|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu tartışma pek 'sarsar' insanı
Afyan'u vuran yeni depremle yeniden sarsılan Türkiye, şimdi olası bir 'deprem' ihtimalini konuşuyor. İskele Sancak da, depreme hazırlıklı olup olmadığımızı soruyor. Ahmet Hakan Coşkun'un sunduğu İskele Sancak programında bu hafta "deprem" var. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra Afyon'da yaşanan ve bütün ülkeyi yine kendisiyle yüzleşmeye davet ederek gündeme yeniden oturan "deprem gerçeği", İskele Sancak'ta enine boyuna tartışılıyor. Programda, Türkiye'nin değişmez kaderi olan deprem, Sultandağı depremi ekseninde ve değişen/değişmeyen kareler bazında yeniden gözler önüne seriliyor. "Fay hattında bulunan ve sürekli deprem tehdidi altında olan Türkiye'de yeni depremler bekleniyor mu?", "Olası depremlerin şiddeti ve zamanı konusunda uzmanlar neler düşünüyor?", "Yeni depremlere hazırlıklı mıyız?", "Yerin altıyla ilgili araştırmalar sürerken, yerin üstüyle ilgili ne tür inceleme, araştırma ve hazırlıklar yapılıyor?", "Zemin etütleri, yapı denetimleri ile ilgili düzenlemeler ne durumda?" gibi soruların cevaplanacağı İskele Sancak'a deprem uzmanı akademisyenler, jeofizikçiler, inşaatçılar, müteahhitler, yapı denetimciler ve devlet yetkilileri katılıyor. Kanal 7 / 22.30
'İNTİHAR'A GENÇ BAKIŞ
SEYRİ ŞAHANE
Tartışma, dövüşme değil Ateş Hattı'nda bir konu ele alınırken ne kadar sulandırılıyor, stüdyodakiler ve ekran başındakiler ne kadar terörize ediliyorsa, İskele Sancak ve Teke Tek programlarında da tam tersi oluyor. Bir defa bilgilendirme öne çıkıyor ve uzman konuklar kendilerine tanınan süre içinde meramlarını doğru dürüst anlatabiliyor. Böylece izleyici de onların ne demek istediklerini anlıyor. Daha sonra hareketlenen tartışmada sorulan sorularla verilen cevaplar da aynı zemin üstünde olduğundan konu ilgisiz yerlere götürülmüyor. Bu hafta her iki programın da konusu, ülkenin bir numaralı gündemi olan 312 ve 159. maddelerde yapılması tasarlanan değişikliklerdi ve her iki program da gayet başarılıydı. Aynı tartışmanın bir an Ateş Hattı'nda olduğunu düşünelim. Neredeyse bir trajediye dönen ve ülke geleceği açısından son derece önemli olan bu konu kimbilir hangi ilgisiz meslek grubundan insanlarla tartışılır ve kimbilir hangi seviyesiz kişisel tartışmalara sahne olurdu?
|
|
|
|
|
|
|
|