T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Tayyip Erdoğan'ın peşinde...

ŞANLIURFA/ADIYAMAN- Hükümet istikrar içinde görevine devam ediyor... Seçim henüz ufukta görünmüyor... Aşırı bir siyasi rekabet yok; kitleleri etrafında toplayacak ortak bir hassas konu da gündemi belirlemiyor... Ak Parti lideri Tayyip Erdoğan, buna rağmen, kitleleri etrafında toplamayı ve heyecanlandırmayı biliyor.

Parti kurulduğundan buyana 40 il ve pek çok ilçe gezmiş Erdoğan; "Tam 25 bin kilometre yol yaptım" dediğinde, parti binası açılışı için gelmiş Şanlıurfalılar şöyle bir dalgalanıyorlar. Yıllar içinde kazandığı halka hitap etme becerisiyle, Erdoğan, halkı bir yakalıyor, bir bırakıyor... Fukaralık, israf ve yolsuzluklardan bahis açtığında, "Hepimizi bir simite, bir bardak çaya mahkum ettiler; asgari ücretle onu bile ödemek mümkün değil" dediğinde, topluluğu en nâzik yerinden yakalamış oluyor.

Esas ilgiyle, gerçek anlamıyla kıyasıya geçen bir seçim mitingi ilgisiyle, Adıyaman'da karşılaşıyor Ak Parti lideri. Sanki bütün Adıyaman, erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, yollara dökülmüş... Karşılama konvoyu uzunluğunun on kilometreden az olmadığı belli. Esas sürpriz ise meydanda: Tıkış tıkış bir kalabalığa konuşuyor Ak Parti hatipleri; her vurguları "Başbakan Erdoğan" sloganlarıyla kesiliyor...

Filistin gündemin birinci maddesi; kalabalıklar, kendiliğinden olduğu derme çatma hazırlanışlarından belli pankartlarla İsrail'in Filistin'deki zulmünü tel'in ediyorlar. Erdoğan, tepkilerin yanlış hedeflere gitmesini önlemede titiz; "Kasap Şaron'un yaptıklarından rahatsızlık duyan yüzbinlerce İsrailli de var" diyor sözgelimi. Bu arada, Museviler'in İspanya'da mâruz kaldıkları Katolik zulmünden kaçarak Osmanlı'ya sığındıkları 500 yıllık tarihî gerçeği de hatırlatıyor. Filistin'in gönüllerde açtığı yara taze; ne zaman "Kudüs" veya "Filistin" sözcükleri duyulsa, kalabalığın gözlerinin buğulandığı fark ediliyor.

Şanlıurfa ve Adıyaman mitinglerinin ilgi gören iki taze konusu var: Biri, Meclis'in "Git" dediği milli eğitim bakanına Başbakan Bülent Ecevit'in garip bir üslupla sahip çıkması... Ecevit, DSP veya DSP'li bakan adı geçtiğinde gırtlakların zorlandığı bağırışlarla âdeta yıkılıyor meydan... İkinci güncel konu ise Tansu Çiller'in, Ak Parti'den, "Önce meşruiyetini kazansın, sonra iktidara tâlip olsun" diye söz etmesi; gelen tepkilerden, DYP liderine buralarda fazla sempati besleyen olmadığı anlaşılıyor.

Dikkat çekici bir nokta, Güneydoğu'daki mitinglere, Ak Parti Meclis grubunun, bölge milletvekilleri dışında da ilgi göstermesi. Niyetleri bu mudur bilemem, ama Ak Partili milletvekilleri bütün Anadolu'ya hep birlikte sahip çıktıkları görüntüsünü veriyorlar bu geziye gösterdikleri ilgiyle. Şanlıurfa ve Adıyamanlılar da, karşılarına gelen uzak illerin milletvekillerine daha samimi alkış sunmakta cimri davranmıyorlar...

Seçim henüz ufukta görünmüyor, ama partiler belli bir vâdede sandığın milletin önüne konulacağının farkındalar. Tayyip Erdoğan'dan başka liderler de güçlü oldukları illeri ziyaret edip partilileriyle buluşuyorlar. Böyle giderse, kalabalıklar, bir süre sonra, seçimi zorlayacaklardır. Ak Parti'nin Anadolu'da gördüğü ilgi, bir süre sonra, Meclis'te değişik ittifaklar kurulmasını, mevcut ittifakların bozulmasını bile getirebilir.

Bir kaç gün sürecek ve benim iki günlük bölümünü izleyeceğim gezinin henüz ilk günü, fakat bir tespitimi daha sizinle paylaşmam gerekiyor: Ak Parti, sadece kalabalıkları toplamayı değil, organizasyonu da becermeye başlamış. Gazetecilerle ilgili düzenleme hiç aksamadı. Adıyaman'daki kalabalık, meydan düzenini geçersiz kılacak coşkudaydı; ancak baştaki planlama yanlışlığını bile kısa sürede telâfi edebildiler.


13 Nisan 2002
Cumartesi
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED