|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Erzik,"Futbolda kabuğu kırdık ve otoriteleri şaşkına çevirdik. Yükselen itibarımızın keyfini çatıyorum. Bu başarı ekip çalışmasının ürünüdür."
MEHMET ATALAY
Erzik şöyle devam ediyor,"Tekniğimiz hayranlıkla karşılandı. Güneş'in en tehlikeli rakipleri bile etkisiz kılan taktiği büyük övgü aldı. Bu ne büyük mutluluk" Şenes Erzik, UEFA Asbaşkanı,Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı... Türk futbolunda ilk yükselişi başlatan merhum Turgut Özal'ın Türk futboluna büyük hediyesi bir isim... O sistemleşmenin başladığı, çağdaş adımların atıldığı bir dönemin başkanı... Ancak, bunları sonuçlara yansıtamayan, özellikle de Piontek'li yıllarda bitmez yenilgilerin üzüntüsünü yoğun biçimde yaşayan isim... Buna rağmen sağlam temeller üzerinde inşa edilen futbolumuz, Piontek'ten Terim'e kalan yeni jenerasyonla kıpırdanışa geçiyor... Ve özlenen sonuçlar da peşi sıra geliyor... Neticede Erzik'in yerine, yönetim kurulunda beraber çalıştığı Haluk Ulusoy geliyor ve futbolumuzda en iyi sonuçların alındığı bir dönem başlıyor... Öyle bir dönem ki, Erzik de UEFA ve FİFA'da yükseldikçe yükseliyor... Türkiye, futbolda dünya üçüncüsü... Erzik de en mutlu günlerini yaşıyor... "Değmeyin keyfime" diyor... "Havam yerinde, günlerdir tebrikleri kabul etmekle meşgulüm... Dost düşman herkes bizi takdir ediyor, kimisi sürpriz buluyor, bazıları da zaten sistemli bir yükselişimizden sözediyor, Milli Takımı ve özellikle de Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı almasını örnek gösteriyor... "Ama ne olursa olsun Dünya üçüncülüğümüzle muhteşem bir yere geldik, bunu gururla ifade ediyorum". Demekten kendisini alamıyor. Ve Erzikde şöyle devam ediyor : Sistemli bir çalışmayla buralara geldik, çok dikenli yollardan geçtik, büyük sıkıntılar yaşadık, ancak arkadaşlarımız başarılı çalışmalarla bu işin önünü açtı... Ulusoy ve diğer arkadaşlar, çok iyi bir mesafe aldı, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum UEFA Asbaşkanı, Türkiye'nin, Dünya'nın en iyi iki takımından biri olduğunu belirterek "Brezilya veya Türkiye'den hangisi kazanırsa o şampiyon olacaktı. Bu Brezilya'ya nasip oldu. Ancak biz oynadığımız futbolla büyük övgü aldık... Bütün otoriteler bizden bahsetti... Şenol Güneş'in özellikle gruptan çıktıktan sonraki maçlarda iyice ağırlığını ortaya koyması ve taktik anlayıştakı başarısı herkes tarafından takdir edildi... Tekniğimize hayran kalanlar, taktik anlayışımız karşısında da çaresiz duruma düştüler... Rakipleri en iyi kilitleyen, en etkili futbolcuları tesirsiz hale getiren hocamız, başarıda büyük rol oynadı... Futbolcularımızın performansı da çok beğenildi... Her biri birer yıldız oldu bugün... Ayrım yapmak istemiyoruz ama, bizim futbolcularımıza oynama imkanı vermeyen Avrupa kulüpleri de kapılarını artık ardına kadar açacaktır"... Şenes Erzik'e hakemler üzerindeki otoritesi sebebiyle spekülasyon yapıldığını hatırlatıyoruz, işte cevabı: Biz asla bir çete oluşturmadık... Türkiye ve Kore'nin final oynamasını arzulamıştık Ama olmadı... Ancak Türkiye'nin ilk Brezilya maçında hakem hatasıyla yenilmesi de elbette bizi olumsuz etkiledi... Bu sebeple de Japonya maçına Collina'yı vererek hiçkimsenin itiraz edemeyeceği bir çözüm ürettik... Son Brezilya maçında da bir başka ünlü hakem Nilsen'e görev verdik, neticede kaybeden, ya da canı yanan olmadı... Erzik'e "Finalde Collina'yı istiyoruz" demiştik... UEFA Asbaşkanı gülerek "Tamam, finalin adı da Collina'dır" demişti... Dediğini de yaptı ancak biz finale çıkamamıştık... Eğer final oynasaydık, İtalyan hakeme çok güvenen futbolcularımız, bu güvenle belki de şampiyon olacaktı ama kısmet değilmiş...Erzik, açıklık getiriyor "Buna da çok şükür, devamı inşallah 2006'da"...
|
|
|
|
|
|
|
|