T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Millete dondurmacıda da rahat yok!

Dünkü yazıyı okuyanlar hatırlıyordur, Ayvalık Cunda Adası'nın merkezinde bir kahvede oturmuş, taksi sürücüsü Önder'in "sokak-sokaki" ve "bacanak-bacanaki" örneklerinden hareketle Sevan Nişanyan'ın hazırladığı Türkçe'nin ilk "ciddi ve kapsamlı" Etimolojik Sözlük'ünün öneminden söz ediyorduk. Kahvede önümüzde de Milliyet'ten Ece Temelkuran'ın "Megafon şovenizmi (2)" adlı yazısı vardı. Okuyanlar vardır, Temelkuran, peşpeşe yayımladığı iki yazısında Ayvalık'ın MHP'li Belediye Başkanı'nın uygulamaya koyduğu "Megafon Şovenizmi"ni anlatıyordu. Yazarın anlattığı hikaye özetle şöyle bir şey: Ayvalık'ın yetişebilinen bütün yerleşim yerlerine belediye tarafından yerleştirilen hoparlörlerle belli günlerin belli saatlerinde Atatürk'ün "Gençliğe Hitabesi" ve "İstiklal Marşı" yayını yapılıyormuş. Bu yayına nerede yakalanabileceğinizi artık siz düşünün! Kahvede, lokantada, lokmacıda, dondurmacıda, plajda vs. "Yayın" deyip geçmeyin, işin şakası yok; İstiklal Marşı'nı duyan millet (yerlisi yabancısı farketmiyor) tabii ki fişek gibi yerinden fırlayıp esas duruşa geçiyor... Artık nerede, ne durumda, hangi ruh hali ve kıyafet içindesiniz, o tamamen şansınıza bağlı...

Ece Temelkuran'ın söz konusu yazısını yeni bitirmiştik ki, o da ne? Belediye hoparlörlerinden önce Mehter Marşı yayını başladı. Meğer bu "giriş" faslıymış; hemen arkasından da pat diye İstiklal Marşı. Manzara aynen Temelkuran'ın anlattığı gibi: İstiklal Marşı kimini elinde dondurma, ya da lokmayla, kimini kahvede ya da lokantada yakaladı. Yerli-yabancı herkes tabii ki hazırolda! Nasıl, ama nasıl komik ve trajik bir durum tahmin edemezsiniz. Suriye'de miyiz, Çin'de miyiz belli değil. Belli ki adamın birisi belediye başkanı koltuğuna oturmuş ve milleti terbiye etmeye soyunmuş... Düşünün hem de Cunda'da; Cunda gibi, yerlisi yabancısı hemen herkesin düzenli, terbiyeli, görgülü davrandığı, orta sınıfa has "sivil" bir havanın en âlâsından yaşandığı bir yörede. Belediye başkanı tabii ki bu fikirde değil. Temelkuran'a yolladığı açıklama "Eğer ben ve belediyem İstiklal Marşı'nı bir hafta yayınlamaz isek Ayvalık halkı bizlere tepki gösterir" diyor.

Olacak iş değil tabii ki. "Yalan" değilse külliyen yanlış bir açıklama. Tatilde olanlar ve yerliler yerde ve denizde tek bir çöpün bulunmadığı, kahve ve lokantalarında tek bir müzik kasetinin çalınmadığı bu adada sivil sivil öyle memnun ve mutlu vakit geçiriyorlar ki, asıl tepki verdikleri ve verecekleri tek şey milleti yerinden eden bu İstiklal Marşı yayını. Ama gel de, bu yayının adayı birkaç dakika için olsa bile bir "totaliter cennet"e çevirdiğini Atatürk'ün "Gençliğe Hitabesi" ile yatıp, "Mehter Marşı" ve "İstiklal Marşı" ile kalkan başkanına anlat anlatabilirsen. (Mümkün değil, çünkü onun paşa gönlü böyle istiyor, o böyle bir Ayvalık istiyor...)

Neyse... istiklal Marşı bitti ve neye uğradığını anlamayan millet yavaş yavaş kendine gelerek, dondurma, lokma, rakı ve çay kahveye bıraktığı yerden devam etmeye başladı. Fakat kimsenin hakkını yemeyelim; söz konusu yayın sadece pazartesi sabah ve cuma akşam üzeri yapılıyormuş. Bu bilgiyi özellikle veriyorum, çünkü artık adadan ayrılma zamanımız geldiğinden, çok istememe rağmen bu İstiklal Marşı dinletme şovenizmini önümüzdeki cumayı bekleyerek bir kez daha ne yazık ki izleyemeyeceğim. Ama herkese söz; bu yaz ne yapıp edip bu yayını bir kez daha, hem de bu kez Ayvalık'ın Sarımsaklı Plajı'nda elimde fotoğraf makinesi izlemeye çalışacağım. Fotoğraf karesinin resimaltını şimdiden hazırladım bile: "Bilin bakalım denizdeki bu insanlar ne yapıyor?" Ne yapacaklar, kimi çaktırmadan suda batmamaya gayret ederek, kimi iskeleden atlamak üzereyken atlayışını aniden iptal ederek hazırolda İstiklal Marşı'nı dinliyor! Hadi yine verilmiş sadakamız varmış; Ayvalık Belediye Başkanı ya başbakan filan olsaydı halimiz ne olurdu? Görüyorsunuz, öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, "merkezi yönetim"i bir dert, "yerel yönetim"i başka bir dert...


30 Temmuz 2002
Salı
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED