T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Madalyonun diğer yüzü

Türkiye A Milli Takımı Dünya üçüncüsü olarak tarih yazdı. Halen yankıları sürüyor ve unutulması ise mümkün değil. Ancak madalyonun diğer bir yüzüne baktığınız zaman ise maalesef sefillik, gelecek kaygısı ve kapanma noktasına gelen bir çok kulüp, parasını yatıramadıkları için suları kesildiğinden dolayı mağdur olan binlerce amatör sporcu...

Milli Takım'da oynayan bir çok futbolcunun hocası şimdilerde evlerine ekmek götüremeyecek durumdalar. Milli futbolcuların çıktıkları amatörler, bırakın yiyecek parayı, duş alacak, sahayı sulayacak suyu dahi bulamıyorlar .

Türkiye'de her geçen gün sayıları binleri bulan antrenör kitlesi oluşmaya başladı. Yaklaşık on bin antrenör, buna karşılık sayıları bini dahi bulamayan kulüpler!. Peki bu hocaların durumu ne olacak? Önceki gün ismini vermek istemiyorum, hem birinci ligde, hemde ikinci ligde yıllarca antrenörlük yapan ve bir çok futbolcuyu da Milli Takım'a gönderen bir hocanın feryadına şahit oldu. Son 2 yıldır işsiz ve evine götürecek ekmek parası bulamıyor. Çalışacak başka iş zaten yok. Benim merak ettiğim, bir yılda 3-4 kulüp değiştiren hocalara İtalya'da olduğu gibi bir uygulama getirilemez mi? Türkiye Antrenörler Derneği ne iş yapar?, Futbol Federasyonu'nda temsilci hakkı var. Ama hiç bir soruna çare bulamıyor, hatta istediği hocayı istediği kulübe transfer bile yapabildiği iddiası var.

Şikeyle ilgili ligler tehir olmasın diye FIFA'ya 'şike yoktur' denildi. Peki, Hakemler Derneği, nasıl 'şikecileri temizledik' diyor. Öyleyse federasyon adı geçen hakemlere kokartların takıp tekar görevlendirmesi gerkmiyormu?

Verig kaçakcılığı yapıldığı iddia edilen kulüplere, Kulüpler Birliği hiç bir yaptırım uygulamayacak mı?

Profesyonal Futbolcular Derneği acaba bu zamana kadar kaç mağdur olan futbolcuya sahip çıkmıştır, bu derneğin görevi nedir? Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Güney Kore ve Japonya, maçların oynandığı stadları 5 yıl içerisinde yapmış, ama bizim Olimpiyat Yasamız olup bir çok paralar aktarıldığı halde Milli Olimpiyat Komitesi hala Olimpiyat stadını bitiremedi. Bitirecek gibide gözükmüyor. Ya bizim TSYD Derneğimiz. Bu derneğin de diğerlerinden farkı yok. İsteyen meslek grubu, şarkıcı, türkücü, şovmen herkes sporu yazabiliyor. Sadece Spor yazarları son zamanlarda yazılarını yazacak gazete ve köşe bulamıyor. Stadlarda, salonlarda bir yazara çıkartılan zorluklar ve şartların hiç birisi diğer sahaya giren meslek grupları için kullanılmıyor. Yazık ve günahtır.

Yozlaşmak, bizim kaderimiz olmuş galiba. Artık kendimize gelmenin zamanı hala gelmedi mi? Doğrusu merak ediyorum.


16 Temmuz 2002
Salı
 
LOKMAN KÖSE


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED