AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

H A Y A T
'VAN'TED CANAVAR

Doğu Anadolu, son yılların en kötü turizm yıllarından birini yaşıyor. Turizmciler, umutlarını, Van Gölü Canavarı efsanesinin tekrar çıkmasına bağlamış durumda.

  • SEVDA ALKAN İSTANBUL
    Birçok kişi tarafından Doğu'nun 'Paris'i olarak nitelendirilen Van, son yılların en kötü turizm yıllarından birini yaşıyor. Irak Savaşı ve SARS hastalığının bölge turizmini etkilediğini düşünen yöre halkı, durumdan oldukça şikayetçi. İşletmeciler bu sene gelen turist sayısı ile geçen yıllarda gelen turist sayısı arasında çok büyük bir uçurum olduğunu dile getiriyorlar. Tarihi mekanların çokluğunun, coğrafi zenginliğin, Van Kedisi'nin, otlu peynirin, kahvaltı salonlarının bu düşüşün önüne geçemediğini dile getiren turizmciler, umutlarını birkaç yıl önce 'ortaya çıkan' Van Gölü Canavarı benzeri bir 'söylenti furyasında' olduğunu söylüyorlar.

    Akdamar adası sinek avlıyor

    Van Gölü'ndeki Akdamar adasında bulunan 915-921 yılları arasında Ermeni mimarisinin en önemli yapıtlarından olan Akdamar Kilisesi her yıl Doğu'ya gelen turistlerin görmeyi ilk tercih ettikleri tarihi eserlerin başında gelirken, adaya yolcu taşıyan gemici Recep Avcı bu sene seferlerin nerdeyse durma noktasına geldiğini ifade ediyor. 5 çocuk babası 46 yaşındaki Avcı, 28 senedir aynı işi yaptığını ve tek geçim kaynağının bu iş olduğunun altını çizerek, "Turistlerin az olması bizi çok kötü etkiledi. Hepimiz gemilerimizde boş boş oturuyoruz. Geçen sene 6 tekne adaya gider, günde 3-4 sefer yapardı. Şimdi 3 gemi günde bir ya da iki sefer ya yapar ya da yapmaz" diyor. Akdamar Adası Göltaşıcılar Kooperatifi sorumlusu da olan Avcı, devam ediyor: "6-7 sene önce terör olduğu için kimse gelmezdi. Silahlı çatışma bitince hem tarihi eserlerin bolluğu, hem de Van Gölü Canavarı sayesinde çok turist geldi. Ama bu sene Irak savaşı ve SARS hastalığı eski günlere dönmemize neden oldu. Van Gölü Canavarı gibi birşey ortaya çıksın diye bekler olduk".

    BİRÇOK REHBER İŞSİZ KALDI

    Akdamar Restoran'ın işletmeciliğini yapan İbrahim Alkan 20 yıldır işletmecilik yaptığını belirterek işlerinin çok kötü olduğunu ifade ediyor. Gevaş Kaymakamı Halil Çomaktekin Van turizminin gerilemesini, SARS virüsü ve Irak Savaşı'nın patlak vermesine bağlıyor. Rezervasyonların yapıldığı dönemde Irak Savaşı'nın gündeme gelmesiyle rezervasyonların iptal edildiğini dile getiren Çomak Tekin, "Belki Antalya bölgesi bundan çok etkilenmedi ama Doğu bunu telâfi edemedi. Geçen seneki yükselen turizm trendi bu anlamda dibe vurdu" diyor. 12 yıldır rehber olarak çalışan Muhittin Ok ise turist sayısının düşüşü ile birlikte birçok rehber arkadaşının işsiz kaldığını söylüyor. Genellikle Japon gruplarını gezdiren Ok, Irak Savaşı ve SARS hastalığının yanısıra Türkiye'nin çok ve doğru tanıtılmadığının altını çiziyor.


    Hastalıklara karşı ailelerin soy ağaçları çıkarılıyor

    Genellikle ciddi, tedavileri zor ya da mümkün olmayan genetik hastalıklara karşı korunma ve bilgilenmenin öneminin giderek daha çok anlaşılması, genetik danışmanlığın yaygınlaşmasını beraberinde getirdi. İzmir'de faaliyet gösteren Genetik Tanı Merkezi (GENTAN) Sorumlu Hekimi Dr. Filiz Bal, genetik danışmada en önemli noktanın, doğru teşhis olduğunun altını çizdi. Bu aşamada klasik tıbbi yöntemlerinin yanında genetik tanı merkezlerinde yapılan spesifik DNA ve kromozom analizlerinin gerektiğini ifade eden Dr. Bal, "Hasta birey kaybedilmeden, DNA ya da kromozom analizlerinin yapılmış olması, mutasyonun (gen hatası) saptanması, sonraki çocukların sağlıklı doğumları için çok önemlidir" dedi.

    Kapadokya basınına hanım eli

    Nevşehir'de günlük yayınlanan "Kapadokya" Gazetesi'nin sorumluluğunu da muhabirliğini de genç kızlar yapıyor. Faruk İven'in sahibi olduğu ve pazar günleri haricinde günlük olarak yayınlanan Kapadokya Gazetesi'nde 5 genç kız görev yapıyor. Gazetenin Yazı İşleri Müdürü Nazik İven, Nevşehir'de daha önce gazetecilik mesleğiyle uğraşan tek bir kadının bile olmadığını söyledi. Gazeteciliğin erkek mesleğinden çok kadın mesleği haline geldiğini belirten İven, şöyle konuştu: "Uzun süredir gazete kurma gibi bir hayalim vardı. Babamın desteğiyle bu hayalimi gerçekleştirdim. Pazar günleri hariç günlük baskı yapıyoruz."

    Halı sahada maç sakat bırakabilir

    Özellikle son yıllarda yaygınlaşan halı sahaların, çim sahalar gibi kaymadığı için sakatlanma riskini artırdığı bildirildi. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Baktır, halı sahaların esnek zeminler üzerine kurulması gerektiğini belirtti. Sert zeminlerde sakatlanma oranının çok yüksek olduğuna işaret eden Baktır, şunları anlattı: "Bilinçsizce spor yapmak kişiye yarar değil zarar getirir. Özellikle son yıllarda halı saha yaralanmalarına çok sık rastlıyoruz. Halı sahalar çim sahalar gibi kaymadığı için sakatlanma riskini artırıyor. Maça çıkmadan önce adaleler en az 3 dakika ısıtılmalıdır."

  •  
    Maymunlar kıymete bindi
    Kobay olarak kullanılan maymun sayısının yetersiz kalması nedeniyle bilim adamları sıkıntı çekiyor.
    BBC'den dünya hastalık HARİTASI
    BBC'nin sitesinde gitmek istediğiniz bölgenin üzerine tıkladığınızda o bölgede mevcut ve muhtemel hastalıklarla, bunlar için yaptırmanız gereken aşıları öğreniyorsunuz.
    Batı Trakya'da Osmanlı düğünü
    Eğitim gördükleri Ankara Üniversitesi'nde tanışan Batı Trakyalı Celile Ahmet ile Çanakkaleli Ali Demirci, Batı Trakya'da düzenlenen görkemli bir düğünle hayatlarını birleştirdiler. Düğününde eşi Celile'ye çeşitli hediyeler takan damat Demirci, "Üniversite sıralarında tanıştığım eşim Celile ile Batı Trakya'da Osmanlı örf ve adetlerine uygun bir düğünle evlenmiş olmaktan büyük mutluluk duydum" dedi. Gelin Celile Ahmet de doğup büyüdüğü Batı Trakya'dan ayrılmanın pek kolay olmadığını, ancak gelin gideceği ülkenin Türkiye olmasının kendisinde buruk bir mutluluk meydana getirdiğini söyledi.
  • OKTAY MEHMET / GÜMÜLCİNE


    Gelinlikten sonra çeyiz de kiralık
    Gelinlik ve damatlığın yanısıra artık çeyiz de kiralanabiliyor. Konfeksiyoncu Cemalettin Aytar, artık gelin adaylarının çeyiz kiralamaya başladıklarını da söyledi. İnsanların gelinlik, damatlık ve sünnet kıyafetlerini sadece bir gün giyileceği için kiralamayı tercih ettiklerini, gelen talep üzerine çeyiz de kiraladıklarını anlatan Aytar, "Gelin adayları, iki aile arasında yapılan çeyiz serme günlerinde, çeyizlerini ailelerine göstermek için kiralıyorlar. Çeyiz serme bittiğinde ise toplayıp geri getiriyorlar" dedi. Halıcı esnafı da çocukları evlenecek olan ailelerin genellikle görücü geleceği zaman halı kiraladığını ifade ederek, "Halılar elimizde kalacağına, kiralayıp para kazanıyoruz" dediler.
  • 13 Ağustos 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED