T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İstanbul Toplantısı

Pek az kişinin farkında olması ülkemizin yarın önemli bir toplantıya evsahipliği edeceği gerçeğini değiştirmiyor. İslâm Konferansı Örgütü (İKÖ) ile Avrupa Birliği (AB) tarafından çağrılan her ülkeden devlet adamları ve düşünürler, 'uygarlıklar ve uyum' genel başlığı altına girecek bir dizi konu üzerinde fikir alış-verişinde bulunacaklar...

Benzer bir toplantıyı, ABD'nin bir önceki başkanı Bill Clinton'un, kendi adını taşıyan vakıf adına gerçekleştirdiği biliniyor. Önceki hafta, Clinton'un toplantıyı açarken sarf ettiği sözler, 11 Eylül ve sonrasında meydana gelen gelişmelerin dünyayı çok tehlikeli bir dönemece getirip bıraktığı uyarısıyla dikkat çekti. İngiltere dışişleri bakanı Jack Straw'un Oxford'taki İslâm Merkezi'nde yaptığı konuşmada (25 Ocak 2002) dile getirdiği uyarılar da, dünyanın sürekli bir çatışma arenası haline dönüşmesi tehlikesinin İngiliz hükümeti tarafından da paylaşıldığına işaret etmekteydi.

Böyle bir toplantıya Türkiye'nin evsahipliği etmesi de, girişimin İKÖ ve AB tarafından ortaklaşa yüklenilmesi de oldukça mânidar. İKÖ, 11 Eylül sonrası adını hiçbir vesileyle duyuramayan işlevsiz bir bürokrasi görüntüsünden kurtulma fırsatını bu toplantıyla yakalamış oldu; siyaseten mefluç bu örgüt, İslâm Dünyası'ndaki uyanışın fikri temellerini atmada öncülüğü üstlenebilir.

İstanbul Toplantısı, Batı ile İslâm Dünyası'nın, daha doğrusu Batı uygarlığı ile İslâmî değerlerin 'çatışma' manzarası arz ettiği bir ortamda gerçekleşiyor. Batı, nüfusça kalabalık bir coğrafyanın kendisine diş bilediği kanaatinde; bunun sebeplerini tam tespit edemediği için de huzursuz. Kendisini sorgulamaktan daha kolay bir yola sapmayı tercih etmesi ise bir talihsizlik. 'Diş bileme' tespitini veri kabul edip, bunu diş bileyenlerin inanç sistemleriyle irtibatlıyor Batı...

Oysa, Batı'nın duyarsız kaldığı (Filistin gibi) sorunlarda diş tıkırtıları duyulsa bile, bir bütün olarak İslâm Dünyası'nın, bir bütün olarak Batı'ya diş bilediği yok. Hazırlıksız yakalandığı 'küreselleşme' fırtınasının yol açacağı tahribattan endişeli İslâm Dünyası, ancak bu endişeyi bir topyekün savaşa vesile yapmak niyetinde değil. Kendi içinde 'terör uçları' taşısa bile, bunun inanç sistemiyle birebir ilişkisi bulunmuyor; buna karşılık o sistemin bir 'bağnazlık yumağı' olarak gösterilmek istenmesi, İslâm Dünyası'nda, Batı'ya karşı yeni bir hınç atağına dönüşme istidadı taşıyor.

Böyle bir ortamda yapılan İstanbul Toplantısı, özellikle Batı'dan dâvet edilen konuklar açısından zengin bir çeşitlilik gösteriyor. Samuel Huntington ve Bernard Lewis gibi, biri "Uygarlıklar çatışması" diğeri "İslâm'ın öfkesi" tezlerinin mucidi iki isim çağrılılar arasında; Hıristiyan resmi örgütleri de toplantıya üst düzeyde ilgi gösteriyorlar. Buna karşılık, İslâm Dünyası, neredeyse bütünüyle, siyasetçiler tarafından temsil edilecek. Oysa, böyle bir toplantı, daha çok, düşünürlerarası fikir alış-verişine sahne olmalıydı.

Toplantıya ev sahipliği eden ve kendisini geniş bir coğrafyaya 'model' olarak sunma iddiasında bulunan Türkiye, anlaşılmaz bir sebeple, bu modelin açıkça tartışılmasına hazır görünmüyor. Jack Straw'un, Oxford İslâm Merkezi konuşmasında sorduğu, "Eşitlikçi olduğu su götürmez bir gerçeklik olan İslâm, İslam Dünyası'nda neden daha demokratik ve daha hoşgörülü rejimler ortaya çıkarmadı?" sorusuna, Türkiye de "Hayır, çıkardı" diyebilecek durumda değil. Toplantıya katılanların, Türkiye'ye, "Daha demokrat ve daha hoşgörülü ol" mesajını verecekleri muhakkak; ancak, toplantıyı AB ve İKÖ adına düzenleyenler bu mesajın dışarıya sızmaması için elden gelen gayreti gösterdiler...

Dünyanın geldiği bugünkü noktada, 'uygarlıklar ve uyum' eksenli İstanbul Toplantısı, geçen hafta Davos yerine New York'ta yapılan 'Dünya Ekonomik Forumu'ndan çok daha fazla önem taşıyor.


11 Şubat 2002
Pazartesi
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED