T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Sahnedesiniz Ruhi Bey!

İkinci Yeni şiirinin önemli ismi Edip Cansever'in "Ben Ruhi Bey Nasılım" adlı şiiri Cüneyt Çalışkur'un yönetmenliğinde tiyatroya aktarıldı. Ruhi Bey'i canlandıran Uğur Polat, performansıyla dikkat çekiyor.

Modern Türk Şiiri'nin en güçlü kalemlerinden olan Edip Cansever'in, en güzel şiirlerinden biri, artık tiyatro sahnesinden anlatıyor hallerini. Şiirlerinde toplumcu anlayışın öne çıktığı Cansever'in kendi yaşamından kesitleri anlattığı "Ben Ruhi Bey Nasılım?" adlı şiiri Devlet Tiyatroları tarafından sahneye uyarlandı. Cüneyt Çalışkur'un yönettiği oyun, Şubat ayında da İstanbul Devlet Tiyatroları'nın Aziz Nesin Sahnesi'nde sahnelenmeye devam edecek. Şiirin ana damarını ayakta tutan Ruhi Bey karakterini canlandıran oyuncu ise "Salkım Hanım'ın Taneleri"nde iyi bir çıkış yapan Uğur Polat.

Önce ürktüm ama, sevdim sonra

Oyunda rol almadan önce koyu bir Cansever hayranı olmadığını söyleyen Uğur Polat, daha önce şairin 'Bezik Oynayan Kadınlar' şiirinin hoş bir tiyatro oyunu olabileceğini düşündüğünü söylüyor. Polat, şairin kendini anlattığı Ben Ruhi Bey Nasılım'da oynamaktan ilk zamanlar çok ürkmüş: "Elimdeki metin sıradan bir oyun değildi, dramatik bir kurgusu yoktu. Rejisörümle birlikte kafamda başlangıç, gelişme ve sonuçtan oluşan bir hikaye kurdum. Oyunun şiir olması ve şiirinde rol alacağım şairin Edip Cansever olması beni çok korkutmuştu. Çünkü o, bir Orhan Veli ya da Nazım Hikmet değildi. Şiirde halk diliyle yazılmış dizeler çok azdı ve şiir bir entellektüele ait olan dizelerden oluşuyordu. Açıkcası bunları söylemek de, ezberlemek de çok zordu. Yaklaşık 16 yıldır tiyatroyla uğraşıyorum, ezberim de çok iyidir ama bu şiiri ezberlemekte çok zorluk çektim."

"Edip Cansever, dilin, yüreğin ve beynin zor anlayabileceği şiirler yazan, çok entellektüel bir şair" diyen başarılı oyuncu, Ruhi Bey karakterinin analizinde ve sahneye aktarılışında oyunun yönetmeni Cüneyt Çalışkur ile iki ay süren çok titiz bir çalışma yürüttüklerini ve en çok da zaman kavramından çıkan uyuşmazlıklar üzerinde zorlandıklarını belirtiyor.

Seyirciyi de zorlayan bir oyun

Ruhi Bey'i izlemeye daha çok şairle ilgilenenlerin ve öğrencilerin geldiğini, salonun dolup taştığını söyleyen Polat, izleyici profili açısından oyunun ortalama seyircinin üstüne hitap ettiğini söylüyor: "Bizim için geçerli olan zorluklar seyirciler için de geçerli. Oyun seyircinin izlemeye alışık olduğu dramatik bir oyun değil. Sahnedeyken, seyircilerin hareket ederken, öksürürken, yer değiştirirken veya bacak bacak üstüne atarken bile tedirgin olduğunu hissediyorsunuz. Çünkü hem seyirciyi hem sahnedekileri etkilemekten sakınıyorlar. Açıkcası sahnedeki oyuncuyu etkilemekten bu kadar çok sakınan seyirciyle ilk defa karşılaşıyorum."

Polat'ı en çok ürküten noktalardan biri de oyun esnasında şiirin mısralarını unutmak olmuş. "Edip Cansever'in yerine ne yazabilirsiniz ki?" diye duygularını dışa vuran sanatçı, zaman zaman sahnedeyken unuttuğu dizeler olduğunu, bu durumlarda unuttuğu mısranın yerine başka bir söz uydurmak yerine o dizeyi atlayıp ondan sonrakine geçmeyi tercih ettiğini belirtiyor.

Canlandırdığı karakterlerle sadece oyun süresince haşır neşir olduğunu söyleyen deneyimli oyuncu perde kapandığında tekrar eski yaşamına, kendine döndüğünü kaydediyor.

Şairin son bölümde "Bütün ölülerimi gömdüm, geliyorum" dediği pasajın çok hoşuna gittiğini söyleyen Polat, kendini zorlamasına rağmen bu oyunun hayatının en güzel deneyimlerinden biri olduğunu belirtiyor.

 
Kabaklı'nın âbidesi yeniden
Şeyhülmuharririn Ahmet Kabaklı Hoca'nın dev eseri "Türk Edebiyatı", gözden geçirilerek yeniden yayımlandı.
ÖZDENÖREN'İN ACI GÜNÜ
Gazetemiz yazarı, fikir ve düşünce adamı Rasim Özdenören ile kardeşi şair ve yazar Alaeddin Özdenören'in annesi Ayşe Özdenören hanım, Ankara'daki evinde vefat etti. 87 yaşında hayata gözlerini yuman Ayşe Özdenören'in cenazesi ikindi namazının ardından Hacı Bayram Camii'nde kılınan cenaze namazı ndan sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi. Definden sonra yazarımız Özdenören taziyeleri kabul ederken, cenaze namazına Kültür eski Bakanı Agah Oktay Güner, SP İstanbul Milletvekili Bahri Zengin, AK Parti Ankara İl Başkanı Ersönmez Yarbay, Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Atilla Koç, edebiyat ve basın dünyasının tanınmış isimleri ile Ayşe Özdenören'in yakınları ve sevenleri katıldı.
MONA LİSA İLE ŞİRAZİ EL ELE
Hat sanatını resimle birleştirdiği tarzıyla ün kazanan İranlı ressam Cevad Bahtiyari, Leonardo Da Vinci'nin dünyaca ünlü tablosu Mona Lisa'yı, ellerinde Doğu kültürünün simgesi Hafız Şirazi'nin aşkı konu alan bir şiiri ve kalemle resmetti. Mona Lisa tablosuyla "doğu-batı" kültür birleşimini sembolize etmeyi amaçladığını söyleyen ressam, "Doğu ve batı kültürünü, politika için değil, dostluk ve barış için birleştirdim" dedi. Mona Lisa'nın elindeki sayfada, Şirazi'nin "Aşkın güneşi, dünyanın güneşinden daha güzeldir" dizelerinin yazılı olduğunu anlatan Bahtiyari'nin 23 eserinin bulunduğu İran Kültür Sanat Sergisi, Ankara Zafer Çarşısı Sergi Salonu'nda görülebilir.
7 Şubat 2002
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED