T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Üveys gibi yola çıktı

Allah ve Rasulü'ne (sav) duyduğu sonsuz sevgiyle tıpkı Veysel Karani gibi yola çıkıp Medine'ye yerleşen örnek insan Ali Ulvi Kurucu, vefatının ardından dostları tarafından hatıraları, örnek yaşamı ve yazdığı şiirleriyle anıldı.

Kalbindeki aşk ateşiyle Kenan ilinden yola çıkan Veysel Karani gibi, Allah Rasulüne yakın olabilmek için 63 yıl önce Medine'ye giden ve o günden beri Rasullullah'ın komşusu olarak yaşayan örnek insan Ali Ulvi Kurucu'nun en büyük duası kabul oldu. Türkiye'ye her geldiğinde geri dönmek arzusunu, Peygamber Efedimiz'i (sav) kasdederek, "Ondan uzakta ölmek istemiyorum" diyerek açıklayan Kurucu, özlemine kavuştu ve vefatının ardından Peygamber Efendimiz'in gönül arkadaşlarının yattığı Cennet-ül Baki'de defnedildi.

Hacc görevini yerine getirmek için Medine'ye giden pek çok dostu acı haberle karşılaşırken, İstanbul'da da biraraya gelen dostları da ondan ayrı kalmanın hüznünü taşıyorlar.

Abide olacak

Her biri farklı yaşlardan, kültürlerden hatta ülkelerden olan Ali Ulvi Kurucu'nun dostları, önceki gün Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nde biraraya geldiler. Kimi hiç yüzünü görmediği ama eserlerini okuyarak büyüdüğünü, kimi bir dergiye yapacağı röportaj sırasında tanıştığını, kimi ise ziyaret için gittiği Medine'de yaptığı sohbetleri anlattı. Medine'de yaşayan Özbek asıllı şair Mirza Goncabek, Ali Ulvi Kurucu için yapılan anma programına gelerek hem bir şiirini okudu hem de Kurucu ile ilgili duygularını paylaştı. Yazar Mehmet Şevki Eygi, "O, dinini yaşamak için Medine'ye gitti. O şahsiyetiyle abideleşmiş bir isimdir. Ölümünden sonra şiirleri ve hatıralarıyla da gelecekte bir abide olacaktır" dedi. Prof. Dr. Mustafa Uzun, babasının yakın dostu olan Ali Ulvi Kurucu'yu babasından dinleyerek, yazılarını okuyarak, şiirlerini ezberleyerek büyüdüğünü ve yetişmesinde büyük yeri olduğunu ifade etti. Yeğeni Prof. Dr. Mustafa Fayda, hala ailece Ali Ulvi Kurucu'nun vefat ettiğine inanamadıklarını bu habere alışamadıklarını belirttti. Prof. İhsan Süreyya Sırma ise, Medine'ye yaptıkları ziyaret sırasında Kurucu tarafından oluşturulan şiir meclisini yad etti.

Eminönü Belediye Başkanı Lütfü Kibiroğlu, toplum olarak ekmeğe, suya ihtiyacımız olduğu kadar böyle değerli alimlere de ihtiyacımız olduğunu söylerek, bu isimlere gereken saygı ve değeri göstermek gerektiğini ifade etti. Konya Belediyesi eski Başkanı Halil Ürün ise, aslen Konyalı olan Kurucu'yu belediye başkanlığı döneminde sık sık çağırıp gençlerle buluşturduklarını belirterek, yaptığı sohbetlerle Konya halkına feyz verdiğini anlattı. Necmettin Türinay ise, toplum olarak hayatını örnek alacağımız bir insan olduğunu belirterek, "Bu amaçla yaptığımız ziyaretlerde, hatıralarını yazmasını istedik ve sonunda bizi kırmadı. Günlerce yapılan çalışmaların ardından hatıraları kasetlere alındı ancak ne yazık ki hala bir kitap olarak bu çalışmaları arkadaşlarımız ortaya koymadı. Oysa bu sözler uçup gidecek geriye eserler kalacak" dedi.

ALİ ULVİ KURUCU KİMDİR?

Değerli mütefekkir, şair ve gönül adamı Ali Ulvi Kurucu,1922 yılında Konya'da doğdu. Orta öğrenimini ve hıfzını tamamladıktan sonra dini eğitimini daha iyi şartlarda tamamlayabilmek için 1939 yılında ailesiyle birlikte Medine'ye yerleşti. Yüksel tahsilini Mısır'daki el-Ezher Üniversitesi'nde tamamlayan Kurucu Kocaefendi, Mısır dönüşünde Medine'de uzun seneler devam ettirdiği Sultan Mahmud ve Şeyhülislam Arif Hikmet kütüphanelerinin müdürlüğünü 1985 yılında emekli olarak tamamladı. 80 yaşında Hakk'a yürüyen Kurucu Hocaefendinin şiirleri başta olmak üzere bir çok eseri kitaplaştırıldı. Şiirde Mehmet Akif Ersoy'un şiir üslubunu zamanımızda devam ettiren nadir şahsiyetlerden olan Kurucu Hocaefendi, nesir sahasında da değerli eserler verdi.

 
'İSLAM'A KARŞI KUTUP YAPILIYOR'
"Stratejik Derinlik" kitabının yazarı Prof. Ahmet Davutoğlu, 19. yüzyılda özne olan İslam'ın, günümüzde insanlık medeniyetinin dışında gösterilmeye çalışıldığını söylüyor.
Okay Temiz ve Bum Bata
Düzenlediği seçkin kültür ve müzik etkinlikleriyle İstanbullu sanatseverlerle buluşturan Cemal Reşit Rey Konser Salonu bu akşam Bum Bata Okay Temiz Ritm Grubu'nu ağırlıyor. Okay Temiz'in İsveç'den Türkiye'ye döndükten sonra açtığı "Ritm Atölyesi" öğrencileri, Senagal'li "talking drum" ustası Yamar Thiam, 1970'lerde Temiz'in İsveç'te kurduğu Oriental Wind'in ünlü Sax ve flütçüsü Lennart Aberg, Temiz'in Magnetic Band'inden gelen davul ve darbuka ustası Rüstem Çembeli, bu özel etkinlikte, tam Okay Temiz'in doğum günü olan 11 Şubat'ta biraraya gelerek, Dünya Ritim Günü'nü başlatacaklar. Program saat 19:30'da başlayacak. CRR / Tel: 0 212 246 06 96
Şanlıurfa'da 210 tarihi eser
Birçok uygarlığa ev sahipliği yapan ve 11 bin yıllık tarihe sahip olduğu bilinen Şanlıurfa'da, geçen yıl 14 ayrı bölgede yapılan kazı çalışmaları sonunda, 210 tarihi eser bulundu. Şanlıurfa Müze Müdürü Eyüp Bucak, satın alma ve kazı eserleri olarak geçen yıl toplam 544 eseri kurtardıklarını belirtti. Türkiye, ABD, Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerden arkeologların görev aldığı kazılar sonunda 202 arkeolojik eser, 2 sikke, 6 mühür ve mühür baskısı bulunduğuna dikkati çeken Bucak, vatandaşların bulup müzeye getirdiği eserler arasında ise 248 arkeolojik eser, 74 sikke, 12 mühür ve mühür baskısının yer aldığını kaydetti.
11 Şubat 2002
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED