|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hükümet, küresel iletişim aracı olan internete yapıcı düzenlemeler getirmek yerine, RTÜK Yasası'na eklediği bir madde ile özgür yayınları susturmak istiyor.
Hükümet RTÜK Kanunu'nu değiştirmek için vargücüyle çalışırken, internet yayınları da RTÜK kapsamına alınarak, internete dolaylı bir sansür getiriliyor. Kanun kabul edilirse, getirilecek yüksek para cezaları ve bürokratik işlemler yüzünden internet yayıncılığı büyük darbe alacak. İnternetteki Türkçe içeriği sağlayan ve kısıtlı imkanlarla yayın yapan bir çok site, gazete çıkarır gibi prosedür istenmesi durumunda yayınına son vermek zorunda kalacak. Öte yandan, Basın Kanunu'nda yer alan, tüm basılı yayınların, hergün savcılık ve valiliklere birer nüsha ulaştırma zorunluluğu ise internet yayıncılarını kara kara düşündürüyor. Pratikte internetteki web sayfalarının birer nüshalarının gazete gibi hergün savcılık ve valilikleri teslim edilmesi mümkün görünmüyor. Yasada, bu konunun nasıl uygulanacağına dair bir hüküm bulunmayışı da, dikkat çekici. Web sayfalarının elektronik dosya olarak mı yoksa kağıt çıktı alınarak mı teslim edileceği belirsiz. Sayfaların elektronik ortamda teslim edilmesi dosya büyüklüğü nedeniyle teknik olarak mümkün değil. Hükümetin tüm tepkilere rağmen kabul ettiği ve Cumhurbaşkanı Sezer'e ikinci kez göndermeye hazırlandığı RTÜK Yasası interneti baltalarken, uzmanlar, internetin Basın Kanunu çerçevesinde değil, kendi mantığı içinde yine internet üzerinden izlenmesinin ve denetlenmesinin gerektiğini vurguluyorlar. Avrupa ve Amerika'da bu kapsamda, internet yayınlarını izleyen "İnternet Polisleri" görev yapıyor. Bu polisler, internet üzerindeki yayınları şikayet olması halinde izliyor ve yargıya intikal ettiriyorlar. CUMHURBAŞKANI SEZER
İnternet için ayrı bir yasa yapılmalı! Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, RTÜK Yasa tasarısını geri gönderirken, internete ilişkin ayrı bir yasa yapılması gerektiğini, internet yayınlarının RTÜK kapsamına alınmasının büyük yanlış olacağını vurgulamıştı. Sezer, RTÜK Yasa Tasarısı'nı Meclis'e geri göndermesiyle ilgili gerekçede, internetin iletişim teknolojisinde bir devrim olduğunu vurgulayarak, internet yayıncılığının en baskın yönünün düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile özgün kanaat oluşumuna katkı sağlamak olduğunu belirtmişti. Sezer, internetin günümüzde en etkin kullanılan iletişim araçlarından biri olduğunu ifade ederek şu görüşü savunmuştu: İnternetin denetimi kamu otoritesine bırakılamaz "İnternet ortamındaki yayıncılıkta; hukukun üstün kılınması, kişilik haklarının korunması ve bunun yanında da yayın yoluyla düşünce ve ifade özgürlüğü gibi duyarlı alanların dengelenmesi sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar ancak, ifade özgürlüğü esas alınarak ve yayınlar üzerindeki denetim yargıya bırakılarak sağlanabilir. Dolayısıyla, internet yayıncılığına ilişkin ilkelerin ve öteki düzenlemelerin özel bir yasa ile yapılması en doğru yol olacaktır. Bu yola gidilmeyerek, yayınların düzenlenmesinin tümüyle kamu otoritelerinin takdirine bırakılması ve Basın Yasası'na bağlı kılınması internet yayıncılığının özelliği ile bağdaşmamaktadır." ORD. PROF. DR. DÖNMEZER
İnternete Basın Kanunu uygulanamaz Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Bilişim Muhabirleri Derneği'nin düzenlediği bir toplantıda, internete, özelliğinden dolayı Basın Kanunu'nun uygulanamayacağını açıklamıştı. Ord. Prof. Dr. Dönmezer, Türkiye'de internetle ilgili Avrupa'daki gibi bir düzenleme yapılması gerektiğini savunmuştu. Türkiye'de internetle ilgili yasa tasarısının tartışılmadan çok acele hazırlandığını belirten Dönmezer, "Yeni düzenlemeyle, düşünce, fikir özgürlüğü ile insanların özel hayatı hiçbir şekilde tehlikeye girmemelidir" dedi. Türkiye'de konuyla ilgili kişilerin biraraya gelerek, Fransa ve Almanya'daki gibi bir kanun çıkarmaları gerektiğini belirten Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Basın Kanunu'na göre, yayınlanan bir yazıdan yazan kişinin sorumlu olduğunu, yazı işleri müdürünün ise kontrol yetkisi bulunduğunu, yazanın belli olmaması durumunda ise sorumluluğunun olduğunu hatırlattı. Kontrolün, yüzlerce site ve binlerce yazının yer alabileceği internette mümkün olamayacağını ifade eden Ord. Prof. Dr. Dönmezer, "İnternete özelliğinden dolayı Basın Kanunu uygulanamaz. Ülkemizde maalesef milletvekilleri bu işin ayrıntısını bilmiyor" dedi. DSP'Lİ EMREHAN HALICI
İnternette yasak getirmek çözüm değil DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı, çocukları internet ortamındaki kötülüklerden korumanın yolunun yasaklardan değil eğitimden, ilgiden ve sevgiden geçtiğini belirtti. Halıcı, "Internet Haftası" nedeniyle Parlamento'da bir basın toplantısı düzenledi. Internet'in Türkiye'ye 10 yıl önce geldiğini ve 5 yıldır da bu haftanın "Internet Haftası" olarak kutlandığını anımsatan Halıcı, "Amacımız internetin gelişmesi ve yaygınlaşmasıdır" dedi. Üyesi bulunduğu partinin RTÜK Kanunu'nu Meclis'ten geçirmesine sessiz kalan Halıcı, gelişmiş ülkelerin bilişim teknolojilerinden ve internetten daha etkin yararlanabilmek için kısa ve orta vadeli planlar yaptığını, diğer ülkeleri de kapsayan projeler geliştirdiğini kaydetti. TBMM Genel Kurulu'nda salı günü "Türkiye Bilişim Stratejileri ve e-Türkiye" konulu bir genel görüşme yapılacağını da anlatan Halıcı, bütün bu gelişmelerin Internet Haftası'nda kendilerini sevindirdiğini ve umutlandırdığını ifade etti. RTÜK Yasa Tasarısı'nda yer alan bu konu ile ilgili düzenlemenin yanlış anlaşıldığından da yakınan Halıcı, tasarıda sadece yalan haber, hakaret gibi fiillerin cezalandırılmasını öngören bir düzenleme yapıldığını söyledi. WEB SİTELERİ TEPKİ OLARAK EKRAN KARARTTI
RTÜK Yasası kapsamında internete de darbe vurulması internetteki içeriği sağlayıcı ve yayıncıları harekete geçirdi. Superonline, Bilişim Cumhuriyeti gibi siteler, giriş sayfalarına yasayı protesto eden metinler yerleştirdiler. Web sitelerinde ekran karartma protestosunun giderek diğer sitelerde de yaygınlaştığı bildiriliyor.
|
|
|
|
|
|
|