Yazıma başlamadan önce Futbol Federasyonu Yönetim kurulu üyesi Murat Aksu'ya, Yeni Şafak Genel Müdürü sevgili Mehmet Atalay'a, sevgili Ümit Aktan'a ve de sevgili Salih ağabeye bana bu sayfalardan duygularımı ve fikirlerimi anlatabilme imkanı verdikleri için teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Milli Takımı'mız Dünya Kupası Finalleri'ne giderken, hedefimiz öncelikle birinci turu geçmekti. Ancak Kosta Rika maçından sonra ümidimizin bittiği ve evimize döneceğimiz söylenirken, Yeni Şafak ailesi olarak biz böyle olmayacağını ve o tarihteki yazılarımıza bakıldığında bunun görülebileceğini ve sonuna kadar Milli Takımı'mızın bu Dünya Kupası'nda yer alacağını söylemiştik. Çünkü öncelikle Allah'a ve sonra da Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy, başta teknik direktör Şenol Güneş olmak üzere teknik heyete ve futbolcularımıza güvenimiz tamdı.

Nitekim bizi yanıltmadıkları için onlara teşekkür ediyorum. Sanal futbolu değil, gerçek futbolu yazdığımız için de çok mutluyum. Ve nitekim Ronaldo ve arkadaşları Kosta Rika'yı yenerek bizim kendilerine rakip olmamızı sağladılar. Ve yarı finalde de en çok zorlandıkları takım olduk.

Pele'nin ve Beckenbauer'ın dediği gibi turnuvanın en iyi pozitif futbol oynayan ekibiydik. Adeta gönüllerin sampiyonu olduk. Ama dünyanın en büyük takımına ve Dünya Şampiyonu'na kaylbettik. Hemde 2 kez.

İngiltere'ye 8-0 yenildiğimiz zaman gelecek Avrupa Şampiyonalarına katılmayı garantilemiştik. Çünkü ders almıştık. Dünya şampiyonu bir takıma yenilerek de gelecek büyük turnuvaların finalini oynamaya şimdiden hak kazandık.

Bir Müslüman ülkenin Dünya üçüncüsü olması çok önemli ve kayda değer bir harekettir. 12 milyon dolar sponsor bulduk diye sevinirken, sanıyorum bundan sonra 150-200 milyon dolar verecek çok sayıda dünya çapında firma peşimizde olacaktır.

Milli Takımımız çok iyi bir takım. Birbirini tamamlayan ve skora direk etki eden bireysel kalitede ve genç sporcularımız çok fazla. Milli Takım'ın yanında olan basın kazandı. Olmayanlar ise kaybettiler. Kazanananlar büyük prim yaptılar ve Türk halkının gönlünde taht kurdular. Milli Takım futbolcuları da gerçek basının ne olduğunu gözlemleyerek ona göre değerlendireceklerdir. Ne Mutlu Türküm diyene. Türkiye'ninDünya üçüncülüğü Dünya futboluna hayırlı olsun.

Gelecek bizimdir.