FERHAT ÜNLÜ - ARZU SARI
İstanbul Emniyeti Mali Şube Müdürlüğü'nün Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın koordinatörlüğünde yürüttüğü Uzanlar soruşturması giderek derinleşiyor. Önceki gün aralarında Kemal Uzan, Hakan Uzan ve Yavuz Uzan'ın da bulunduğu toplam 12 İmar Bankası yöneticisi hakkında gözaltı emri verilmesinin ardından dün bütün gün boyunca İstanbul Mali Şube Müdürlüğü'nde sıradışı bir hareketlilik yaşandı.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Hanefi Avcı da operasyonla ilgili gelişmeleri takip etmek üzere İstanbul'da bulunuyor. Dün Şişli Cumhuriyet Savcısı Mecit Ceylan, BDDK yetkilileri ve hesap uzmanları İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Hanefi Avcı, organize suçlardan sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Şammaz Demirtaş ve İstanbul Mali Şube Müdürü Mustafa Aktaş'la saatler süren bir toplantı yaptı. Savcı toplantıdan erken ayrılırken, üst düzey polis yöneticileri arasındaki görüşme devam etti.

Toplantıda, İmar Bankası'yla ilgili soruşturmada bu aşamadan sonra izlenecek yöntemler BDDK yöneticilerinin önerileri doğrultusunda değerlendirildi. Toplantıda, BDDK temsilcilerinin İmar Bankası'ndaki mevduat boşluğuna dikkat çektiği ve incelemelerin gerçek mevduatın tespiti ile hesaplar üzerinde yoğunlaşması gerektiğini söyledikleri öğrenildi. BBDK, daha önce Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na çok sayıda suç duyurusunda bulunmuş ve şüpheli para hareketleri, vergi kaçırma, Hazine bonosu hesapları ve paravan hesaplarla ilgili bilgileri aktarmıştı. Kara para şüphesi ile ilgili olarak MASAK'ın da Şişli Savcılığı'nın soruşturmasına katkıda bulunmaya hazır olduğu belirtiliyor. Şişli Savcılığı, özellikle 12 kişi hakkında verilen son gözaltı kararlarının ardından İmar Bankası soruşturmasıyla ilgili polisle daha yakın bir çalışma sürecine girdi. Savcılık, 5 katrilyon lira ile 8,5 katrilyon lira arasında değiştiği sanılan İmar Bankası mevduatının resmi tespitlere göre neden yalnızca 750 trilyon lira olduğunu anlamaya çalışıyor.

Her yerde aranıyorlar...

Bu arada şu ana kadar hakkında gözaltı kararı verilen hiçbir ismin izine rastlanamadı. Kemal Uzan, Hakan Uzan ve Yavuz Uzan başta olmak üzere polis her yerde listedeki isimleri arıyor.

İstanbul'da, Sakarya'da ve güney sahillerinde araştırma yapılırken şu ana kadar aranan kimseye ulaşılamaması "Uzanlar nereye gitti?" sorusunu beraberinde getirdi. Savcılığa teslim olup bilgi vermekten kaçınan Uzanlar'ın yurtdışı çıkmalarına pek ihtimal verilmiyor. Daha önceden de haklarında yurtdışına çıkış yasağı bulunan Uzanlar'la ilgili gözaltı kararı tüm sınırlara bildirilmiş durumda. Uzanlar'ın buna rağmen yurtdışına çıkmayı başarmaları halinde başta ABD, Avrupa ülkeleri ve yönetimiyle yakın ilişkide bulundukları Ürdün olmak üzere pek çok yere gitme imkanları bulunuyor. Uzanlar'ın nüfuzlarını kullanıp bazı resmi görevlilerce korunmak suretiyle polisten gizlenmeleri de ihtimaller arasında değerlendiriliyor.

Dün sahil güvenlik botlarının katıldığı bir operasyonla polis Fethiye'nin Göcek beldesi açıklarındaki Uzan ailesine ait Zeytin Adası'nda ve Uzanlar'ın yatında arama yaptı. Ancak aranan isimlerden hiçbirinin izine rastlanmadı. Polis ayrıca Hakan Uzan'ın eşi Özlem Uzan'ın ifadesine başvurdu.

Polisin mahkemelerce daha önce verilen ihtiyati tedbir kararları uyarınca Uzanlar'a ait olduğu ileri sürülen Ulus'taki bir depo ile Florya ve Heybeliada'daki aile yakınlarına ait evlere gittiği ve bazı eşyaların tespiti yaptığı belirtildi. Öte yandan yetkililerin İmarbank soruşturması ile ilgili resmi açıklamaları operasyona verilen önemin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Şişli Cumhuriyet Savcısı Mecit Ceylan, toplantı çıkışında gazetecilere, "Bir değerlendirme toplantısı yaptık" derken; İstanbul Mali Şube Müdürü Mustafa Aktaş, "Bu hassas bir operasyon. Herhangi bir asayiş olayı gibi değil. Bir açıklama yaparsak bütün operasyon altüst olabilir. Bu yüzden basın mensuplarını henüz aydınlatamıyoruz" dedi.

İlk işi İmarbank operasyonu oldu

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Hanefi Avcı'nın soruşturmayla ilgili gelişmeleri takip etmek üzere İstanbul'a gelmesi de operasyona verilen önemin göstergelerinden biri olarak yorumlanıyor. Emniyet camiasının en tanınmış isimlerinden olan istihbaratçı Avcı, Susurluk kazasının ardından altı yıl süreyle pasif görevde kalmış ve bir süre önce İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun isteğiyle Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na atanmıştı. Göreve geldiği günden beri Daire'nin çalışma yöntemlerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili hazırlıkları yürüten Avcı'nın özellikle ilgilendiği ilk operasyon İmar Bankası operasyonu oldu. Susurluk kazasından sonra devlet içindeki çete oluşumlarına dair net açıklamalar yapan Avcı, 1951'de kurulan ama 1980'lerden itibaren gelişmeye başlayan Emniyet İstihbarat biriminin en önemli isimlerinden biriydi. Avcı, Diyarbakır ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü yaptığı dönemde edindiği bilgileri Susurluk sürecinde açıkladığı için uzun süre kızak görevde kaldı. Polisliğe 1976'da başlayan Hanefi Avcı Mersin'deki sekiz yıllık görev döneminde siyasi örgütlere yönelik faaliyet yürüttü. Avcı, 1984 yılında PKK'yla mücadele ekseninde ilk teknik izleme ve dinleme ünitesinin Diyarbakır'da kurulmasıyla görevlendirildi. Burada JİTEM komutanlarından Ahmet Cem Ersever'le tanışan Avcı, arkadaşı Ersever'i, "Fazla ileri gidiyorsunuz, birgün silah size döner" diye uyardı. Avcı, 3 Kasım 1996'daki Susurluk kazasından sonra TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na yaptığı açıklamada devlet içindeki suç organizasyonlarını Emniyet'te Mehmet Ağar'a bağlı grup, MİT'te Mehmet Eymür'ün yönettiği grup ve Jandarma'da Veli Küçük'e bağlı grup olarak özetledi. Mehmet Ağar da komisyona verdiği ifadeden birkaç gün sonra Avcı'yla görüştü ve "Sen bu teşkilatta nasıl konuşması gerektiğini en iyi bilen insanlardansın, yanlış bir şey söyleyeceğini zannetmiyorum" diyerek rahatsızlığını belli etti.

Uzan ailesini meşhur savcılar sorgulayacak

Yargı karşısında köşeye sıkışan ve savclığın talebiyle aranan Uzan ailesinin ticaret ve ceza hukukunda önde gelen 200 avukatla anlaşma yaptıkları ve savunmalarını bu avukatlarla yapacakları ifade ediliyor. Bu avukatların karşısına çıkacak olan savcılar uzman kişilerden oluşuyor. İmarbank soruşturmasını üstlenen savcılar Sudi Güner, Mecit Ceylan ve Sait Kunt banka operasyonları sırasında yakından tanınıyor. Emlakbank skandalını soruşturan Savcı Sudi Güner, finans konusunda uzman bir isim olarak biliniyor. 'Kasırga' operasyonunun savcısı olarak ün yapan Savcı Mecit Ceylan, aynı zamanda Orhan Aslıtürk'ün hayali ihracat vurgununu soruşturan savcı olarak biliniyor. Savcı Sait Kunt da Toprakbank soruşturmasını yürüttü. Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Korkmaz Yiğit, Ali Balkaner gibi ünlü patronların davalarını üstlenen Köksal Bayraktar, Uzan ailesinin avukatlığını da yürütüyor.

Hakan Uzan'ın asistanı ifade verdi

Hakan Uzan'ın asistanı Meltem İşgördü, Şişli Adliyesi'ne gelerek 1,5 saat ifade verdi. Sabah saatlerinde, soruşturmayı yürüten Savcı Mecit Ceylan'a yaklaşık 1,5 saat ifade veren İşgörür, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakarak adliyeden ayrıldı. Öte yandan, Uzanlar'ın Ulus'taki evi ile Florya'daki işyerine gelen Mali Şube ekipleri, bilgisayarların yanı sıra, çok sayıda evraka incelemek üzere el koydu.

İmarzedeler Meclis'te

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından el konulan İmar Bankası'ndan paralarını alamayan mudiler, Meclis'e şikayete geldiler. CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek'i ziyaret eden mudiler, "Bize hiçbir detay ve inandırıcı bilgi verilmiyor" dediler. CHP'li Özyürek ise, "Devlete güvenerek, devletin izin verdiği bir bankaya paralarını yatıranların cezalandırılması olmaz. Paraların ödenmesi, fitne ve fesatın sonradan araştırılması lazım. Sorunlarınızın takipçisi olacağız" dedi.

Türk Telekom'dan Telsim'e icra takibi

Adıyaman Türk Telekom İl Müdürlüğü, GSM şirketi Telsim'e verdiği altyapı hizmetlerinden doğan 85 milyar 889 milyon liralık alacağı için icra takibi başlattı.

Telsim, Türk Telekom Genel Müdürlüğü ile yaptığı anlaşma gereği, ülke genelinde telekom altyapı şebekesinden, baz istasyonları ve santral hizmet binalarına kurulan sistemlerin kullanımına karşın aylık ödemeleri 2002 yılının Temmuz ayından beri yapmadı. Yetkililer, Türk Telekom'un, Telsim'den yaklaşık 100 trilyon liralık alacağı için taraflar arasında görüşmelerin devam ettiği, ancak Türk Telekom Genel Müdürlüğü'nün bir ay önce il müdürlüklerine gönderdiği "Borçlarınızın tahsili için icraya başvurun" yazılı talimatı üzerine icra işlemi başlattıklarını belirttiler. Telsim'den 85 milyar 889 milyar ana para olmak üzere, yasal faizleriyle yaklaşık 100 milyar liralık alacakları için kurum avukatları aracılığıyla icraya başvurduklarını belirten yetkililer, "Telsim'in bizim üzerimizden para kazanıp bize ödeme yapmaması yadırganacak bir durum" dediler.