Tersinden alınmış bir 'başarı öyküsü' reklamı. Filmin başında "Biz ona, şunu ol bunu ol dedik, ama o bizi dinlemedi. Gösterişli mesleğin olur, şöyle olursun, böyle olursun, hatta biraz zorlarsan atom mühendisi bile olabilirsin dedik, kulak asmadı" şeklinde ortalama zevkteki görüşler beyan ediliyor.

Reklam önce kalabalığı gösteriyor. Çünkü bu öğütler güvenli, kimseyi rahatsız etmeyecek, onlar arasında onlar gibi ve onlardan biri olarak yaşayıp gitmeyi salık verir ki, baş ağrıtmayacak olanı, tercih edilir bulunanı budur.

Ancak işte reklamın devam karelerinde izleyici, Hidayet Türkoğlu'nun onları değil kendini dinleyerek yola çıkmasını ve buna inanmaktan gelen başarıyla Amerika'daki göğüs kabartan hallerini görüyor.

Hidayet'in 'siz değil, ben haklıymışım gördünüz mü başardım' yollu artistik top sektirmeleri de, mesajın açıkça adını koyuyor:

Hayallerini takip et diyor reklam, çünkü susuzluk herşeydir, imaj bir hiç.

İmaj ya da susuzluk

Uzun süredir ekranlarda dönmekte olan reklam güzel, örnek güzel, mesaj güzel. Gelgelelim atom mühendisi bile olabilecekken olmamayı tercih etmiş, kendini isteklerinin peşine bırakarak sadece top sektirmeye adamış, o da diyelim ikinci ligden yukarı çıkamamış, "mutlu başarısız"lar düşünüldüğünde mesela, durum ne olacak?

Korkmamış, gitmiş ama eli boş dönmüşler yani.

Sprite, susuzluğunu hissederek kendini başkalarına değil de, kendine sevdirmeye çalışan, hayatı için emin yolları değil güvensiz patikaları seçmiş bu "kaybeden"i tutup reklamına çıkarır mıydı? Hasbelkader çıkardı, bu reklam tutar mıydı? Yoksa olay reklam içeceğinin tüm varlığını bitirecek bir faciaya mı dönüşürdü.

Demek ki neymiş, olay sadece "susuzluk" değil, aynı zamanda da 'imaj'mış da, anlayacağınız içecek firması hiç de doğruyu söylemiyormuş. İkisi birden yani, biri eksik olursa...

Maalesef öyle...

Pardon, tanıyamadım

İnsanlar "başarı"yı alkışlar, herkes ödül kazananı sever, yüksek puanlı adamların yanında yer alınır hep, kaybedenlerin değil. Dünya, hakikaten parlak olsa da, "dereceye girememiş" bütün insanlık hikayelerini görmezden gelir. Sen istediğin kadar, "zorlukları, engelleri aştım, sıkıntı çektim, isteğime kavuştum" de... Yenik ama mutlu hikayenden heyecanla bahsetmeye başladığında mesela, kalabalıklara, "pardon, çıkaramadım?"lar çarpar gerçeği yüzüne. Durum bundan ibarettir.

O yüzden içecek ne derse desin, başarı şarttır. Kendini gerçekleştirmek için seçtiğin yol sadece kendini gerçekleştirmene yetiyorsa, uzun yollardan tescilli başarılarla dönemiyorsan, fiyakalı hikayen kurtaramaz seni burun kıvırmalardan. Diyeceğim, inanmayın, sadece susuzluğunuzu dinlemeyin yani.

Mutlaka başarın, imajınızı kurtarın.

ÖZLEM ALBAYRAK

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu