kostümler, Christian Dior kürkler, fotoğraflar, sanat çalışmaları ve bir Rolls Royce otomobil bulunuyor. Son İran Şahı Rıza Pehlevi ile 1951 yılında evlenen, ancak çocuğu olmaması nedeniyle Şah'ın 1958 yılında boşamasından sonra "mahsun kraliçe" olarak anılan Süreyya, daha sonra yaşamını İtalya, Almanya ve Fransa'da geçirdi ve geçen yıl Ekim ayında Paris'te 69 yaşında yaşama veda etti.

    29 Mayıs 2002
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED