AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Asker giderse, o telefon bir daha gelir mi?

Türkiye'nin 1 Mart tezkeresini reddedişinin ardından uluslar arası arenada yakaladığı rüzgarın güçlü bir şekilde estiği günlerde; Haziran ayı sonuna doğru önemli bir telefon görüşmesi yapıldı. Arayan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, aranan Başbakan Tayip Erdoğan'dı. Esad, Türkiye'nin izlediği Irak politikasını ve Meclis'in aldığı kararı uzun övdükten sonra Erdoğan'a şu ilginç sözleri söyledi: "Sayın Başbakan. Bölge ülkeleri olarak Ankara'yı takdirle izliyoruz. Bundan sonra, Türkiye'nin bölgeyle ilgili olarak izleyeceği bütün politikaları destekliyoruz. Özellikle Irak konusunda atacağınız adımlar için her türlü desteğimizden emin olabilirsiniz!..."

Bunlar, her ülke başbakanın duymak isteyeceği ama özellikle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğunda oturan bir politikacının gururunu okşayacak güzel sözlerdir. Tıpkı, yine aynı gerekçelerle Avrupa Birliği'nden yükselen takdir cümleleri gibi… Türkiye, ABD askerlerini topraklarını sokmayarak, sadece hukuka bağlı ve sorumlu davranmakla kalmamış, aynı zamanda bunun ödülünü de alarak büyük bir prestij kazanmıştır. Doğru karar, doğru sonucu getirmiş ve Türkiye, uzun yıllar sonra ilk kez bağımsız dış politika idealini gerçekleştirme imkanı bulabilmiştir.

En önemlisi de bu cesur karar, Türkiye'nin bir bölgesel güç olma potansiyelini açığa çıkarmıştır. Böyle olduğu içindir ki Suriye gibi, yıllardır en büyük problemleri yaşadığımız bir ülke bile Türkiye'ye politik sadakat gösterecek noktaya gelmiştir.

Dün Çankaya'da bir "devlet kararı" oluşturmak için bir araya gelen ve atılan her adımda "Irak'a asker gönderme kararı"na biraz daha yaklaşan hükümet ve devlet liderleri; asker gönderip göndermemekle birlikte bu önemli kazanımı da oyladılar. Gerçek şu ki, "Irak'a asker göndermek ne kazandırır ne kaybettirir?" sorusu sadece askeri risk analizleriyle cevaplandırılamaz. Yeni bir tezkere karalamak Amerika'yla ilişkileri onarmak fırsatı gibi basit bir kalıba da sığdırılamaz. Türkiye-ABD ilişkileri bir süre limoni kalabilir, sonra düzelebilir ama Mart tezkeresi ile sağlanan prestij bir daha asla devşirilemez. Türkiye, Amerika'nın düzeni önce bozup, sonra da sanki bunun sorumlusu kendisi değilmiş gibi "Irak'ta istikrar sizin de işinize yarar" bahanesiyle çalınan kapısını açmamalıdır. Irak'a asker göndermek bu ülkede istikrarı sağlamaz, böyle bir karar sadece Amerika'nın orada yapmakta olduğu ya da yapmakta zorlandığı ekonomik ve siyasal talana hak edilmemiş bir meşruiyet üretmekten başka bir sonuç doğurmaz.

Irak'a askeri varlıkla gitmek demek, BM dahil birçok uluslar arası kuruluş tarafından "işgal" olarak tanımlanan bir karara ve onun yansımalarına ortak olmak demektir. Dahası, istikrarı sağlamak adına motive edilen Türkiye'nin, Washington'un elindeki iplerle tehlikeli bir oyuna itilmesi demektir.

Fayda/maliyet analizi yaparken bu belirsizliği de iyice tartmak ve yüksek ihtimal olan Irak'ın giderek daha karışık bir savaş alanı haline gelmesi durumunda Ankara'nın politik manevra için alan bulamayacağı da hesaplanmalıdır.

Böyle bir durumda bugün "devlet kararı"nı oluşturan unsurlara da fazla güvenmenin anlamı kalmayacaktır. "Devlet zirvesi" adı verilen bu toplantı nihayet bir istişare aracı olarak anlamlıdır ama karar verme mekanizması olarak hiç de demokratik bir yöntem değildir. Kararın asker veya Çankaya veyahut da her ikisinin iştirakiyle alınması hükümetin sorumluluğunu ne artırır, ne azaltır. Kararı verecek olan hükümet, o kararı onaylayacak veya onaylamayacak olan da çoğunluğunu hükümetin oluşturduğu Meclis olacaktır.

Her şartta siyasi sorumluluğu taşıyan kişi olan Başbakan Erdoğan'ın, kararını verirken bugün başında bulunduğu ülkenin uluslar arası değerini tartması ve eğer asker gönderirsek Esad'dan bir daha böyle bir telefon gelip gelmeyeceğini düşünmesi gerekir.


13 Ağustos 2003
Çarşamba
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED