"Stratejik Derinlik" isimli kitabıyla gündemde olan uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, 19. yüzyıla kadar özne olan İslam'ın günümüzde insanlık medeniyetinin dışında gösterilmeye çalışıldığını söyledi. Gazeteci-Yazar Avni Özgürel, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Soli Özer, Ahmet Han ve Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Büşra Ersanlı'nın da tartışmacı olarak katıldıkları "Diyalog Avrasya Konferansı"nda Davutoğlu, ABD'nin soğuk savaş sonrasında ortaya çıkan boşlukta Asya'ya yönelik bir denge-düzen karmaşası yaşadığını, küreselleşmeye rağmen Müslüman dünyasını bulundukları yere mahkum eder bir politika güttüğünü söyledi. Amerika'nın Afganistan üzerinden Avrasya'ya yönelik bir düzen kurma girişimi içinde olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Eğer bu düzen başarılamazsa, operasyon bir denge kurmakla yetinirse varolan sorunlar devam eder" diye konuştu. "Soğuk savaşın bittiği yer Avrupa'ydı, şekillenme Avrasya'da yaşanacak" diyen Davutoğlu, "16. yüzyıl İslam yüzyılıydı. 19. yüzyıla kadar Asya, Ortadoğu, Uzak Doğu'da Avrupa yoktur. Bu yüzyıldan sonra Avrupa etken, özne, İslam dünyası ise nesne olmaya başladı. İslam insanlık medeniyetinin dışında gösterilmeye çalışılıyor" diye konuştu.

Aidiyet meselesi

Bir içselleştirme testiyle İslam dünyasının bir karşı kutup haline getirildiğine işaret eden Davutoğlu, son zamanlarda Avrupa ve Amerika'da sıkça sorulan "İngiltere vatandaşı bir Müslüman kendisini aidiyet noktasında İngiltere'ye mi yoksa İslam Dünyası'na mı koyar?" şeklindeki sorunun Oxfort'ta kendisine de yöneltildiğini söyledi. Davutoğlu şöyle konuştu: "Bu ilk Napolyon tarafından Yahudilere karşı kullanılan siyasal anlamda çok stratejik bir sorudur. Hitleri doğuran, devamında ırkıçılık bulunan bir sorudur. Ben de onlara, 'Bu soruyu Müslümanlar'dan önce Yahudilere veya Katoliklere sormalısınız' dedim. Çünkü Yahudilerin nihayi aidiyet yeri İsrail, Katolikler'inki de Roma'dır." ABD'nin İran, Irak ve Kuzey Kore'yi "Şer üçgeni" olarak ilan ettiğini hatırlatan Davutoğlu, ancak gelinen noktada süper güçler arasındaki stratejik ortaklığın farklılaştığının görüldüğünü kaydetti. Davutoğlu, "Bütün dünyayı arkasına alarak Körfez Savaşı'na çıkan ABD, olası bir Irak müdahalesinde bunu başaramayacaktır. Çünkü haklı bir gerekçeyle Irak'a müdahale artık çok güç görünüyor" diye konuştu.