|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bir vatan toprağı böyle kurtarıldı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden BELTUR tarafından işletilen köşkler özelleştiriliyor. Beltur'dan alınacak köşklerde yeni 'Laila'lar oluşturulacağı iddia ediliyor. Rüzgar erozyonu nedeniyle bir ara terkedilmesi gündeme gelen Konya'nın Karapınar ilçesinde, 40 yıl boyunca "vatan savunması" olarak kabul edilen örnek bir erozyonla mücadele çalışması yürütüldü. Türkiye'de kara kumulu olarak bulunan 465 bin 913 bin hektar alanda hafiften şiddetliye kadar çeşitli rüzgar erozyonu problemi yaşanıyor. Bu alanın yaklaşık yüzde 70'i Konya sınırları içinde yer alırken, bunun da 103 bin hektarı Karapınar ilçesinde bulunuyor. Türkiye'de rüzgar erozyonu yaşanan alanların yüzde 22,1'ini bu ilçenin toprakları oluşturuyor. Son derece sıcak ve kurak bir iklime sahip Karapınar'da, yanlış tarım ve hayvancılık uygulamaları yüzünden 1960'lı yıllarda çölleşmeyle beraber toplu göç tehlikesi baş gösterdi. Erozyonla birlikte topraklar verim gücünü kaybetti ve ilçenin güneybatısında 43 bin dekar alan kara kumulu ile kaplandı. Öyle ki Karapınar-Adana karayolu kum yığınları ile kapanarak geçit vermemeye başladı. Çocuklar kum fırtınaları yüzünden okula gidemez hale geldi.
Erozyonla büyük savaş başlıyor
Burada ilk erozyonla mücadele çalışmaları 1962 yılında Toprak Su Genel Müdürlüğü'nce tel örgü ile çevrilen 130 bin dekarlık bir alanda başladı. 1985 yılında kurulan Konya Köy Hizmetleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü erozyonla mücadele çalışmalarını etkili bir şekilde yürüttü. Uçsuz bucaksız kumulların üzerine kurulan kamış perdeler yardımıyla rüzgarın hızı kesildi ve kum hareketleri durduruldu.
Her yıl binlerce ağaç dikiliyor Daha sonra belli aralıklarla kurulan bu perdelerin arasındaki alanlar kuraklığa ve sıcağa dayanıklı bitkilerle yeşillendirildi. Mücadelenin bu ilk aşamasından sonra bu perdelerin arasına çeşitli ağaçların fidanları da dikildi. Zamanında kuru tarım yapılan ve çölleştikten sonra terkedilen 10 bin dekar tarım alanı ise tekrar ekilecek duruma getirilerek çiftçilere teslim edildi. Erozyonun etkili olduğu Ketir tepesine 700 bin adet badem ağacı dikilirken, diğer alanlarda da meralaştırma ve bağ-bahçe kurma çalışmaları hızlandırıldı. Bugün, bölgede kumul tepelerinin bulunduğu 43 bin dekarlık saha ağaçlandırma çalışmaları ile tamamen suni bir orman haline getirilirken, her yıl buraya binlerce ağaç dikilmesine devam ediliyor. Yaklaşık 20 bin dekarlık alan üzerinde nadas-hububat şeritvari ekim metodu uygulanarak, bölge erozyondan korunduğu gibi ürün alınması da sağlanıyor.
Avrupa ve ABD'de ders konusu oldu
1962 yılından itibaren aralıksız çalışmaların devam ettiği Karapınar rüzgar erozyonu önleme, kontrol sahasında erozyonunun önlenmesinde model olarak kullanılabilecek başarılı bir örnek proje
ortaya kondu. Halen Avrupa ve ABD'de çeşitli
üniversitelerde bu başarılı çalışma mastır konusu olarak okutulmaya devam ediliyor. Türkiye'de erozyonla mücadelede zaferin simgesi haline
gelen Karapınar Türkiye'de erozyonun yaşandığı başka bölgelere de önemli bir örnek oldu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |