6 KASIM 1983'deki seçimlerde halk, askerlerin partisine değil Özal'a iktidarı verdi. Özal'ın tek başına iktidara gelmesiyle Türkiye askeri rejimi de arkasında bıraktı. Dört eğilimi ANAP çatısı altında toplamayı başaran Özal iki dönem Başbakanlık yaptı.

12 Mart 1971'deki askeri muhtıra sonucunda Başbakan Süleyman Demirel istifa ederken, Turgut Özal DPT Müsteşarlığı görevindeydi. Demirel ile birlikte Turgut Özal'a da yol göründü. Dünya Bankası'dan gelen teklifi kabul eden Özal, ailesiyle Amerika'ya yerleşti. 1973 yılına kadar Dünya Bankası Sanayi Dairesi'nde sanayi ve madencilik konularında danışman olarak çalıştı. Türkiye'ye döndükten sonra özel sektörde yönetici olarak çalıştı. Korkut Özal'ın teşvikiyle Turgut Özal, 1977'de MSP'den İzmir milletvekili adayı oluyor, ancak kılpayı kaybediyor.

Bülent Ecevit Hükümeti döneminde Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası (MESS) Genel Başkanlığı yapan Özal, Kasım 1979'daki Süleyman Demirel'in azınlık hükümeti döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ve DPT Müsteşar Vekilliği görevine getirildi. Turgut Özal'ı 12 Eylül döneminde Başbakan Yardımcılığı'na taşıyan 24 Ocak Ekonomik Programı bu dönemde yapıldı. Program Özal ve ekibi tarafından hazırlandı. Ekipte Hasan Celal Güzel, Kaya Erdem, Tevfik Altınok, Tunç Bilget, Ekrem Pakdemirli, Hüsnü Doğan ve Yıldırım Aktürk gibi pekçok isim yer aldı. Ne var ki, siyasal çatışmalar nedeniyle 24 Ocak Kararları uygulanamadı.. Özal, Demirel'in onayını alarak 24 Ocak ekonomik programı hakkında generallere birifingler verdi. Bu brifingler, darbeyi 12 Eylül 1980'e erteletti.

ENTERNE EDİLMEYİ BEKLİYORDU

Özal 12 Eylül 1980 darbesinin ilk günlerini sıkıntılı geçirdi. Özal'ın korktuğu başına gelmedi. Askerler, Özal'ı göreve çağırdılar. Bülent Ulusu Hükümeti'ne girme şartı olarak Özal, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevini istedi. Özal'ın teklifi kabul edildi. IMF tarafından kabul gören 24 Ocak Kararları, Batılı finans çevrelerine göre bir devrim niteliğindeydi. İç karışıklılar, anarşik olaylar ve siyasal istikrarsızlık nedeniyle program uygulanamıyordu.

Özal Hükümete Başbakan Yardımcısı olarak girmekle kalmıyor, Maliye ve Ticaret Bakanlıkları'na kendi ekibinden isimleri getiriyordu. Özal'ın isteği üzerine yurtdışından çağırılan Kaya Erdem de Maliye Bakanı olarak atanıyordu.

22 ay kabinede görev yapan Özal siyasete atılmaya karar verdi. Başbakan Yardımcılığı'ndan 14 Temmuz 1982'de istifa etti. "Abi sakın parti kurma, askerler Ulusu'ya parti kurduracaklar. Kendi kontrolleri altında bir geçiş dönemi istiyorlar. Bu işe kafayı koymuşlar. Aksi halde demokrasiye geçiş aksar" şeklindeki telkinler fayda vermedi. Özal kararlıydı. Özal'ın seçimlere girebileceğine ihtimal verilmiyordu.

