T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Politikacının 'ikinci adam' olarak portresi

Cumhurbaşkanlığı için '5+5' formulünün suya düşmesinden sonra, muhalefetle iktidarın adı üzerinde birleşebildiği tek bir politikacı olduğu ortaya çıkmıştı. Bilen biliyor: Hüsamettin Özkan, Fazilet Partili sevenlerinin zorlamaları karşısında "Liderime emr-i vâki yapamam" gerekçesiyle cevabını 24 saat geciktirmeseydi, 'Sezer formulü' akla gelmeden kendini Çankaya Köşkü'nde bulabilirdi...

O günlerde Cumhurbaşkanlığı seçim kulislerinde dolaşırken, Hüsamettin Özkan'ın, hemen her partiden milletvekilinin 'gözdesi' olduğunu görmek beni şaşırtmıştı.O güne kadar pek farkına varmadığım bir gerçekle o sırada yüzleştim: DSP başarısı 'Ecevit adı'na çok şey borçluydu; ancak o adı başarıya dönüştüren kişi liderin hemen arkasında duran Hüsamettin Özkan'dı...

Hüsamettin Özkan'ın başbakanlıktaki makam odası, hem hükümeti ayakta tutan hem de hükümet-muhalefet ilişkilerini dengede götürmeye yarayan bir 'buluşma' yeri oldu. O odanın duvarları dile gelip konuşabilse, son beş yılımıza damgasını vurmuş nice önemli gelişmenin orada planlandığını söyleyecektir. Hüsamettin Özkan'a yakın olmak sadece DSP'liler için değil, muhalefet milletvekilleri için de bir 'ayrıcalık' anlamı taşıdı. Avrupa tarihindeki Kardinal Richelieu'dan (1585-1642) bizim Hâlet Efendi'ye (1760-1823) kadar geçmişte pek çok örneği bulunan 'etkili ikinci adam' konumunun zamanımızdaki en göze çarpan örneğidir Hüsamettin Özkan...

İkinci adamların kaderi hep kuşku odağı olmalarıdır. Güç sadece bozmaz, korkutur da; Hüsamettin Özkan'ın elinde tuttuğu gücün belli çevreler için ürkütücü ve korkutucu yönleri vardı; buna rağmen, olumsuz bakışları zaman içerisinde olumluya çevirebilecek kadar 'birinci sınıf' bir 'ikinci adam' profili çizebildi. "Kendi partiniz dışında en sevdiğiniz politikacı kim?" sorusuna cevap olarak, her partiden en çok sayıda milletvekili, tereddütsüz onun adını verir... Sadece politikacılar değil, 'güç' ile tanımlanabilen herkes ve her odak, beş yıl içerisinde, endişelerini geride bırakıp 'Hüsamettin Özkancı' olabildi.

Geçtiğimiz günlerde, Genelkurmay başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu ile bir yemekte buluştuğu haberine verdiği tepkiyi hatırlayınız: "Ben komutanlarımızla pek çok vesileyle biraraya gelirim..." Bu cevabı bir tür 'böbürlenme' olarak görenler mutlaka çıkmıştır, ancak yanlış bir izlenim bu; gerçekten de askerlerin en sevdiği ve beraber olmaktan haz duydukları politikacıdır Hüsamettin Özkan...

Konumu gereği pek çok kişi ona 'borçlu' durumda. Başbakanlık koridorları, makam odası 'sorun çözme' mahalli gibi çalıştı onun döneminde. İmzaya takılan dosyalar o el atınca "İşlem tamam" denilecek hale geldi. Devletin kaynaklarının kullanımında bir tür 'trafik memuru' gibiydi; kritik ve hassas konularda kullanılan 'örtülü ödenek' harcamaları da ondan soruldu hep... Son zamanlarda makamnı komşu kapısı yapan bir medya grubunun sözcüsü, "Başbakanlık müsteşarının kıyısına iliştiği masasında devlet işleri kestirmeden görülüyor" diye yazdı. O grubun, bütünü gücünü şu sırada onun arkasına koymasını 'çıkar ilişkisi' ile açıklama eğiliminde olanlar var; işbitiriciliğini yakından gözledikleri bir politikacının başbakanlığını samimi olarak istemiş olamazlar mı?

Bizim tarihimiz (hatta dünya tarihi de) 'birinci adam' olma hırsına kapılan ama nefesi yetmediği için sonu kötü biten hazin 'ikinci adam' örnekleriyle doludur; Hüsamettin Özkan'ın o örneklerden farkı, 'birinci adam' olmaya kendisinin heveslenmemesi, zorlanmasa (hatta Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşandığı gibi, zorlandığında bile) öne atılmamasıdır. Ecevit'le sonuna kadar gitme niyetindeydi; şimdi şartlar onu Ecevit'e isyana sevk ediyor. Üstleneceğini hiç düşünmediği bir 'rol' bu.

Kendisini Çankaya Köşkü'nde görmeyi arzulayanlar, onu başbakanlığa doğru yönlendirdiler. Cumhuriyet tarihinin belki de en geniş koalisyonu adı etrafında oluştu. Hüsamettin Özkan tarihî bir karar almaya zorlandı; kendi adına hiç karar almamış biri için ne zor bir durum!

Zor, ama gördünüz, o da karar alabiliyormuş..


9 Temmuz 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED