T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

İnsana ait hiçbir şeye yabancı değiliz...

"Emik" ve "etik" araştırma stratejileri nelerdir? Japonlar kendilerini Koreliler'den nasıl ayırt ederler? Yabanıl buğday nasıl evcilleştirildi? İnsan toplumlarında yönetici-yönetilen ayırımının olmadığı örnekler var mıdır? Günümüz dünyasında sanayileşmiş ve sanayileşmemiş toplumların ilişkileri hangi temellerde biçimlenmektedir? Pazar ekonomisinin dışında mübadele biçimleri mümkün mü? Küçük ölçekli toplumlarda "romantik aşk" var mıdır? Tabular nasıl bir toplumsal-düzenleyici işlev göstermektedir? Peri masalları nasıl tahlil edilmeli? Toplumsal sınıflar dili nasıl ve neden farklı kullanırlar? Avustralya aborijinleri kültürel haklarını günümüzde nasıl savunuyorlar?...

Bunlar ve daha yüzlerce soru, yüzlerce yanıt girişimi. Galiba hiçbir bilim alanının sınırları, bu denli geniş bir spektruma yayılan soruların yanıtlarını araştıracak kadar geniş ve esnek değil. Biri dışında: Antropoloji. Anthropos (=İnsan) kökeninden türetilen antropolojinin sınırları insanınkilerle örtüştüğü içindir ki, yukarıda sıralanan soruların ve daha nicelerinin yanıtını araştırma gibi bir serüvene ancak o girişebilmektedir.

Sömürgeciliğin, "metropollerle sömürgeler arasındaki idarî ilişkileri düzenleyecek bir bilim" olarak kurguladığı bir disiplin halinde biçimlendi antropoloji. Kabul etmek gerek, kuruluş rasyonellerini uzunca bir süre sorgulamadı da. Ancak kendi ürettiği sorularla yüzleşme cesaretine sahip bir bilim alanı olduğunu kabul etmek gerek. İnsanlar ve toplumlar arasındaki eşitsizliklerin kökenlerinin biyolojik yapılanışlarında ve/veya kültürel başarı/başarısızlıklarında değil, iktisadi-siyasal güç ilişkilerinde aranması gerektiğine ilk işaret edenlerden biri oldu. Günümüz antropologlarının büyük bölümünün kendilerini "muhalif" olarak tanımlaması bir rastlantı değil.

Kültür varsa antropolojiye gereksinim de vardır. Ütopya Yayınları tarafından yayınlanan Conrad Phillip Kottak'ın "Antropoloji: İnsan Çeşitliliğine Bir Bakış"ı bu ülkede antropolojiye ilgi duyanların eksikliğini hissettiği temel bir başvuru kaynağı niteliğini taşıyor. Gerek sosyal/kültürel gerekse fiziksel/biyolojik antropolojinin ana kavramlarının, ilgi alanlarının, araştırma araçlarının, bilgi ve deneyim dağarcığının sistemli bir dökümünü veren bu kitap, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü öğretim elemanlarının çabasıyla Türkçe'ye kazandırıldı. Yalnız disiplin öğrencileri değil, geçmişi, hali ve geleceğiyle insana değgin konulara kendini yakın hisseden herkes, bu kitapta pek çok sorusunun yanıtını ve yeni soruların zeminini bulabilecektir.
Ütopya Yayınevi / Tel: 0 312 433 88 28



26 Şubat 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED