O her akşam karşımıza güler yüzüyle çıktı. Sunduğu haberlerle ilgili duygularını dile getirirken hep "Aferin" aldı. Evin büyük, fırlama tipi ama aynı zamanda başarılı oğlu olarak, hep ekran başındaki aile büyükleri tarafından ev hanesindeki yeni yetmelerine örnek gösterildi. "Ben ekranların Mandrakesi'yim, ekranların David Cooperfield'ı Reha Muhtar" diyen Kanal 6 Televizyonu'nun başarılı haber spikeri Mesur Yar, bu günlerde ekrandaki izleyicilerinin değil ama, edebiyat okuyucularının karşısına hoş bir sürprizle çıktı.

Her yaşadığı aşkla bir cinayet işlendiğini ve bu cinayetlerden kaçarken arkasında suçunu ortaya çıkaracak kadar delil bıraktığını söyleyen ekranların genç anchormanı Mesut Yar, yaşadığı aşkları, çocukluk günlerini ve gezdiği dolambaşlı sokakları Ölüler Kitabı'nda anlattı. Alfa Yayınları'nda çıkan Ölüler Kitabı'yla ilgili ekranların genç anchormanı Mesut Yar'la konuştuk. Yar, Ölüler Kitabı'nı hayattan adeta cımbızlayarak çıkardığı acılardan, hüzünlerden yaşadığı aşklardan, işlenen cinayetlerden yola çıkarak yazdığını söylüyor. Ekranların sevilen ama hayat karmaşısına karışan yüzünün aynı zamanda biraz sığ olduğunun altını çizen Yar, gözü yaşlı, hüzünlü ve dikenli yollardan çıktığı tasavvufi manadaki çileli yolculuğunu okuyuculara Ölüler Kitabı'nda anlattığını belirtiyor. Gecenin karanlığına doğru yaptığı bu sonsuz yolculukta yaşadıklarını neden "Ölüler Kitabı'' adı altında topladığını ise Yar, şöyle açıklıyor:

"Mitolojiyle ilgilenirken bir gün karşıma 'Ölüler Kitabı' çıktı. Eski Mısır'da insanlara ölümden sonra yapacakları yolculuk için onlara okunan kitap. Tibet'in Ölüler Kitabı ise tamamen bu dünyayla alakalı. İnsanların bu dünyada nefislerini terbiye etmeleri için hazırlanmış bir kılavuz. Kendi Ölüler Kitabı'ma gelince, boş zamanlarımda bir köşede bir şeyler yazmaya başladım. Bunlar birikti. Soluklanırken ortaya çıkan bu yazılar, bir müddet sonra vazgeçilmez parçalar olmaya başladı. Benim için bir sınav kağıdına dönüşen yazıları Ölüler Kitabı'mda topladım. "

GECE KARANLIĞINDA ÖYKÜLER

Gecenin içinde yapılan yolculuklar, yaşanan aşklar, işlenen cinayetler üzerine kurgulanan Ölüler Kitabı'nın gecenin içinden çıkan bir kitap olmasının sebebini Yar, geceyle haşır neşir bir hayat sürmesiyle açıklıyor. Yedi yıl gece bülteni sunduğunu bu yüzden gece çalışan biri olarak gecenin hayatı üzerinde ayrı bir dili ve manası olduğunu ifade eden Yar, her ne kadar öykülerin kurgusu bu zaman diliminde geçse de genellikle öykülerin gündüz saatlerinde yazıldığının da altını çiziyor.

"Aşk cinayetleri bize mahsus"

Kitapta yer alan aşk temalı denemeleriyle ilgili ise Yar, toplumdaki aşk duygusundan kendi içindeki aşka doğru bir yolculuk yaparak açıklıyor: "Eskiden gazetelerin üçüncü sayfasında yer alan aşk cinayetleri artık birinci sayfalarda yer alıyor. Çünkü bu dünyada sevgisi yüzünden birbirini öldüren birkaç kabileden birisi de bizim toplumumuz. Yani toplum olarak aşkla cinayet yanyana kullanılan iki kelime. Benim ise aşkı ve cinayeti yanyana kullanmamım sebebi, gündelik manasından çok yaşanan aşkların içeriğiyle alakalı. Benim gibi aşka gerçekten inanan biri için her ayrılık, her aşk öyküsü aynı zamanda bir cinayet. Bu konuda her yaşadığım aşkın ardından her türlü kanıt ve delil bırakmış biriyim."