"YAHU KORKUT, NE DİYORSUN"

Seçimlere iki gün kala Cumhurbaşkanı Kenan Evren, TV'de yaptığı konuşmada isim vermeden Özal'ı eleştirdi. Evren'in konuşması ANAP cephesinde şok etkisi yaptı. Özal ise çevresine "Evren'in verdiği adres biz değiliz" diyordu. Evren'in konuşması ters tepti. MDP'ye destek konuşması Özal'a desteğe döndü. ANAP beklenenin çok üstünde oy aldı. Tek başına iktidardı. Askerlerin desteklediği Turgut Sunalp, bir özel görüşmede Milliyet'in patronu Aydın Doğan'a "Evren'in konuşması bize seçim kaybettirdi" diyecekti. Seçimi İstanbul'da karşılayan Özal, kardeşi Korkut Özal'la birlikte o akşam Ankara'ya hareket etti. Korkut Özal anlatıyor: "Seçimin yapıldığı 6 Kasım 1983 günü gecesi benim kullandığım bir araba ile İstanbul'dan Ankara'ya gidiyorduk. Arabada ikimizdik. Düzce'de parti genel merkezine telefonla o saate kadar gelen neticeleri aldık. Rakamlar bir şeyi gösteriyordu, ANAP tek başına iktidardı. Yola devam ederken bunu kendisine söyledim ve ekledim: 'Aman ağabey bu senin değil Allah'ın işi.' Verdiği cevap hâlâ kulaklarımda: Yahu Korkut sen benim başka türlü düşündüğümü mü zannediyorsun?"

'ALLAH HESABINI SORMAZ MIYDI!'

Özal, kardeşi Korkut Özal'a neden siyasete atıldığını şu sözlerle açıkladı:

"Yahu Korkut 56 yaşıma geldim, Elhamdülillah geride çok hizmetler bıraktım. Ama istediğim pekçok şeyi yapmama imkan ve müsaade verilmedi. Çok iyi biliyorum ki bunlar yapılabilse Türkiye dünyaya açılır, çok daha hızla gelişir ve kalkınır. Şimdi siyaset yeniden başlıyor. İçimde bir his var ki eğer bir siyasi parti kurup seçimlere girsem İnşaallah kazanır ve düşündüklerimi yapmaya muvaffak olurum. Ama buna teşebbüs etmezsem, yarın hesap gününde Allah'ın bana; ey kulum sen ülken ve insanların için yapılacak çok güzel şeyler biliyordun. Seçimlere girseydin kazanabileceğinin ve bu bildiklerini hayata getireceğinin de farkındaydın. O zaman neden buna kalkışmadın diye bana hesap sormasından korkuyorum."

ÖZAL DÖRT EĞİLİMİ ANAP'TA BULUŞTURDU

Turgut Özal sadece merkez sağ oyları almamıştı, oy verenlerin önemli bir kısmı da önceki seçimlerde CHP'ye oy vermişlerdi. 12 Eylül öncesinde MSP'ye oy veren seçmenlerin büyük bir kısmı da Özal'ı tercih etmişti. Özal'ın dört eğilim sloganı, Türk siyasetinde yeni bir değişimin göstergesiydi. Ağabeyi Turgut Özal'ın 12 Eylülden sonra güçlü bir seçmen tabanına dayalı istikrarlı hükümet kurmak istediğini belirten Korkut Özal, "Eğilimlerin hizmet için bir siyasi partide birleşmesi yaklaşımını ortaya atmıştır. Özal, herkesin ortaklaşa yararlanacağı o hizmetlerin üretilebilmesi için farklı eğilimlerin bu hizmetlerin üretim ve dağıtımında birleşmesi gerektiğini, başka bir ifade ile, herkesin evi ne kadar ayrı olursa olsun güçlü hizmet yapılabilmesi için emeklerin ve işyerinin birleşmesi gerektiğini ve bunun başarılabileceğini savunmuştur. Bu amaçla kurduğu partisi 1980 öncesindeki siyasi partilerin kadrolarını değil, temsil ettikleri eğilimlerinin hepsini kucaklayan dolayısı ile sağ veya sol olarak değil hizmet partisi olarak nitelenmesi gereken modern bir parti idi. Bu fikirler seçmenlerce doğru algılanarak 1983 seçimlerinde Özal % 45 reyle iktidar olmuştur" diyor. I. Özal Hükümeti 13 Aralık 1983'te kuruldu, Cumhurbaşkanı Evren istemeyerek de olsa Bakanlar Kurulu listesini onayladı. Özal 1987 seçimlerinde de sandıktan birinci parti çıktı. Millet Özal'a "devam et" dedi.