T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Şiirimizin yol haritası

Mehmet Çetin'in hazırladığı dört ciltlik "Tanzimat'tan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi", sağcı-solcu, ilerici-gerici ayrımı yapmadan yaklaşık 450 şairi önyargısız kucaklıyor.

Günümüzde okuyucunun beğenisine sunulan antolojilerin tamamı taraflı, önyargılı ve aynı dünya görüşüne sahip bir zihniyetle ele alınmakta, dolayısıyla okuyucu antolojilerde istediği şair veya hikâyeciyi bulamamaktadır. İdeolojilerin/görüşlerin din haline getirildiği günümüzde sağcı-solcu, ilerici-gerici ayırımı yapmadan bütün şair veya hikâyecilerimizi kucaklayan bir antoloji bulmak hayal olur.

Bir şiir antolojisinde hazırlayan tarafından ısrarla bazı çevrelerin şairlerine yer verilirken, Türk şiirine damgasını vurmuş bazı şairlerin -diyelim ki bir Arif Nihat Asya'nın- ürünlerine yer verilmiyorsa, ortada bir aksaklığın, bir dengesizliğin, bir bağnazlığın ve bir yobazlığın olduğunu söylemeye gerek var mı? Sanat ve düşüncede kutuplaşmayı yapan bu tip kimselerin topluma yararlı bir şey verdiği düşünülemez.

Taraflı bir gözle hazırladığı antolojiye aynı görüşü paylaştığı şairi alan araştırmacının durumu, tek kanatla uçmaya çalışan kuşlara yahut kafasını kuma gömen devekuşlarının durumu gibidir. Gündeme geldiği her fırsatta hep aynı görüşü savunduk; edebiyatın sağı-solu olmaz. Dünyada üç maymunlar misâli gözünü, kulağını, ağzını kapatıp kendi dışındaki fikirlere kapalı tavır takınmak kadar yobazlık olamaz.

Antoloji hazırlayan kişi, hangi görüşte olursa olsun, diğer görüşteki şairin ürünlerine yer verdiği sürece değerlidir. Aynı antolojide Mehmet Akif Ersoy'un şiirinin yanında Nazım Hikmet'in şiirini, Cemal Süreya'nın şiiri ile Erdem Beyazıt'ın şiirini, Enis Batur, Edip Cansever, şiiri ile Arif Nihat Asya ve Sezai Karakoç'un şiirini görmek okuyucunun hakkı değil mi? Aynı antolojide Ece Ayhan'ın şiirine yer verilirken Alaeddin Özdenören'in şiiri yer almıyorsa bunun sebebi sorulduğunda nasıl bir mazeret ileri sürülecek merak ediyoruz. Israrla ve inatla dünyayı tek bir gözle ve sadece tek bir yöne bakmanın mânasızlığını anlamıyoruz. Tarafsız bir gözle, bu ülkede yetişen şairleri biraraya getiren bir antoloji hazırlamak çok mu zordur? Sevinerek söyleyebiliriz ki, son yıllarda bu çemberi kıran birkaç yayınevi çıktı. Bunlardan bir tanesi de edebiyat alanında kültür hizmeti veren Akçağ Yayınevi'dir.

Hezeyansız, önyargısız

Adı geçen yayınevi, araştırmacı-yazar, Mehmet Çetin'in yıllarca emek vererek hazırladığı Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi eserini yayınladı. Mehmet Çetin, daha önce iki baskısı yapılan iki ciltlik eseri genişletip dört cilt halinde okuyucuya sunmuş. İddia ediyoruz: Bugüne kadar hazırlanan şiir antolojileri arasında ön saflarda yerini alacak bir eser. Hiçbir ideolojik hezeyana kapılmadan, önyargısız, Tanzimat'tan günümüze kadar yetişen yaklaşık (450) şairin hayat hikâyesi ile şiirlerinden örnekler verilmiş. Adetâ bir Modern Türk Şiiri Külliyatı.

Bir başucu şiir antolojisi

Çetin, hazırladğı antolojisinde denebilir ki Türk şiirinin bir haritasını çıkarmış. Yıllarca emek verdiği eserinde diğer araştırmacıların düştüğü ilgisizlik uçurumuna düşmeyerek bu alanda ürün veren şairlerimize yer vermiş, şiirlerinden örnekler koymuş. Eserin ilk cildinin başına yazdığı 30 sayfalık giriş ilgilenenler için bir bilgi kaynağı. Şairler doğum tarihlerine göre ciltlerde yer almış. Her cildin başında o ciltte yer alan şairler alfabetik olarak gösterilmiş. Çetin'in tarafsız bir gözle ele aldığı antolojide Mehmet Akif ile Tevfik Fikret, Necip Fazıl ile Nazım Hikmet, Yahya Kemal ile Ahmet Hamdi Tanpınar, Ziya Gökalp, Nihat Atsız ile Rıfat Ilgaz, Arif Nihat Asya, Melih Cevdet Anday aynı ciltte yer almışlar. Diğer ciltlerde Türk şiirine emek vermiş şairlerin ürünlerine yer verildiğini birarada görebilirsiniz. Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi edebiyatla -özellikle şiirle- ilgilenen herkesin başucu kitabı. Akçağ Yay. / Tel: 0 312 432 17 98

  • REMİZ MATUR

  •  
    Kasa Galeri'de "Deri ve Yüzey"
    Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri'de sezonun son sergisi "Deri ve Yüzey"de Elif Çelebi, İnci Eviner, Şinasi Güneş, Eser Selen ve Bülent Şangar'ın çalışmaları yer alıyor. 5 Temmuz 2002 tarihine kadar izlenebilecek serginin küratörlüğünü Lewis Johnson üstleniyor. Sanatı ayrı kılan nedir? Ne çeşit görme deneyimleri önem taşır? Sergi, çağdaş sanatçıların bu sorulara yüzey, görüş ve deri arasındaki ilişkileri yeniden araştırarak yaklaştıklarını öne sürmek üzere tasarlanıyor. Sergideki beş sanatçının işleri, yüzeyin sadece ölçülebilir veya gözlemlenebilir bir nesne olduğu fikrinden uzaklaşmakta, hatta derinin öncelikle ve mutlak olarak bir yüzey olmadığını düşündürüyor. Kasa Galeri'de biraraya getirilen işler; izleyiciyi insan kültürü olarak sanat düşüncesinden, insan ve insan olmayan aracılığıyla uzaklaştırıp, görmenin özelliklerine geri döndürüyor. Kasa Galeri / Tel: 0 212 292 49 39
    Kalemkar'dan mini manifestolar
    Düşün! Kalemi ve onunla yazdıklarını.., diyerek yola çıkan ve Çanakkale merkezli yayın yapan Kalemkar, yedinci sayısıyla okur karşısında. Asır Suresi'yle söze başlayan Kalemkar', mini manifesto denemeleri ile devam ediyor. Son sayısında ağırlıklı olarak tüketim kültürünü inceleyen dergi yazarları Şükrü Ünalan, Beytullah Önce ve Mehmet Turan, tüketimin ideolojisi ve toplu tüketim araçları üzerine yazdıkları yazılarla bu sayıya omuz veren isimler arasında. Beytullah Önce'ye ait mektup denemesi ve farklı konular üzerine yazılmış şiirler, Kalemkar'da yer buluyor. Yine, Mehmet Turan'ın İbrahim Tenekeci ile yaptığı söyleşi de tüketim kültürü üzerine. Kalemkar@serzeniş.net
    29 Mayıs 2002
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED