T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

'Coca-Cola profesörü'

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda üniversitelerle ilgili tasarı görüşülürken DSP İstanbul Milletvekili Masum Türker'le Kırklareli Milletvekili Prof. Dr. Necdet Tekin arasında sert bir tartışma çıktı. İşte iki DSP'linin profesörler konusundaki tartışmasının özeti: TÜRKER: ABD'de şirketler adına çalışma yapan hocalar kartvizitlerine hangi şirket adını çalışma yürüttüklerini yazıyorlar.. Mesela Coca-Cola'nın sponsorluğunda çalışıyorsa adının altına ' Coca-Cola Campany Profesör' yazıyor.. Bizde de artık bu bu uygulamaya geçilmeli. Adamın kime, neden çalıştığı anlaşılsın. TEKİN: Bu şekilde hocalarımızı itham edemezsin. Sözünü geri al. TÜRKER: Almam kardeşim. Bu dünyanın da kabul ettiği bir şey. Coca-Cola profesörü desek ne olur ki sanki? TEKİN: O zaman tarımla, ziraatle uğraşan hocalarımıza, Ispanak Profesörü, lahana profesörü, pırasa profesörü mü diyeceğiz? Olmaz öyle şey. TÜRKER: Niye olmasın? Allah'ın emri değil ya? TEKİN: Mesela Tarım ve Köy İşleri Bakanımız Sayın Hüsnü Yusuf Gökalp, Türk Tipi İnek Projesi gerçekleştirdi. O zaman ona Türk Tipi İnek Profesörü mü diyeceğiz? Sen üniversitenin önünden bile geçmemişsin anlaşılan. Bu ünvanların nasıl kazanıldığını senden mi öğreneceğiz? BİR MHP'Lİ: Hooop. Hoop. Bu kadar da fazla ama.. TÜRKER: Lüfen Sayın Tekin, hocasınız diye beni böyle itham edemezsiniz. TEKİN: Etsem ne olur! Bütün hocalar adına bir kez daha söylüyorum; Sözünü geri al. TÜRKER: Efendim, almayacağım, ısrar etmeyin. Komisyon salonu sebze-meyve haline dönüşmek üzereydi ki, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Metin Şahin'in araya girmesiyle tartışma ancak sona erdirilebildi.


Müfettiş korkusu
Köşk ile hükümet arasında krize neden olan zor durumdaki bankalara kaynak aktarılmasına ilişkin yasanın yürürlüğe girmesiyle, kamu bankalarında kıyım başladı. Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu, Ziraat ve Halk Bankası'ndan 16 bin personeli başka kurumlara gönderecek. Ancak, bazı kurumlar banka müfettişlerini kendi kurumlarına almak istemedi. Hatta bazı kamu kurumları kendilerine gönderilen banka müfettişlerini Devlet Personel Başkanlığı'na "ihtiyacımız yokmuş" diyerek geri gönderdi. Müfettişler, sorunun nedenini araştırdıklarında ilginç bir durumla karşılaştılar. Meğerse, kendilerini almayan kurumlarda da birçok yolsuzluk ve usulsüzlük varmış. Kamu kurumların üst düzey yöneticileri oturmuşlar ve demişler ki, "Biz bu müfettişleri alırsak, kurumdaki tüm usulsüzlükler gündeme gelir ve kamu bankalarına döneriz."
Bölükbaşı'nı kahreden olay
Türk siyasetinin duayeni Osman Bölükbaşı geçtiğimiz hafta vefat etti. Hemen her siyasetçinin Bölükbaşı ile bir anısı var. AK Parti İstanbul Milletveki Ali Çoşkun da bunlardan birisi. Bölükbaşı'nın kızı Hürriyet, master çalışması için sık sık TOBB'un kütüphanesine babası ile gelirken, Bölükbaşı TOBB Başkanı olan Ali Çoşkun ile odasında sohbet edermiş. Çoşkun bu sohbetler sırasında Bölükbaşı'na "Ağabey, bunca yıllık siyaset yaşamında seni en çok üzen olay nedir?" sorusuna, Bölükbaşı, "Meclis kürsüsünden konuşurken, İsmet İnönü ile göz göze geliyoruz. İşte tam o anda kulaklığını çıkartarak beni dinlememesi kahrediyor" cevabını vermiş.
KAFA BULMA BE ADAM?
Günlerden Pazar. Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz, spor kıyafetleri içinde evinden Kızılay'a doğru giderken, Cinnah Caddesi'nde otobüs bekleyen bir yaşlı adamı Şahin marka arabasına alıyor. Bu sıra Yılmaz'ın telefonu çalıyor ve yetkililer Zonguldak'taki heyelanı anlatıyor. Yılmaz, sağa sola telefonla emir yağdırıyor. Adam, buruşuk bir kazak, eskimiş bir kot içindeki kişinin bakan numarası yaptığını düşünüyor. Kızılay'da, Yılmaz yol kenarına çekerek adamın inmesini bekler, ancak adam inmez: "Birader sen bakan falan mısın?" diye sorar. Yılmaz, telefonların yoğunluğundan başını "Evet" anlamında sallayınca adam, "Başbakanlığa çek de görelim" der. Yılmaz, arabayı Başbakanlığa doğru sürünce, "Kafa bulacak başka birini bul" deyip arabadan iner. 3 Şubat Pazar günü Yılmaz, yine durağa yanaşır. Tam bir yolcu alacaktı ki, adamdan yediği firça aklına geldi. Kader bu ya 10 dakika sonra yine cep telefonu çaldı. Afyon'daki deprem haber verildi.
Kibarlığından Ferdiciymiş
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin hemşehrisi Ferdi Tayfur hayranı olduğu siyaset dünyasında duyulunca hafif bir tebessüme neden olmuştu. Makam arabasında Ferdi Tayfur çalan Bahçeli'nin aslında Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği sevdalısı olduğu ortaya çıktı. Akrabaları Bahçeli'nin hiçbir zaman Ferdi Tayfur dinlemediğini ifade ettiler. Suskunluğu ile DYP Lideri Tansu Çiller'in , 'Susan adam' benzetmelerine muhatap olan Bahçeli'nin, nazik uslubunu makam arabasında da koruyarak Ferdi Tayfur kasetlerini sineye çekiyormuş. Çünkü Bahçeli'nin makam şoförü tam bir Ferdi Tayfur hayranıymış.
İKTİDAR OLACAK PARTİ ARANIYOR!
Muhalefet kulisinde DYP Erzurum Milletvekili Ayvaz Gökdemir'in bazı SP ve AK Partili milletvekilleri ile sohbetine şöyle bir geçerken tanık olduk. Arkadaşlarının "Ne yapıyorsunuz hocam?" sorusuna Gökdemir, "Tek başına iktidar olacak parti arıyorum" dedi. Gökdemir, gazetecileri görmeden söylediği bu sözü daha sonra düzeltme gereği hissetti. Gazetecilere dönüp, şöyle dedi: "Aslında bizim parti tek başına iktidara geliyor. Seçimlerde yüzde 1-2 alan partiler bile kendilerinin iktidara geleceğini söylemiyor mu?"
KEKLİK GELDİ SOPAYA ÇARPTI
Eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut'un ANAP'tan istifa etmesi siyaset dünyasına bomba gibi düştü. Akbulut'un, DYP'ye geçme kararı, yeni Akbulut fıkralarının ortaya atılmasına neden oldu. AK Parti Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş, Akbulut'un siyasette görebileceği bütün makamlara gelmesine rağmen bir başka siyasi partiye geçmesine anlam veremediğini söyledi. Aktaş, Akbulut'un siyasi geçmişi için ilginç de bir benzetme yaptı: Büyüklerimizin bir sözü vardır. Sopa gidip Kekliğe değmedi. Keklik geldi sopaya çarptı!"
KRİZ, SEN NELERE KADİRSİN
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizden fazlasıyla nasibini alan milletvekilleri stres atabilmek için binbir yolu denemeye başladı. DSP'de, edebiyat, sanat ve müzikle uğraşan milletvekillerinin sayısı giderek artıyor. Adana Milletvekili İ. Yavuz Bildik, "Dalgaların Gece Vardiyası" isimli 4. siir kitabını çıkarırken, Uşak Milletvekili M. Yaşar Ünal, "KYBELE" isimli araştırma kitabını piyasaya sürdü. Sancar Sayın, Zafer Güler, Bayram Fırat Dayanıklı, Prof. Dr. Ziya Aktaş, Prof. Dr. Cengiz Güleç'in kitaplarının ise eli kulağında.


ERCAN YAVUZ
BİLAL ÇETİN
FARUK MANGIRCI
VELİ TOPRAK
NEVZAT DEMİRKOL
HAKAN GÖKTEPE


11 Şubat 2002
Pazartesi


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED