|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün dağıtılacak karneler, bazı yüreklerde sevince, bazılarında ise üzüntüye neden olacak. Uzmanlar, velilere, ödül ve cezaları abartmayın uyarısı yapıyor.
Bugün öğrencilerin dönem başından beri derslerde gösterdikleri performansın kısa bir özeti olan karneler, yine bazı evlerde kabusa dönüşecek, bazı evlerde ise "dünyanın en büyük başarısı" olarak algılanacak. Uzmanlar, anne babalar tarafından "başarılı" ve "başarısız" karnelere verilen ödül ve cezaların abartılmaması gerektiği görüşünü savunuyorlar. Uzmanlara göre, başarısızlık karşısında verilecek cezalar çocuğu ihtihar etmek gibi olumsuz fiillere yöneltebilirken, ödüllerin abartılması da, "rüşvetçilik" serüvenini hızlandırabilir. "Karne kötü ise sorun kimde?" Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Vakıf Gureba Hastanesi Psikiyatri Klinik Şefi Doç. Dr. Sefa Saygılı, anne babaların "çok kırıklı" karne karşısında paniğe kapılmaması ve hatanın sadece çocukta olmadığını düşünmeleri gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Saygılı, "evde ders çalışmaya uygun bir ortam var mı, bilgisayar ve televizyon zamanın büyük bölümünü alıyor mu, çocuğun bir takıntısı onu rahatsız ediyor mu" gibi sorulara cevap aranması gerektiğinin altını çizdi. Başarılı karne getiren çocukların ise bir takım ödüllerle desteklenmesinin doğru olacağını kaydeden Doç. Dr. Saygılı, "Bu ödül, arkadaşlarıyla vakit geçirmesine izin vermekle de olabilir, istedği bir eşyayı hediye olarak almakla da. Fakat başarıyı ille bir karşılığa bağlamak da doğru değil" diye konuştu. Doç. Dr. Saygılı, çocuğuna ödül sözü veren ebeveynin sözünü mutlaka tutması gerektiğini ancak çocuğun her başarısında ödül beklemesinin zararlı olabileceğini vurguladı. "Son dakika adamı olmayın" Gri Psikiyatri & Psikoterapi Merkezi Psikologlarından Mehtap Kayaoğlu ise, "Çocuğunun dersleriyle, notlarıyla ilgilenmeyen aileler, karne günü yaklaşınca, yani 'son dakikada' çocuğunun herşeyiyle ilgilenen ana baba olup çıkarlar. Bu durumda ise çocuk, dönem başında almadığı sorumluluk karşısında ezilir" dedi. Gelecek kötü notların hesabını yapan çocuğun, ailesinden "tehdit" içerikli sözler işitmesinin de intihara sürükleyebileceğine dikkat çeken Kayaoğlu, ailenin çocuklarının ders durumunu tahmin edebildikleri halde, bunun "belgelenmesinden" sonra korkutmalarını da kınadı. Ceza kadar mükafatın fazlasının da zararlı olduğuna dikkat çeken Kayaoğlu, "derslerine düzenli çalışmak" gibi zaten sorumluluğu dahilindeki işlerdeki başarısı nedeniyle çocuğu pahalı hediyelerle donatmanın da yanlış olduğunu söyledi. TATİLİ ÇOCUKLARA HARAM ETMEYİN
Uzmanlar, ilk ve orta öğretimde bu gün son ders zilinin çalmasıyla birlikte başlayacak 15 günlük yarıyıl tatilinde, çocukların karne stresinden uzaklaşıp eğlenmelerini önerirken, bu süre içinde tiyatro, sinema gibi etkinlikler küçük konuklarını bekliyor. Marmara Üniversitesi (MÜ) Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayla Oktay, tatilin dinlenme zamanı olduğunu belirterek, birinci önceliğin eğlenceye verilmesi gerektiğini kaydetti. Ailelerin karneleri çok iyi olmasa da çocuklarına tatili "haram etmemeleri" gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Oktay, karnenin çocukların sadece öğrendiklerinin bir bölümünün değerlendirildiği bir gösterge olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Oktay, "Karne, çocuğun bütününün değerlendirilmesi değil. Çocuğun değerinin karne olmadığının, notla sınırlı olmadığının unutulmaması lazım" dedi.
|
|
|
|
|
|
|