T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Delirin bir bayramlığına

Hayata naif bir "ihtiyaç molası" verin bugün. Ellerinizi sevinçle çırpıştırarak çocuklar gibi kuytulara saklanın kendinizden... Hayalleri dinlendirme oyunlarına dahil olun. Ve "Bayram Molası" olsun bu oyunun adı.

Yürüyün sokaklarda, selam verin karşıdan gelen asık suratlıya, onu katın yeniyetme oyunuza, hiç farkettirmeden.

Üzerinde bilmem hangi bankanın adı olduğuna bakmadan oturun denize nazır bir banka, kenarında köşesindeki bıçakla kazınmış 'hayat manifestolarına' hiç mi hiç aldırmadan.

Televizyonu da boşverin bir bayramlığına, sürgün edin kendinizden... Bakmayın siz CNN Türklerin, NTVlerin gözlerini aça aça söylediği kravatlı mevzulara, hadi ordan deyin onlara.

Karen Fogglu köşeyazılarına burun kıvırın bir müddetliğine. Akıl erdirmeyin e-posta meselesine.

Bir 'uzak diyarlar' bileti alarak terkediverin korkuların başkentini. Sevinin biraz sonra, Ecevit'i de görmeyin mesela... "Devletimiz depremin yaralarını saracaktır" laflarını duyamayacak kadar uzaklaşın oradan.

Şu beyaz bulutun göz kırpışına uzanın siz asıl.

Sonra gidip dalgaların elini tutun, bayramlarını kutlayın onların güzellikle. Nasıl sevinecek, dile gelip çırpınacaklar neşeden göreceksiniz. Onların dostu olduğunuzu anlatın yana yakıla, bir bayramlığına...

İnsanlığın el kitabını, bayram hediyesi diye verin de sevindirin onları.

Kıt kanaat ömrünüzü, har vurup harman savurun bu günlük, ne çıkar ki.

Nedamet getirin, geçen günkü üzgün gözlerini gözünüze dikmiş zayıf kediyi görmemezlikten geldiğiniz için. Görürseniz af da dileyin ondan.

Tekinsiz olun bugün, bırakın elden ihtiyatları. İhmal edin herşeyi ve bir Leonard Cohen arası verin kendinize. Delirin yani...

Naftalinleyip kaldırın berbat hayatınızı rafa, sonra tekrar giyeceğinizi bile bile.

Alıkoyun kendinizi, batasıca faturaları nasıl ödeyeceğinizi düşünmekten.

Atmosferi zedelemek için uzatın kolunuzu yukarılara. Çekinsin atmosfer sizden, toplasın kendini biraz. Bir nefeslik yer açıversin size.

Büyüklerin ellerini öpün, Darüleceze'ye gidin, ihtiyar çocuklar olun, esintili bir ağaç gölgesi altında hüzünlü hayatları dinleyerek...

Anlayacağınız sahici bir deli olun bugün kendinizce, soran olursa da inkar ediverin hemen deliliğinizi. Olmadı, bir yolunu bulup kaçın oradan.

Kaçın ki, bayramınız bayram olsun, kutlu olsun...


23 Şubat 2002
Cumartesi
 
ÖZLEM ALBAYRAK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED