|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yalıda Kuzey Irak ve hükümet toplantısı Wolfowitz, Koç'un yalısında Derviş, Bayar ve TÜSİAD ile Irak'a operasyon ve siyasi belirsizliği konuştu.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, işadamı Mustafa Koç'un Kanlıca'daki yalısında Derviş ve Bayar ile yemekte biraraya geldi. Yemeğe, ABD'ni Büyükelçisi Robert Pearson, Devlet Bakanı Kemal Derviş, DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar, TÜSİAD Başkan Yardımcısı Aldo Kaslowski ve Cem Boyner de katıldı. Derviş ve Bayar'ın, Wolfowitz ile ABD'den tanıştıkları öğrenildi. Bakan Derviş, Wolfowitz ile Büyükelçi Person'un ardından Koç'un yalısından ayrılarak, işadamı Bülent Eczacıbaşı'nın Tarabya'daki yalısına uğradı ve burada yaklaşık 45 dakika kaldıktan sonra evine gitti. Yemekten sonra geç saatlerde özel bir uçakla Afganistan'ın başkenti Kabil'e giden Wolfowitz, daha sonra tekrar Ankara'ya dönerek, Başbakan Ecevit ile Irak konusunu görüşecek. Irak ve siyasi belirsizlik Wolfowitz-Derviş buluşmasının ana konusunu Türkiye-ABD ilişkileri ve olası Irak operasyonu oluşturdu. Türkiye'nin görüşlerinin ve tavrının Irak operasyonu için çok önemli olduğunu söyleyen Wolfowitz, "Türk yetkilileri dinlemeye geldim. Türkiye'nin tavrı belirleyici olacak" dedi. Kıştan önce Irak'a yönelik bir operasyon olmayacağının da sinyalini veren Wolfowitz, yemekte yapılan sohbet sırasında ABD yönetiminin Türkiye'deki siyasi belirsizlikten rahatsız olduğunu da hissettirdi. Wolfowitz, siyasi istikrarın ekonomik istikrarı da getireceğine vurgu yaptı. 'Kürt devletine izin vermeyiz' Paul Wolfowitz, ayrıca TESEV tarafında Conrad Otel'de düzenlenen "ABD-Türkiye İlişkileri" konulu konferansta önemli mesajlar verdi. Irak konusuna ağırlıklı bir yer veren Wolfowitz, Türkiye'nin demokratik modelinin Irak'a ilham vereceğini belirterek, şöyle konuştu: "ABD, Irak'ta, ülkenin toprak bütünlüğünü sağlayacak, demokrasiye inanmış yeni bir liderlik arıyor. Kuzey Irak'ta ayrı bir Kürt devleti Türkiye'yi istikrarsızlığa sürükler ve bu ABD tarafından da kabul edilemez. Kürtler de artık bu gerçeği daha iyi anlıyorlar."
|
|
|
|
|
|
|