|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dünya Kupası da bitti sonunda. Bir ay süren coşku ve heyecan geride kaldı, günlük hayatımıza döndük. Oysa ne güzel unutmuştuk sıkıntılarımızı. Tamamen unutmasak bile, ön planda tutmaktan yorulduğumuz için, gerilere atmıştık. Bir sonraki kupa için dört yıl beklememiz gerekecek. Almanya 2006'ya çok var. Nasıl geçer bu dört yıl? Ve niçin her yıl yapılmaz kupa organizasyonu? Elemeler, gruptan çıkma mücadelesi, çeyrek final, yarı final ve nihayet final derken, Dünya Kupası'na kilitlenir, bütün bir yıl dertlerimizden uzak kalabiliriz. Ne atom bombası, ne Londra Konferansı... Ne nükleer tehlike, ne Avrupa Birliği... Ne Kıbrıs, ne bilmem ne! Böylece, 2004 yılında yapılacak seçimi bile erteleyebilir ve erken seçim yerine "geç seçim" konusunu tartışmaya başlayabiliriz pekala.
HAKAN ŞÜKÜR
Güney Kore-Türkiye karşılaşmasının dokuzuncu saniyesinde gol atarak, Dünya Kupası tarihinde bir rekora imza atan Hakan Şükür'e teşekkürler. Hakan'a yoğun eleştiriler yapıldığı günlerde bir mesaj göndermiştim. - Sen konuşma... Bırak, klasın konuşsun! Hakan klasını konuşturdu.
DAVUTOĞLU'NUN 11 EYLÜL KONUŞMALARI
11 Eylül'den sonra yaptığı yorumlarla dikkat çeken Prof. Ahmet Davutoğlu ile yapılan röportajlar bir kitapta toplandı. "Küresel Bunalım" adıyla kitaplaşan konuşmalar, Küre Yayınları arasından çıktı. Halit Refiğ, NPQ; Ahmet Demirhan, Tezkire; Etyen Mahçupyan-Ali Bulaç, STV; Gül Selçuk, TV8; Gürkan Zengin, CNN Türk ve Firdevs Çakmak'ın Revizyon adına sorduğu soruları cevaplıyor Ahmet Davutoğlu. Ayrıca 2023 ve Altınoluk dergilerinin sorularını. 11 Eylül olayıyla birlikte Davutoğlu'nun önceki kitabı Stratejik Derinlik'ten hareketle yapılan röportajların bir kısmı yer alıyor kitapta. 11 Eylül Konuşmaları alt başlığını taşıyan kitabın arka kapağına göz atınca şu satırları görüyoruz: Oniki yıl arayla meydana gelen yıkım, uluslararası sistemin merkezî güçlerinin yüzleşmek zorunda oldukları sonuçlar doğurdu. Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra kalıca ve âdil bir Dünya düzeninin kurumsal alt yapısı sağlanamadı. Aksine, bölgesel gerilim alanlarında rekabetin kışkırtılması İkiz Kuleler'in yıkılması sonrasında yeni problem alanları ortaya çıkardı. Kısaca, birinci yıkımın oluşturduğu iyimser atmosferin güç eksenli rekabete kurban edilmesi, ikinci yıkımın kötümser ortamını hazırladı. Bu iki yıkımın ekseninde yapılan konuşmalardan oluşan bu kitapta, küresel bunalımın felsefî ve stratejik boyutları ele alınmakta; bu bunalımın Batı ve Doğu toplumlarının yanısıra Türkiye üzerinde yapacağı etkiler tartışılmaktadır. (Küre Yayınları, 0212.589 12 95) Geniş açıdan bakmayı sevenlere ve analiz meraklılarına tavsiye edilir.
KRAL HASTA
Kral, halkın arasında dolaşıyor ve onları selamlıyordu.
OR-AN'DA BİR HASTA ŞURANDA BİR SANCI
EVİN YOLU
Neysen Tevfik, Aksaray'da bir ev kiralar. Yeni taşındığı sıralar, geceleri eve dönerken ara sokak içindeki evini bulmakta güçlük çekmektedir. Bir gece, karşısına çıkan bekçiye sorar: - Bekçi baba, Neyzen Tevfik buralarda bir yerde oturuyor. Sen evini biliyor musun? - Neyzen Tevfik sensin ama beyim! - Ben sana kimim diye sormadım, Neyzen Tevfik'in evini sordum...
GÜNÜN SÖZÜ Deneyip de başaramayanları değil, yalnızca denemeye bile kalkışmayanları yargıla.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |